Lübnanlı Şii kesimlere yönelik yapılan açıklamada, imamlar Hizbullah'ın karşısında olduklarını belirttiler ve "Lübnan'da barışı garanti altına almanın yolu, Suriye'nin demokratik, çoğulcu ve modern bir devletin yönetiminde istikrar ve özgürlük kazanmasının aciliyetini görmektir" diye konuştular.

Açıklamada "her türlü baskıya karşı direnmeyi" Şii geleneğine ve dini inançlarının gereğine dayandıran imamlar, Şii toplumuna Esad karşıtı Arap isyancıların yanında saf tutma çağrısında bulundular. Libya ve Mısır dahil, Arap Baharı'nı yaşayan tüm ülkelerdeki muhaliflerin yanında olduklarını belirten imamlar, egemen medya tarafından "liberal ve özgürlük yanlısı" olarak tanıtılıyor.

Suriye krizi Lübnan'ı yakından ilgilendiriyor
Suriye'de yaşananların dolaysız olarak Lübnan'da yankılandığı biliniyor. Nitekim geçtiğimiz aylar boyunca çatışmalar zaman zaman Lübnan'a da sıçramış ve ülkenin kuzeyinde Müslüman Kardeşler ve Selefist gruplar yönetimi fiilen ele geçirmişti. Diğer yandan Hizbullah mevcut hükümet içinde ağırlığa sahip bulunuyor ve Esad hükümetine destek veriyor.

Suudi Arabistan ve Katar'ın bir süredir Lübnan'daki Gelecek Hareketi ve Selefiler gibi Sünni grupları desteklediği ve Hizbullah'ı iktidardan devirmeye çalıştığı biliniyor. İki Şii imamın bu momentte Şii tabana dönük böyle bir açıklama yapması, Hizbullah'ın ardındaki kitle desteğini zayıflatmaya dönük bir adım olarak okunabilir. Zira Suriye'ye dönük yürütülen operasyonların bir ayağı da Lübnan'a ve Esad'ın müttefiki Hizbullah'a basıyor. ABD, İsrail ve Suudi Arabistan'ın bir yandan Esad hükümetini devirmeye dönük operasyonları yürütürken, diğer yandan Hizbullah'ı siyasi planda sıkıştırma yönünde adımlar attıkları biliniyor.