Öldürüldüğü iddia edildi, canlı yayına çıktı

Temmuz ayında Suriye güvenlik güçleri tarafından gözaltında vahşice öldürüldüğü iddia edilen, sosyal medyada hakkında onlarca sayfa açılan Zeyneb el-Hüsni dün akşam Suriye televizyonunda canlı yayına çıktı.

Uluslararası Af Örgütü 23 Eylül’de Suriye’nin Humus kentinde Suriye güvenlik güçlerinin vahşi bir cinayet işlediğini rapor etmişti. Raporda 18 yaşındaki Zeyneb el-Hüsni’nin kafası kopartılmış haldeki cesedinin 13 Eylül’de ailesi tarafından teşhis edildiği, el-Hüsni’nin Suriye’deki ayaklanma başladığında bu yana gözaltındayken öldürülen ilk kadın olduğu ileri sürülüyordu. Aynı rapor ailenin, yine gözaltındayken işkence edilerek öldürülen Zeyneb’in ağabeyinin cesedini de teşhis ettiğini belirtiyordu.

Uluslararası Af Örgütü’nün bildirdiğine göre el-Hüsni’nin kafası ve kolları kopartılmış ve derisi yüzülmüştü. Suriye güvenlik güçlerine atfedilen cinayetle ilgili şu iddia dile getiriliyordu:

“Zeyneb el-Hüsni 27 Temmuz’da güvenlik güçleri mensubu oldukları sanılan sivil giyimli kişiler tarafından kaçırıldı. Zeyneb’in kaçırılmasındaki amacın eylemci ağabeyi Muhammed Deeb el-Hüsni’yi teslim olmaya zorlamak olduğu açık.”

Uluslararası Af Örgütü raporunda 18 yaşındaki genç kadının öldürülmesinin Suriye’de kol gezen cinayetlerin ve işkencelerin uluslararası bir soruşturmaya tabi tutulması ihtiyacının altını çizdiğini belirtmekteydi.

Dün canlı yayına çıktı
Uluslararası Af Örgütü’nün bu dehşet verici iddiaları üzerine Zeyneb el-Hüsni’yle ilgili sosyal medyada pek çok sayfa açıldı. Kafası ve kolları kopartılarak öldürüldüğü iddia edilen el-Hüsni’nin dün akşam Suriye devlet televizyonunda canlı yayına çıkması Batı mahreçli medya ve uluslararası kurumların “bildirimleri”nin bir kara propaganda unsuru olduğunu bir kez daha ortaya koydu.

SANA Haber Ajansı’nın aktarımına göre Zeyneb el-Hüsni’nin canlı yayında ailesine haber vermeksizin bir akrabasının yanına gittiğini, kardeşlerinin dayağından ötürü evden kaçtığını ve kendisiyle ilgili hikayeyi televizyondan öğrendiğini söyledi. El-Hüsni sözlerini şöyle sürdürdü:

“Haberlerde, güvenlik güçlerinin beni tutukladığını, yaktığını, cesedimi parçaladığını ve aileme teslim ettiğini söylüyorlardı.

“Yanlarında kaldığım kişilere, polise gidip gerçeği anlatmak istediğimi söyledim.

“Ama bana bunu yapmamamı tavsiye edip, güvenlik güçlerinin bana işkence edeceğini söylediler ve korkuttular.

“Bugün, gerçekleri anlatmak ve öldürüldüğüm haberini yalanlamak için polis merkezine geldim.

“Yalancı kanalların söylediğinin aksine, ben yaşıyorum… Gerçekleri söylemeyi seçtim. Çünkü bir gün evlenecek ve çocuk yapacağım. Çocuklarımı kaydetmek istiyorum.”

(soL – Dış Haberler)