İskoçya’da bağımsızlık için ilk adım atıldı

Britanya Başbakanı Cameron’un Edinburg ziyaretiyle 2014 yılında gerçekleşmesi planlanan İskoçya’nın bağımsızlığı için yapılacak referandum anlaşması imzalandı. Uzun bir süreden beri gündemde olan bağımsızlık tartışmaları bu referandum ile yeni bir rotaya evrildi.

İskoçya’da iktidarda olan İskoçya Ulusal Partisi lideri ve hükümet başkanı Alex Salmond ile geçtiğimiz gün İskoçya’nın başkenti Edinburgh’da bir araya gelen Başbakan David Cameron 2014 yılında İskoçya’yı Birleşik Krallıktan ayırabilecek olan referandumu öngören anlaşmayı imzaladı. 2011 yılında bağımsızlık sloganı ile meclisteki sandalyelerin çoğunu ele geçiren İskoçya Ulusal Partisi’nin referandumda beklediğini bulup bulamayacağını ise zaman gösterecek.

Bağımsızlık macerasının geçmişi
Bağımsızlık veya sınırlı özerklik seçimi için ilk referandum 1979'da yapılmıştı. Kuzey Denizi'nde petrol bulunmasıyla gündeme gelen bu oylamada, bağımsız parlamento kurulmasına İskoç halkının sadece yüzde 33'üne yakın bir kısmı "evet" demiş, fakat 18 yıl sonra, 1997'de gerçekleşen ikinci referandumda, İskoçlara iki soru yöneltilmişti. "İskoçya bağımsız parlamentoya sahip olmalı mı?" sorusuna İskoç halkının yüzde 74,3'ü, "İskoç Parlamentosu'nun vergileri değiştirebilme gücü olmalı mı?" sorusuna ise yüzde 63.5'i "evet" yanıtını vermişti. Böylece 1999 yılında, 129 üyeli ilk İskoçya “Özerk” Parlamentosu kuruldu.

2007 yılında bağımsızlık söylemi ile azınlık hükümeti kuran İskoçya Ulusal Partisi, konuyu tartışmaya açmış, 2009 yılında ise konu ile ilgili “beyaz kitap” hükümet tarafından açıklanmıştı. İskoçya’nın geleceği üzerine çeşitli senaryoları tartışan metin daha sonra halk için de çoğaltılarak dağıtılmış fakat referandum meclis tarafından reddedilmişti.

2011 yılı seçimleri ise İskoçya Ulusal Partisi'nin ezici üstünlüğü ile sonuçlandı. Meclisteki 129 sandalyenin 69’unu ele geçiren Alex Salmond liderliğindeki parti, referandumu böylece garantilemiş oldu. Birleşik Krallık hükümeti ise bu sonucun ardından referandumun “Adil, yasal ve kati” olması için görüşmelerin başlamasını önermişti.

Bağımsızlığın sonuçları ne olacak?
Referandumda bağımsızlığı destekleyen argümanlar kimlik siyasetine dayanmak ve milliyetçi olmaktan ziyade daha çok bağımsız karar alabilmek ve ekonomik özgürlüğe kavuşmak üzerinden şekillendiriliyor. Sosyal demokrat eğilimli iktidar partisi İskoçya Ulusal Partisi bağımsızlık sonrası ülkedeki refah düzeyinin İskandinav ülkeleri seviyesine çıkabileceğini savunuyor. İşsizlik oranlarının azaltılması, sağlık sisteminin düzeltilmesi ve vergilendirme konusu da ülkenin bağımsızlığını savunanların öne sürdüğü gerekçeler arasında. İskoçlar arasında Birleşik Krallık idaresinin kendilerine olumsuz etkisi olan bir birliktelik olduğu yaygın bir görüş.

Diğer önemli bir konu da Kuzey denizi petrollerinin, bağımsızlık halinde İskoçlar ve İngilizler arasında nasıl bir çözüme kavuşturulacağı. Ayrıca İskoçya’nın NATO ve AB konusundaki tavrı da tartışılacak konular arasında yer alacak. Euro’ya geçişin tartışılmasının ardından, İskoçya’nın doğrudan AB üyeliği kazanmayacağı bunun için önce başvuru yapması gerektiği ortaya çıkmıştı.

Monarşi ile bağların ise devam etmesi bekleniyor. Ayrıca İskoçya'nın Devletler Topluluğu üyesi olarak kalmaya devam etmesi gerektiği de bağımsızlıkçılar tarafından savunuluyor.

“Referandum sonucuna saygı duyacağız”
300 yıllık siyasal birliğin devamınının oylanacağı referandum kararı için hükümet lideri Alex Salmond bugünün İskoçya tarihi açısından “tarihi bir gün” olduğunu söyledi. Referandum sonucuna, hem kendisinin hem de Londra'nın saygı duyacağını belirten Salmond, “Kampanya’nın sonunda bağımsızlığın kazanılacağını düşünüyor muyum? Evet, düşünüyorum. Ülkemizin ekonomisi ve sosyal yapısı için daha iyi bir gelecek konusunda olumlu bir vizyon ortaya koyarak bu kampanyayı kazanacağımıza inanıyorum'' dedi. Salmond, İskoçya'nın bağımsızlığı halinde daha başarılı olacağını da savundu.

Birleşik Krallık, yapılan anlaşma ile referandumda tek soru sorulması şartını kabul ettirmiş oldu. Daha önceki metinlerde olasılıklar birden çok iken referandumda sadece cevabı evet ya da hayır olan tek bir soru sorulabilecek. Cameron tek ve net bir sorunun doğru bir karar olduğunu söylerken, İskoçların kendilerini referanduma götürmek isteyen bir partiye oy vermesine de saygı duyduğunu belirtti. İskoç bölgesel hükümeti için olumlu sayılabilecek bir madde ise oy kullanma yaşının 16 olması. Hükümetin bağımsızlık kararında özellikle gençlerden daha fazla destek aldığı biliniyor.

(soL - Dış Haberler )