Obama BM konuşmasında ABD'nin daha da sertleşeceğinin işaretini verdi

ABD Başkanı Barack Obama dün Birleşmiş Milletler (BM) 67. Genel Kurulu toplantısında konuştu. Obama'nın konuşması, ABD'nin yeni dönemde İslamcı aşırılıkla mücadele adı altında daha da saldırgan bir politika izleyeceğinin sinyalini verdi.

ABD Başkanı Barack Obama dün, uluslararası siyasetin oldukça çalkantılı olduğu bir dönemine denk gelen Birleşmiş Milletler (BM) 67. Genel Kurulu toplantısında konuştu. Libya'nın Bingazi kentinde ABD Büyükelçiliği binasına düzenelenen saldırıda ölen ABD Büyükelçisi Chris Stevens ve 4 ABD'li diplomatı anarak başladığı konuşmasına, beklendiği üzere, Suriye ve İran'a yönelik tehditlerle devam eden Obama, ABD'nin yeni dönemde İslamcı aşırılıkla mücadele adı altında daha da saldırgan bir politika izleyeceği sinyalini verdi.

Konuşmasına, 11 Eylül'de Libya’nın Bingazi kentinde düzenlenen ve aralarında ABD Büyükelçisi Chris Stevens’ın da bulunduğu 4 ABD'li diplomatın öldürülmesiyle sonuçlanan saldırıyla başlayan Obama, saldırıya neden olarak gösterilen "Müslümanların Masumiyeti" adlı filmden bir bölüm içeren videoyu anarak, "hiçbir videonun bir büyükelçiliğe düzenlenen saldırıyı haklı gösteremeyeceği"ni belirtti. Saldırının ardından gösterdiği yardım için Libya hükümeti ve halkına teşekkür eden Obama, katiller yakalanana ve adaletin karşısına çıkarılana kadar huzur bulmayacaklarını söyledi.

Aşırılıktan en çok Müslümanlar acı çektiğini, şiddet ve bölücü siyasetin artık bir kenara bırakılması gerektiğini söyleyerek, sözü "Arap Baharı"na getirdi.

Obama'dan "Arap Baharı bir ilerlemedir" hikayesi
"Gelecek, Mısır'da Kıpti Hristiyanları öldürülenlerin değil, Tahrir Meydanı'nda 'Müslümanlar, Hristiyanlar, hepimiz biriz' diye bağıranların olmalı. Gelecek kadınlara zulmedenlerin değil, okula giden ve kızlarımızın da oğullarımız gibi düşlerini yaşayabileceği bir dünya için çalışan kadınların olmalı" diyen Obama, İslamcı aşırıların son iki haftaya yayılan şiddet olaylarına rağmen Arap Baharı'nın bir ilerleme olduğunu ileri sürdü.

Obama, on yıllardan bu yana ilk kez Tunusluların, Mısırlıların ve Libyalıların adil ve güvenilir geçen seçimlerde yeni liderlerini seçmek için oy kullandığını, Malavi veya Senegal gibi ülkelerde de "barışçıl iktidar değişimleri" olduğunu belirtti.

Geleceğin, bir ülkenin kaynaklarını çalan az sayıda yozlaşmış kişiye ait olamayacağını ve öğrenciler, girişimciler, işçiler ve işverenler gibi refahı tüm insanlar için arzulayanlar tarafından kazanılacağını, ABD'nin yanında olacağı kesimlerin de bunlar olacağını söyledi.

BM'ye tehdit
Son iki haftaya yayılan olayların, Batı ile "demokrasi yolunda ilerleyen Arap dünyası" arasındaki gerilimleri yok etmeleri gerektiğini gösterdiğini söyleyen Obama, filmi protesto etmek için düzenlenen ve çok sayıda kişinin yaşamını yitirmesine neden olan olayların, "sadece ABD'ye değil, BM'nin kuruluş ilkelerine de saldırı niteliğinde olduğu"nu söyleyerek, önümüzdeki dönemin olası ABD saldırılarına onay verilmesi için bir anlamda BM'yi de tehdit etti.

Obama, "eğer bu ilkeleri savunmak konusunda ciddiysek, o zaman büyükelçiliklerin önüne daha fazla güvenlik görevlisi yerleştirmek, duyduğumuz üzüntüyü dile getirmek ve öfkenin geçmesini beklemek yeterli olmayacaktır. Bugün geleceğimizin katiller tarafından değil Chris Stevens gibi kişiler tarafından belirleneceğini söylemek zorundayız. Bugün, BM'de şiddet ve hoşgörüsüzlüğe yer olmadığını açıklamak zorundayız" dedi.

Obama, "terörle mücadele" adı altında son yıllarda gerçekleştirdiği saldırgan politikalar bütününün, Bingazi'de ABD Büyükelçisi'nin öldürülmesi olayının ardından, "dini aşırıcılıkla mücadele" gerekçesiyle daha da saldırgan ve yaygın bir politika ileri güdüleceğinin işaretini verdi.

ABD demokrasi cenneti mi?
Obama, "Müslümanların Masumiyeti" adlı filmin yol açtığı olaylara yönelik eleştirilerinde bir yandan da "ifade özgürlüğü"nü savundu. ABD'nin sözkonusu videonun yayınlanmasını neden engellemediğinin kendilerine sorulduğunu söyleyen Obama, "ifade özgürlüğünün ABD Anayasası'nda korunan bir hak olduğu"nu belirtti. ABD’nin kendisini dünyadan soyutlayarak köşesine çekilmeyeceğini söyleyen Obama, "vatandaşlarımıza ve dostlarımıza zarar verenleri adalete teslim edeceğiz. Müttefiklerimizin yanında olacağız. Tüm dünya insanları için ekonomik büyümeyi sağlayacak ve demokratik değişimi sağlamlaştıracak tüm çabaların yanı sıra ticaret ve yatırım, bilim ve teknoloji, enerji ve gelişme gibi alanlarda ülkelerle işbirliği yapacağız" diye konuştu.

Suriye için çanlar çalınmaya mı başlandı
Obama'nın BM Genel Kurulu konuşmasında beklendiği gibi Suriye de ağırlıklı yer buldu.

Esad rejiminin sona ermesini isteyen Obama, "dünyada kendi halkına katliam uygulayan bir lidere yer olmaması gerektiği"ni söylerken, Suriye’deki çatışma ortamının Suriye sınırlarını aştığını ve dünya barışını tehdit ettiğini ifade etti.

"ABD'nin, Tunus'ta bir diktatörün devrilmesine yol açan protestolardan ilham aldığı" ifadesini kullanan Obama, aynı zamanda Mısır'da bir değişim yaşanması konusunda ısrarlı olduklarını, Yemen'de bir liderlik değişimini desteklediklerini, BM Güvenlik Konseyi kararı ve geniş bir koalisyonla Libya'ya müdahale ettiklerini söyledi.

Libya işgali konusunda, "müdahale ettik çünkü masum insanların toplu kıyımını önleyebilecek güce sahiptik" diyen Obama, sözü Suriye getirerek, "Beşar Esad rejiminin sona ermesi gerektiğini ve Suriye halkının acılarının ancak böyle durdurulabileceğini bir kez daha bildiririz" dedi.

İran'a yüklenen Obama İsrail'i pas geçti
Barack Obama konuşmasında İran'a yönelik olarak da sert ifadeler kullandı. "İran'ın nükleer silah elde etmesini önlemek için ABD yönetimi olarak ellerinden geleni yapacakları"nı söyleyen Obama İran’ın nükleer programına ilişkin "İran konusunu diplomasi yoluyla çözmek istiyoruz, ancak zamanımız kısıtlı" derken, İsrail'in İran'a saldırı planıyla ilgili ise herhangi bir açıklamada bulunmadı.

İran'ın nükleer programıyla ilgili BM'ye karşı yerine getirmesi gereken yükümlülükler konusunda defalarca başarısız olduğunu söyleyen Obama ayrıca, "İran hükümetinin Suriye'deki diktatörlüğe ve yurtdışındaki terörist gruplara destek olduğu"nu ileri sürdü.

Obama'dan "umut" tacirliği...
Obama son dönemlerde sıkıntı verici gelişmeler yaşanmakla birlikte aynı oranda da ilerlemeye tanık olunduğunu ileri sürdü. Irak savaşının bittiğini ABD askerlerinin evlerine döndüklerini, Afganistan'da ise bir geçiş süreci başlatıldığını söyleyen Obama, ABD ve müttefiki ülkelerin 2013 itibariyle Afganistan savaşını sona erdirmiş olacaklarını söyledi.

El Kaide'nin zayıflatıldığını, lideri Usama Bin Ladin'in ise artık yaşamadığını vurgulayan Obama, dünyanın pek çok ülkesinde terör faaliyetlerini sürdürdüğü ve bizzat ABD'nin arka çıkmasıyla Suriye'nin istikrarsızlaştırılması operasyonunda rol almasına rağmen, "El Kaide'nin zayıflatıldığı"nı iddia etti.

Obama'nın ilerleme olarak verdiği diğer örnekler ise, nükleer silah yapımında kullanılan materyallerin kontrol altına alınması ve ABD ile Rusya'nın cephaneliklerinin sayısını azalttığı iddialarıydı.

(soL -Dış Haberler)