Mısır’da geçtiğimiz hafta sonu yapılan cumhurbaşkanlığı seçiminin ikinci turu tamamlandıktan saatler sonra ordu parlamentoyu feshederek, yasama yetkisini üzerine aldı. Yüksek Askeri Şura, Pazar günü seçimlerin tamamlanmasıyla, geçtiğimiz yıl Şura’yı bir kurucu meclis oluşturmakla görevlendiren Anayasal Deklarasyona bir ek yaparak, yeni bir parlamento seçilene kadar yasama yetkisini devraldığını bildirdi.
İlk turu oldukça tartışmalı geçen ve sonuç olarak Müslüman Kardeşlerin adayı Muhammed Mursi ile Mübarek döneminin başbakanı Ahmet Şefik arasında geçen Cumhurbaşkanlığı seçimlerinin kesin sonuçlarının ise bu hafta sonu ilan edilmesi bekleniyor. Adaylardan her ikisi de kendisinin seçimleri kazandığını ileri sürüyor. İlk sonuçlara göre Muhammed Mursi’nin oyların yüzde 51,89’unu, Ahmet Şefik’in ise yüzde 48,10’unu aldığı belirtilirken, Ahmet Şefik oyların yüzde 52’sini aldığını ileri sürüyor.
Mevcut koşullarda Cumhurbaşkanı ilan edilse dahi, parlamento seçimlerinin yeniden yapılması gerekecek. Seçilen cumhurbaşkanının yetkileri ise belirsiz olacak. Geçtiğimiz yıl ilan edilen Anayasal Deklarasyona göre Yüksek Askeri Şura’nın bütün yetkilerini 1 Temmuz itibariyle devretmesi gerekiyor. Ancak cumhurbaşkanlığı seçimlerinin hemen ardından bir anlamda darbe içinde darbe gerçekleştiren ordunun bu karara uyup uymayacağı belirsiz.
Müslüman Kardeşler Tahrir’de
Ordunun parlamentoyu feshetmesiyle ülke çapında yeniden eylemler başladı. Ağırlıklı olarak Müslüman Kardeşler taraftarları ve diğer İslamcı grupların oluşturduğu kalabalık Kahire’de Tahrir Meydanı’nın yanı sıra, İskenderiye, Süveyş ve İsmailiye’de de toplandı.
Özellikle cumhurbaşkanlığı seçimlerinin ilk turundan sonra gerek Müslüman Kardeşler gerekse Mübarek artığı Ahmet Şefik gibi isimler çeşitli kesimlerin tepkisini çekmişti. Mısırlıların önemli bir bölümü oy kullanmayarak, her iki adayın da siyasi meşruiyetini sorgulanmasına sebep olmuştu. Seçimin ilk turundan sonra liberallerden “sola” uzanan bir kesim ise, “kötünün iyisi” olduğu gerekçesiyle Muhammed Mursi’yi destekleme kararını açıklamıştı.
Ordunun darbe içinde darbe yapması, yeni seçilecek cumhurbaşkanının siyasi meşruiyetini artıracak gibi görünüyor. Müslüman Kardeşler de özellikle buraya oynayarak, yeniden kitle gösterileri düzenliyor.
Siyasi belirsizlik Müslüman Kardeşlere yarıyor
Hafta sonu açıklanacak kesin seçim sonuçlarından Ahmet Şefik’in cumhurbaşkanlığının çıkması halinde, ülkedeki siyasi durumun yeniden kritik bir evreye gireceği söylenebilir. Bu durumda Müslüman Kardeşlerin kitle gösterilerine ağırlık vererek, bir darbeyle İslamcı iktidarın engellendiği propagandasına hız vereceği tahmin edilebilir. Oysa ne parlamento seçimlerinde ne de cumhurbaşkanlığı seçimlerinde Mısır halkının çoğunluğunun İslamcı bir iktidarı desteklediği sonucu çıkmadı.
Seçimin galibinin Mursi olduğunun ilan edilmesi halinde ise, Müslüman Kardeşler adayının “askeri vesayet” altında bir cumhurbaşkanı olmayı kabul edip etmeyeceği tartışması başlayacak. Anayasal Deklarasyona yapılan ekle birlikte, yeni cumhurbaşkanı Anayasa Mahkemesi Genel Kurulu’nda yemin ederek göreve gelecek. Başka bir ifadeyle, cumhurbaşkanının birlikte çalışacağı bir meclis dahi olmayacak.
Bu durumda Müslüman Kardeşlerin cumhurbaşkanlığını kazandığını, ancak sivil yönetime geçilmesi için mücadeleye devam edeceğini açıklaması ihtimali güçlü görünüyor. Değerlendirmeler, Müslüman Kardeşlerin iktidarsız bir cumhurbaşkanlığını kabul edeceğine, ancak hızlı bir biçimde orduyu iktidarsızlaştırmayı deneyeceğine işaret ediyor.
Her iki durumda da, yani Müslüman Kardeşler adayı Muhammed Mursi’nin cumhurbaşkanlığını alması ya da almaması halinde de, ordunun hamlesi İslamcıların siyasi meşruiyetini artırmış olacak daha rahat ve daha güçlü bir Müslüman Kardeşler iktidarı için zemin oluşacak.
(soL-Dış Haberler)