Müslüman Kardeşler tüzüğünü neden sansürledi?

Müslüman Kardeşler, İngilizce web sitesinde kısa süre öncesine kadar yayında olan örgüt tüzüğünü yayından kaldırdı.

Müslüman Kardeşler, İngilizce web sitesinde kısa süre öncesine kadar yayında olan örgüt tüzüğünü yayından kaldırdı. Yapılan bu “otosansürün” örgütün Mısır’da oynamaya hazırlandığı rol, yani “ılımlı ve uyumlu İslam’ın yaratılması” doğrultusunda atılan bir adım olduğu anlaşılıyor.

Müslüman Kardeşler’in İngilizce resmi web sitesi, örgüt tüzüğünü kısa bir süre önce yayından kaldırdı. İsrail’e yakın kaynakların bu adımı “örgütün esas gündemini gizlemek amacıyla” attığı yolundaki iddialar ortaya atması ise tartışmaya değer bir konu. Zira 1928’de kurulan örgüt bunca zamandır hedefinin bir İslam rejimi kurmak olduğunu ifade ediyor. Ancak İsrailli kaynakların “gizli gündem” diyerek dile getirmek istediği daha çok Müslüman Kardeşler’in tımar edilip edilemeyeceğiyle ilişkili bir sorun olarak görünüyor.

Dolayısıyla soru, “Yeni Mısır”ın “ılımlı İslamcı” iktidarı olmaya hazırlanan örgütün ne kadar “uyumlulaştırabileceği” ile ilgili. İslamcı hareketlerin ABD ve İsrail çıkarlarına daha uyumlu hale getirilmesinde siyasi programlarındaki ve ideolojilerindeki “bazı aşırılıklarla” oynanması, önemli bir manipülasyon aracı olarak işlevlendiriliyor.

Yayından kaldırılan maddeler
Örgütün yayından kaldırdığı tüzüğünün bazı maddeleri ise şöyle:

“E- İslam hükümlerini ve öğretilerini etkin biri biçimde hayata geçirmeyi amaçlayan bir İslam Devleti’ni kurmak üzere çalışma gerekliliği.

Ulusu iç düşmanlara karşı savunmak, İslam’ın gerçek öğretilerini sunmaya çalışmak ve İslami fikirleri dünyaya yaymak.

G-İslam öğretilerinin bütününde öngörülen beşeri medeniyet için yeni bir temel oluşturma sürecine etkin ve yapıcı bir katılımı sağlamak üzere kişisel hakları ve ifade özgürlüğünü güvence altına alan İslam Şeriatı’nın hükümlerine uygun bir küresel işbirliğini samimiyetle desteklemek.”

Örgütün bir İslam devleti kurulmasını ve şeriat hükümlerinin savunulması amacıyla uluslararası bir işbirliği yaratmayı hedeflediğini açıkça dile getiren bu hükümler, artık Müslüman Kardeşler’in resmi sitesinde yer almıyor.

Örgütün uyguladığı bu “otosansür” ABD’nin bölgede “uyumlu İslamcı rejimler” yaratma projesinde bir hayli yol almış olduğunun bir göstergesi olarak da değerlendirilebilir. Zira Müslüman Kardeşler’in siyasi programı ve yönelimlerinin ne olduğu gayet iyi biliniyor. Önemli olansa bu program ve yönelimlerle ABD ve İsrail’in bölgedeki arayışları arasında bir uyum sağlanması başka bir deyişle İslamcı hareketin ABD ve İsrail çıkarlarına adapte edilmesi…

Bir başka husus ise Müslüman Kardeşler’in son gelişmeler çerçevesinde kendi örgütsel varlığını öne çıkartmaktansa bir siyasi parti kurma yolunu seçmiş olması. Örgütün resmi web sitesinde de yayımlanan Brookings Institution uzmanı Şadi Hamid imzalı, “Yeni Mısır ve Müslüman Kardeşler” başlığını taşıyan makalede, Özgürlük ve Adalet Partisi’nin idari olarak Müslüman Kardeşler’den bağımsız olacağı ve hareket dışından da üyelere kapılarını açacağı belirtiliyor.

“Libya’ya Arap devletleri müdahale etsin”
Müslüman Kardeşler’in bu adaptasyon sürecinde hayli hızlı yol aldığının ve kendini Mısır ve bölgede oynayacağı yeni role iyi hazırladığının bir diğer örneği, Libya’da yaşanan gelişmelere örgütün verdiği tepkide göze çarpıyor. Müslüman Kardeşler

Yönetim Kurulu Sözcüsü Essam el Erian tarafından yapılan açıklamada şu ifadelere yer verildi:

“Pek çok kez Libyalıların Kaddafi rejimine karşı verdikleri mücadeleyi desteklediğimizi ilan ettik. Siyasi duruşumuz budur. Ancak Arap Birliği ve Arap Birliği Genel Sekreteri Amr Musa’ya bütün olanaklarıyla Libya halkına yardım etmesi ve herhangi bir uluslararası müdahale ya da yabancı müdahalesini önlemek üzere Arap sorunlarına
Arapların müdahale etmesi çağrısında bulunuyoruz.

“[Irak’ta] uluslararası müdahaleden sonra neler olduğunu anımsıyoruz bütün ülke yerle bir edildi. Biz o zaman da Arap hükümetlerine Saddam Hüseyin diktatörlüğü altında yaşayan Iraklıları kurtarmaları çağrısında bulunduk. Şimdi aynı çağrımızı yineliyor ve Arap Birliği’ni, Arap ülkelerinin ordularını, yardım etmeye ve Kaddafi tarafından gerçekleştirilen bu korkunç katliamı durdurmaya çağırıyoruz.”

Özet olarak “Libya’ya yabancılar değil, Arap devletleri müdahale etsin” çağrısı yapan Müslüman Kardeşler, ılımlılaşan ve uyumlulaşan İslamcı hareketin bölgede nasıl bir işlev üstleneceğinin örneklerini sergilemeye çoktan başladı. Uyumlu İslam, uzun zamandır dağınık halde bulunan ve Birinci Körfez Savaşı’ndan itibaren sürekli prestij yitiren Arap Birliği’ne de bu yeni misyon çerçevesinde suni teneffüs yapmanın bir aracı olabilecek gibi görünüyor.

(soL-Dış Haberler)