"Obama da onlardan!"

Rusya merkezli bir stratejik araştırma kurumunun dergisinde çıkan analizde, Obama’nın silahsızlanma politikaları izlediği şeklinde yaratılan hava sorgulanarak, Obama ile ABD ordusu arasında ancak taktik boyutunda bir anlaşmazlık yaşanabileceği vurgulandı.

soL (HABER MERKEZİ) Rusya'daki Stratejik Kültür Kurumu (Strategic Culture Foundation) dergisinde Aleksander Frolov imzasıyla yayımlanan bir analizde, ABD Başkanı Barack Obama'nın ABD'deki "askeri-endüstriyel kompleks" ile uyuşmazlık içinde olduğu iddiaları masaya yatırıldı.

"Askeri-endüstriyel kompleks (military-industrial complex)" terimi, 90'lı yılların ikinci yarısından itibaren özellikle ABD'de askeri yapılar, askeri sanayi ve bunların hem hükümet hem de sermaye güçleri ile kurduğu stratejik ilişkilerin bütünü için kullanılıyor. ABD'deki askeri-endüstriyel kompleksin demokratik süreçleri göstermelik kılan bir güce sahip olduğu sıkça yapılan bir eleştiri. ABD Başkanlarından Dwight Eisenhower bile, 1961'deki veda konuşmasında bu yönde bir uyarıda bulunmuştu.

"Obama'nın stratejisi, politikalarını 'barış güvercini' imajıyla perdelemek"
Frolov analizinde, Obama'nın bu yapı ile ters düşen barışçıl politikalar izlediği şeklinde çizilen tablolar eleştiriliyor. Obama'nın seçilmesinde, ABD ordusunun Irak ve Afganistan'da verdiği kayıplar ve George W. Bush ile özdeşleşen militarist politikaları terk edeceği yönünde vaatlerde bulunması, bir "barış güvercini" imajı çizmesi etkili olmuştu.

Ancak Obama'nın göreve gelmesinden bu yana vaatlerinin pek azı gerçekleşti. Irak'taki ABD askerlerinin çekilmesi için belirlenen süre uzatılırken, belli sayıda birliğin 2010'dan sonra da Irak'ta kalması gündemde. Afganistan'da ise çekilme bir yana dursun, takviye olarak 17 bin ABD ve 4 bin NATO askeri gönderilmesi karara bağlandı. Bu bakımdan, Obama'nın stratejisi eski başkan Bush'un uyguladığı politikaların hemen hemen olduğu gibi sürdürülmesini perdelemekten öteye gitmiyor.

Buna rağmen, Cumhuriyetçi siyasetçiler Obama'yı "ABD'yi düşmanları karşısında silahsızlandırmak"la, "Çin ve Rusya bağımsız askeri modernizasyon programları yürütürken ABD'nin savunma bütçesini kısmak"la eleştiriyorlar.

"ABD'nin tüm devlet kurumları silahlanma yanlısıdır"
Fakat Frolov'a göre bu eleştirilerin somut bir dayanağı bulunmuyor. Stockholm Uluslararası Barış Araştırmaları Enstitüsü (SIPRI) tarafından yayımlanan bir rapora göre, ABD'nin askeri harcamaları 2008'de %9,7 artarak 607 milyon dolarlık bir büyüklüğe ulaşırken dünyanın ikinci büyük askeri bütçesine sahip olan Çin'de savunmaya ayrılan rakam 120 milyon dolarda kaldı.

Analizde, Obama ile askeri-endüstriyel kompleks arasında taktiksel uyuşmazlıklar yaşanıyor olabileceği, ancak Obama'nın bir barış güvercini ya da silahsızlanma taraftarı gibi gösterilmesinin hiç bir temele dayanmadığı, ordunun gücünü ve potansiyelini daha üst bir seviyeye yükseltme konusunda tüm Amerikan kurumlarının amaç ve fikir birliği içinde bulundukları vurgulanıyor.

Pek çok ABD generali Irak'ta şirket sahibi
Verilen kayıplara ve kamuoyunun çekilme talebine karşın ABD'nin bölgedeki mevcudiyetini sürdürmesi, ABD'nin Orta Doğu ve Güney Asya için planladıklarını gerçekleştirebilmesi için bölgedeki mevcut durumu iyi ya da kötü korumak amacını taşıyor. Irak'taki petrol şirketlerinin güvenlik sorunlarının ABD ordusu ve onunla bağlantılı özel taşeron güvenlik firmaları tarafından halledilmesi yanında, ABD ordusunun Irak'taki beş yıllık işgali boyunca pek çok üst düzey Amerikan subayının Irak'ta iş kurdukları biliniyor. Onlar için, Irak'taki ABD varlığının ne pahasına olursa olsun sürmesi gerekiyor.