Lazkiye'ye neden saldırıyorlar?

ÖSO ve El Kaide'nin Lazkiye'ye başlattığı saldırıyı, Es-Safir'den Muhammed Blut analiz etti. Hasan Sivri'nin çevirisiyle Medyaşafak'ta yayınlanan bu makaleyi soL okurlarıyla paylaşıyoruz.

Lazkiye kırsalında Suriye ordusu ile Selefi-Cihatçı gruplar arasındaki çatışmalar, geniş bir alana yayılıyor. Suriye'nin iki yıldan beri yaşadığı savaşta, tehlikeli askeri ve siyasi sonuçlar doğuracak bir dönüm noktası yaşanıyor. Krizin başlangıcından bu yana Suriye savaşı ilk defa, Alevilerin çoğunlukta olduğu alanlara mezhepçi hücum ilan edilen bir noktaya geldi. Suriye'deki cihatçı örgütlerin çoğunun, yabancı uyruklu militanların savaştığı Muhacirin Taburu, Libyalılar Taburu ve El-Kaide'nin güçlerini buraya yığması ile, Suriye Alevilerinin kalesi konumundaki Lazkiye, mezhep savaşı odaklı bir saldırıya maruz kaldı.

Bu blok, aylardan beri sahil tarafının hareketlendirilmesi gerektiği ile ilgili çağrılar yapıyor ve açık bir ilan ile savaşı ''Nusayrilere'' karşı geliştirmek gerektiğini dillendiriyorlardı. Koalisyonun içinde bir cephenin liderliğini yapan Enis Ayrut'un ''Sünni bölgelerin yaşadıklarını tatsınlar diye Alevi Cephesi'' açmaya yönelik çağrıları olmuştu.

''Ümmül Müminin Ayşe'nin Torunları'' adı ile başlatılan operasyonda silahlılar ilk olarak 10 Alevi köyüne girdi. Bu köyler: Stirbe, Bumeke, Beyt Şkuhi, Bluta, Barudi, Aramo, Derc Nebete, Derc Tella, El-Hembşiye, Cebel Devrin. Suriye ordusu gün içinde bir kaç köyü geri alıp silahlıların ilerleyişini durdurdu.

Suriye muhalefetinden basın-yayın kaynaklarının ''cihatçılardan'' El-Sefir'e aktardığına göre 200 sivil, El-Kaide'ye ve Irak-Şam İslam Devletine bağlı militanların eline düştü. Alevi bölgeleri sakinlerine saldırı coşkusu, silahlılar ve çoğu cihatçı gruplar arasında bir ittifak doğurdu. Bu ittifakta yer alan gruplar Nusra Cephesi, Ahrar Şam, Muhacirin Taburu, Sakkur Şam, Sakkur El Ezz ve Libyalılar taburlarıdır. Libyalılar Taburu, bölgedeki en önemli liderleri ve 200 Libyalıyı Lazkiye'de toplarken, önemli liderlerinden olan Afganistan gazisi Muhammed Said (Libyalı Ebu Muaz El-Libi) çatışmalarda öldürüldü.

Kaynaklar, saldırganlar tarafından kaçırılan bölge sakinlerinin akıbetinin gizli tutulduğunu bildiriyor. Kaçırılanlar arasında, sonradan sosyal medyada yaralı haldeki fotoğraflarının yayıldığı, Alevilerin en önemli dini liderlerinden Şeyh Bedir Gazel de var. Sürpriz saldırıdan sonra bölge köy sakinlerinden onlarca kişi dağlara sığındı. Bunun yanında ilk saldırının ardından aralarında kadın ve çocukların bulunduğu 136 sivilin katledildiğine ve onlarca kişinin yaralandığına dair bilgiler var.

Suriye İnsan Hakları Organizasyonu, katledilen veya meydan idamları ile öldürülen sivil kurbanların sayısının bilinmediğini bildirdi. Sürpriz bir şekilde alınan köylere geri dönüldüğünde yeni katliamların keşfedilmesinden korkuluyor. Suriye Ulusal Koalisyonu, saldırıdan yana pozisyon alarak çatışmaları, mezhebi bir yöne evrilme tehlikesine maruz bırakıyor. ''Koalisyoncular'' sayfalarında, Ahrar Şam dışında bir ÖSO birliğinin katılmadığı askeri operasyonu selamlıyorlar.

Suriye Ulusal Meclisi lideri George Sabra ''Cebel Türkmen ve Lazkiye kırsalındaki zaferlerle birlikte Şam kırsalındaki ilerlemeler, rejimin askeri olarak devrilişinin yakın olduğuna işaret ediyor'' dedi.

Aylar önce Türklerin kararı ile, sakin cephelerin de ateşe atılması, patlak veren olayların Suriye'nin tamamında dolaştırılması, savaşı azınlıkların yer aldığı (ki Türkleri ve Suudileri zorlayan Kürtler var) kuzeye ve batıya kadar aynı araçlarla (Nusra Cephesi ve Irak-Şam İslam Devleti grupları) uzatmanın ardından Koalisyon, sadece siyasi faaliyetlerde yer alabiliyor.

Ahrar Şam'ın finansmanı sağlayan Kuveytli vaiz Şafi Ajmi twitter hesabından, Lazkiye'ye karşı savaşın 2 ay önce kararlaştırıldığını yazdı. Bu karar alınımına 40 cephenin katıldığını ve 26'sının Ahrar Şam liderliğini kabul ettiğini de söyledi.

Irak-Şam İslam Devleti sözcüsü Ebu Muhammed El-Adnani, geçen Ramazan ayı ile başlayan ve Bağdat Ebu Garip Hapishanesinden El-Kaide militanlarının kaçırılması ile sona eren ''Çitleri Yıkma'' aşamasından sonra, Hama kırsalında Akrab köyünden Alevilerin katledilip tehcir edilmesi ile ''Hasat Orduları'' aşamasının başladığını söyleyerek savaş sürecinin Alevilere karşı dönüşeceğini ilan etti.

Lazkiye kırsalındaki savaş askeri olarak çok büyük bahislerin varlığına işaret ediyor. Savaşın eğilimleri değişti. İki taraf da sert meydan çatışmaları ile beraber savaşını sürdürüyor. Patlak verişiyle birlikte uçaklar da dahil oldu bu savaşa. Kuzey Lazkiye'de, sahil tarafında önümüzdeki savaş sürecinde etkili olacak 5 tane stratejik dağ bölgesine ve denetim yapılabilecek zirvelere hakim olma savaşı veriliyor. Suriye Ordusu, bölgeyi denetleme açısından en yüksek ve en önemli zirve olan Nebi Yunus zirvesinde hakimiyetini sağlıyor. Militanlar, Libyalılar Taburu ve İslami Devlet müşterek bir şekilde bu zirveye doğru ilerleme girişiminde bulunuyor. Cihadist gruplar konusunda uzman olan Suriyeli Abdullah Ali'ye göre, silahlı muhalefet bu savaş için yüzlerce militanı bölgeye çekip toparladı. Aralarında Hama ve İdlip'ten gelen militanlar da var.

Abdullah Ali, Suriye ordusunun Bisinkol bölgesinde kontrolü sağlayıp İdlip (Ariha) ve Lazkiye otoyolunu açmasından sonra, cihadist örgütlerin İdlip-Lazkiye yardım yolunu kesmeyi hedeflediklerini söylüyor.

Nebi Yunus zirvesi, İdlip-Lazkiye arasındaki dağlık geçiş yollarını ve bölge köylerinden uzunca bir hattı denetleyen zirve Lazkiye kırsalının en şiddetli çatışmalarına sahne oldu. İki taraf da bölgeye güçlerini göndermekte gecikmedi. Cihadistlere yardım etmek üzere Cebel-i Türkmen tarafından Cebel Selma'ya doğru yol alan birlikler olduğu gibi ''Baas Taburundan'' yüzlerce militan, Ulusal Savunma Ordusu, Halk Komiteleri ve Suriye Ordusuna tabi bir kolordu cihadistlere karşı savaşmak üzere bölgeye doğru gidiyor.