Mısır'da İslamcılar kadın sünnetini yasallaştırmak istiyor

Mısır'da hükümet ve muhalefet partilerine üye bazı milletvekillerinin yaptığı açıklamalarda kadın sünneti üzerindeki yasağın kalkması savunulurken, bu kadın düşmanı uygulamayı savunanlara karşı insan hakları ve kadın örgütleri ayağa kalkmış durumda.

Mısır'da insan hakları ve kadın örgütleri yeni oluşan mecliste yer alan bazı milletvekillerinin kadın süneti üzerindeki yasağı kaldırma çağrılarına tepki gösterdi. Kadın örgütlerinin yaptığı açıklamalarda 2007 yılında resmen yasaklanan kadın düşmanı uygulamanın tekrar serbest bırakılmasını isteyenlere karşı mücadele çağrısı yapıldı.

Hem iktidar hem muhalefet partisi milletvekilleri kadın düşmanı uygulamayı savundu
Mısır merkezli uluslararası haber sitesi Bikya Masr'ın internet sayfasında yayınlanan habere göre, Müslüman Kardeşler örgütünün parlamentodaki kolu olan ve meclisteki sandalyelerin yüzde 48'ine sahip olan Özgürlük ve Adalet Partisi üyesi Azza Al-Garf adlı kadın milletvekili, yaptığı açıklamada kadın sünnetini yasaklayan kanunların değiştirilmesi çağrısında bulundu.

Haberde verilen bilgiye göre Al-Garf'ın açıklamalarına büyük tepki gösteren Yeni Kadın Kuruluşu adlı kadın hakları savunucusu örgüt, meclis başkanı Saad el Katatni'ye bir açık mektup gönderdi ve konuyla ilgili suç duyurusunda bulunacaklarını açıkladı. Milletvekilinin yaptığı açıklamayı sert bir dille protesto eden mektupta, El-Garf'ın Mısırlı kadınları asla temsil edemeyeceğine dikkat çekildi ve "Haklarımızı ve Mısırlı kadınların kazanımlarını savunmak için Al-Garf'ı mahkemeye vereceğiz" denildi.

Aynı konuyla ilgili Russia Today tarafından yapılan haberde, meclisteki en büyük ikinci parti konumundaki Nur partisi üyesi Selefi milletvekili El Şakir tarafından, kadın sünetinin dini bir sünnet olarak tekrar yaygın bir şekilde uygulanması çağrısı yapıldığı bilirtildi. Haberde, söz konusu milletvekilinin uygulamayı yasallaştırmak için meclise yasa teklifi sunduğuna da dikkat çekildi. El Şakir' demecinde, yasağı getirenin Mübarek rejimi olduğu ve artık rejim değiştiği için yasağın kalkabileceği savunuluyor.

Kadın Sünnetine Karşı Kahire Koalisyonu adlı örgüt ise El Şakir tarafından sunulan yasa teklifini protesto eden bir açıklama yayınladı ve bunun bir dini uygulama mı yoksa kültürel bir uygulama mı olduğu konusunda ilahiyatçılar arasında bir görüş birliği olmadığına dikkat çekti.

Müslüman Kardeşler'in kadın sünneti yapan konvoylar kurduğu iddia ediliyor
Yine Bikya Masr'da yayınlanan bir başka habere göre Özgürlük ve Adalet Partisi tarafından Kahire'nin güneyinde yer alan bölgelerde kadın sünneti gerçekleştiren ve yasallaştırılması için propaganda yapan tıbbi konvoyların faaliyete geçirildiği belirtiliyor. Özgürlük ve Adalet Partisi resmi olarak uygulamayı yalanlarken, insan hakları ve kadın örgütleri bu faaliyete karşı savcılığa suç duyurusunda bulundu.

Kadın örgütlerinin yaptığı açıklamalarda 2007 yılında kanunla yasaklanan uygulamanın Müslüman Kardeşlere yakın kuruluşlar tarafından fiilen hayata geçirildiği ifade ediliyor. Öte yandan, yürürlükteki kanuna göre, kadın düşmanı uygulamayı hayata geçirmenin yanı sıra, bu yönde aileleri ve genç kadınları ikna etmeye kalkan doktorların da cezalandırılması öngörülüyor.

Suç duyurusunun ardından yapılan açıklamada, Ulusal Kadın Konseyi başkanı Mervat Tallavi, bahsedilen sünnet konvoyunun görüldüğü Minya bölgesi valisi Tümgeneral Seraj El Din El Rubi ve Sağlık Bakanı Yardımcısı Nasr El Sayid'e çağrı yapıldı ve kadın sünnetini hayata geçirme çalışmalarının ve sahtekarca propagandanın bir siyasi parti tarafından yürütüldüğü belirtildi ve buna müdahale edilmesi çağrısında bulunuldu.

Açıklamada adı geçen Tallavi de konuyla ilgili olarak bilgilendirme kampanyaları yürütülmesi için Minya valisiyle toplantılar yaptığını açıklamış ve kadın sünneti uygulamasını hayata geçirmeye çalışanların "valilik içinde örgütlü bulunan Özgürlük ve Adalet Partisi üyeleri" olduğunu belirtmişti.

Ulusal Kadın Konseyi tarafından yapılan açıklamada ise, kadın sünnetine karşı ülkenin her bölgesinde büyük bir kampanya başlatılacağına dikkat çekilirken, bu kadın düşmanı uygulamayı hayata geçirmeye çalışanlara karşı mücadele etme çağrısında bulunuldu. Yasağa rağmen özellikle kırsal bölgelerde uygulamayla sık karşılaşıldığı belirtiliyor.

(soL - Dış Haberler)