Müşerref'in 'kullanım süresi' doldu

Pakistan Devlet Başkanı Pervez Müşerref’in istifası, tüm dünyada geniş yankı buldu. İstifaya giden sürecin kendisinin dışında, uluslararası aktörlerin sürece dönük tepkileri de ilgi çekici.

soL (DIŞ HABERLER) Muhalefetin anayasaya aykırı davranmakla suçladığı Pakistan Devlet Başkanı Pervez Müşerref, devlet başkanlığı görevinden istifa etti. Müşerref, istifasını "Muhalefetin suçlamaları mahkemede reddedilecekti, fakat bu, ülkenin daha fazla gerilime ihtiyaç duyduğu bir dönem değil" şeklinde açıkladı.

Müşerref, istifa konuşmasında, kaderinin Allah'ın yardımıyla Pakistan'ı kurtarmak olduğuna inandığını, ülkenin bir terörist devlet ilan edilmesini önlediğini düşündüğünü söyledi. 1999'da kansız bir darbeyle iktidara gelen Müşerref, iktidarı boyunca ABD'nin bölgede en önemli müttefiki olmuştu. Condoleeza Rice, Müşerref'i "ABD'nin bir dostu ve terörizm ve aşırıcılığa karşı savaşın en adanmış ortaklarından biri" diyerek övdü.

İstifa aşamasına nasıl gelindi?
Müşerref'in istifası, yaklaşık bir yıldır süren gerilimin sonunda geldi. Sıkıntılar, Mart ayında danıştay başkanını görevinden alarak yargıyla karşı karşıya gelmesiyle başladı. Grev ve protestolara yol açan bu kararı yargıtaydan döndü. Ekim'de başkan seçildi, fakat yargıtay sonucu onamaktan geri durdu. Müşerref, Taliban militanlarının saldırılarını fırsat bilerek olağanüstü hal ilan etti. Ancak bu konsolidasyon çabalarına rağmen Şubat'taki seçimden muhalefet partileri zaferle çıktılar ve Müşerref için zorlu süreç başladı. İktidardaki koalisyon partileri, bu ayın başında Müşerref'i istifaya çağırdılar, Müşerref de bir süre direnmesine rağmen uzun süre dayanamadı ve görevi bıraktı. Gerilim sırasında Pakistan'da düzenin önemli kurumu ordunun da Müşerref'in istifasından yana olduğuna dair işaretler verdiği söyleniyor.

"Taliban'la işbirliği içinde"
Pakistan'da istifa sürecindeki kampanya ise, çok daha geniş bir arkaplana sahipti. Bir süredir emperyalizm, eski dostu Müşerref'ten hoşnutsuzluğunu dile getiriyordu. En son geçen ay CIA'nın "Pakistan gizli servisi Taliban'la işbirliği içinde" açıklaması, aslında Müşerref'in gidişinin en güçlü işareti olmuştu. Afganistan'daki ABD işbirlikçisi yönetim de uzun süredir Müşerref'i "Taliban'a karşı yeterince iyi savaşmamakla" suçluyordu. Washington, süreci öncelikle Müşerref'le Benazir Butto arasında güç paylaştırarak çözme projesini denedi, ancak Butto'nun suikastle öldürülmesi bu projeyi suya düşürdü.

Afgan İçişleri Bakanlığı sözcüsü Zemeri Başari, Müşerref'in ABD'nin lafta müttefiki olduğunu, eylemde ise olmadığını söyleyerek, hoşnutsuzluğun yönünü dile getirdi. Başbakan Yusuf Gilani de "Bugün bir diktatörlüğü sonsuz kadar devirdik" derken, eski ABD dostu "daha az demokratik" Müşerref hükümetinden kurtuluşu selamladı. Borsa da, istifa kararının ardından yüzde 4 yükseldi.

Nasıl yorumlanıyor?
New York Times, Müşerref'in uzun ABD dostu geçmişini övdükten sonra, "Ama güvenceler söz verilenden az çıktı ve Başkan Müşerref Bush'la kişisel bir dostluk bağı kursa da, Pakistanlı general ABD için dişli, engelleyici bir müşteri çıktı" yorumunu yaptı. Amerikan basınında Müşerref karşıtı kampanya, iktidarı boyunca aslında ikili oyun oynadığı, Taliban'ı korurken ABD'ye dost göründüğü iddialarına kadar uzanıyor.

Afganistan Müşerref'in istifasını açıkça sevinçle karşıladı. Afgan yetkililer, "Pakistan için iyi biri değildi, umarız daha iyisini bulurlar" şeklinde açıklama yaptı. Pakistan'la özellikle Keşmir nedeniyle çok gergin bir ilişkisi olan Hindistan ise, "Konu Pakistan'ın iç işleri" diyerek açıklama yapmaktan kaçındı.

ABD, yeni gelen hükümeti "aşırılığa karşı" destekleyeceğini açıkladı. Başkan adayları McCain ve Obama da, ayrı ayrı yaptıkları açıklamalarda, ABD'nin terörizme karşı mücadelesinde Pakistan'ın önemini vurgulayarak Müşerref'in istifasından duydukları memnuniyeti dile getirdiler.