“Memleketi satmak” deyimi, herhalde hiç bu anlamda kullanılmamıştı. Kapitalizm sonunda koca bir ülkeyi de paranın alınıp satılabilir nesnesi haline getirdi.
“Koca bir ülke” dememiz lafın gelişi, aslında burası küçük bir ülke: Liechtenstein. Ülke, geceliği 70 bin dolardan başlayan fiyatlarla kiralanabilecek.
Ülkenin 35 bin sakini ülkeyi terk etmeyecek, ama bu ücreti ödeyenler, 150 kişiyle birlikte ülkeyi istedikleri gibi “kullanabilecekler”.
Ülkeyi kiralayanlar geldiğinde onlara sembolik olarak devletin anahtarı verilecek, ardından devlet başkanı Prens Hans-Adam II’nin malikânesinde şarap tadılacak. Cadde tabelaları isteğe uygun olarak düzenlenebilecek, geçici para birimi yaratılabilecek.
Kapitalizm şimdiye kadar çok kişiye “memleketi sattırdı”, ama böylesi ilk defa yaşanıyor.
(soL - Dış Haberler)