Venezuela Başkan Yardımcısı Nicolas Maduro, Devlet Başkanı Hugo Chavez'in hayatını kaybetmesinden saatler önce yaptığı açıklamada, “düşmanları” Chavez'e kanser virüsü bulaştırmakla suçlamış ve iki ABD'li diplomatı, casusluk yaptıkları ve ülkenin istikrarsızlaşmasına yönelik faaliyet yürüttükleri için sınır dışı ettiklerini açıklamıştı.
World News'in haberine göre Maduro, Başkanlık Sarayı'ndan yaptığı açıklamada “Kumandan Chavez'in sağlığına düşman tarafından saldırıldığı konusunda hiçbir şüphemiz yok” denildi.
Özel bir komisyon araştıracak
ABD'yi kastederek yaptığı konuşmasında, “Anayurdumuzun eski düşmanları onun sağlığına zarar verecek bir yol aradı” diyen Maduro, 2004'te hayatını kaybeden Filistin lideri Yaser Araft'ın İsrailli ajanlar tarafından zehirlendiği iddialarını hatırlattı.
Maduro, ayrıca Chavez'in kanser hastalığını araştırmak için özel bir komisyonun araştırma yürüteceğini belirtti.
ABD yalanladı ama...
ABD Dışişleri Bakanlığı sözcüsü Patrick Ventrell yaptığı açıklamada Vaşington yönetiminin, ABD'nin Chavez'in hastalığı ile ilişkili olduğu yönündeki iddiaları “kesinlikle reddettiğini” aktardı. Sözcü iddiaların “saçma” olduğunu ifade etti.
Öte yandan, Chavez 2011 yılında yaptığı bir açıklamada, Latin Amerikalı liderlerde birbiri ardına ortaya çıkan kanserlerin arkasında ABD'nin parmağı olabileceği ihtimalini gündeme getirmişti.
ABD'nin bu yönde bir teknoloji geliştirmiş olabileceğini belirten sosyalist lider, “Latin Amerika'da olanlar çok, ama çok tuhaf" değerlendirmesinde bulunmuştu.
2011'in Temmuz ayında kanser hastalığı dolayısıyla ameliyat olan Chavez dışında, son yıllarda kanser hastalığına yakalanan Latin Amerikalı liderler arasında Paraguay Devlet Başkanı Fernando Lugo, Brezilya eski Devlet Başkanı Lula ve görevdeki Başkan Dilma Rousseff ve Arjantin Devlet Başkanı Christina Fernandez bulunuyor.
ABD daha önce de yapmıştı
2007 yılında ortaya çıkan bazı gizli belgelerde, ABD'nin dünya liderlerini öldürmek için radyoaktif zehirleme yöntemini kullandığı ortaya çıkmıştı. 1948 yılında ABD ordusunun üst düzey yetkililerince kabul edilen bir programa göre, önemli sivil ve askeri kişileri öldürmek üzere radyoaktif maddelerden faydalanılmasını öngören bir plan hazırlanmıştı.
Belgeler 2007 yılında Associated Press Bilgi Edinme Yasası kapsamında ABD devletinden alınmış ancak devlet bu belgeleri hedef alınan kişi ve operasyona katılan ajanların isimlerini saklamak amacıyla sansürleyerek vermişti.
Yine ABD Merkezi Haber alma Teşkilatı CIA'nın 1950-70 yılları arasındaki yasadışı faaliyetlerine ilişkin belgelerin gizliliğinin kaldırılması sonucu, örgütün mafya aracılığıyla 1960'lı yıllarda Küba lideri Fidel Castro'ya dönük 600'den fazla suikast hazırlığı yaptığı ortaya çıkmıştı.
(soL- Dış Haberler)