İran’la nükleer görüşmeleri tıkandı: Piskoposlar devrede

İran’ın nükleer programının kısıtlanmasıyla ilgili görüşmelerin askıya alınmasıyla birlikte ABD’li piskoposlar konuyla ilgili diplomasi için kolları sıvadı. Piskoposlar, Hamaney’in 2012’deki fetvasını referans göstererek görüşmelerin devam etmesi gerektiğini ve İran’ın ABD tarafından yanlış anlaşıldığını savunuyor.

İran’ın nükleer programının kısıtlanması için ABD, Fransa, İngiltere, Çin, Rusya ve Almanya’yla gerçekleştirilen görüşmelerin tıkanmasıyla birlikte ABD’li din adamları devreye girdi.

Birleşik Devletler Katolik Piskoposlar Konferansı (USCCB), İran’la nükleer görüşmelerinin askıya alınmasıyla ilgili olarak Batılı devletlere çağrıda bulundu. ABD’li piskoposlar, İran’ın dini lideri Ayetullah Seyid Ali Hamaney’in iki yıl önce nükleer silahların yasaklanmasını savunduğu fetvasının ciddiye alınması gerektiğini savunarak, görüşmelerin devam etmesi gerektiğini belirttiler.

USCCB’nin önde gelen yetkili isimlerinden Stephen Colecchi, “İran oldukça dindar bir ülke. Aynı zamanda da modern bir kültüre sahip. Son zamanlarda sıkça karşımız çıkan fanatik dinci karikatürlerle de alakası yok. Nükleer fetvasına da bu perspektifle bakılmalı” ifadelerini kullandı. Hamaney’in fetvasının İran’da oldukça ciddiye alındığını belirten Colecchi, devam eden nükleer görüşmelerin seyrini belirlerken de fetvanın veri alınması gerektiğini söyledi. Piskopos, ayrıca ABD’nin İran’ın kitle imha silahlarıyla ilgili dini tutumunu ciddiye almayarak hata ettiğinin altını çizerek, “dinin motive edici yönünü inkar ederek kendimizi riske atıyoruz” dedi.

İran’ın ABD tarafından yanlış anlaşıldığını öne süren piskoposlar, İran’ın nükleerle ilgili tutumuna dönük iddialarını geçen Nisan ayında İran’a gerçekleştirdikleri ziyarete dayandırıyorlar. USCCB’den altı kişilik bir delegasyonla gerçekleştirilen ziyaret sırasında İranlı dini liderlerin kendilerini, “nükleer silahların masum toplumları yok etme gücüne sahip olduğu için ahlaksızlık olduğu” konusunda ikna ettiklerini belirtiyorlar.

ABD, Fransa, İngiltere, Çin, Rusya ve Almanya’yla İran arasında yürütülen ve İran’ın nükleer programını kısıtlamayı amaçlayan görüşmelerin tıkanma noktasına geldiği bir sırada piskoposların devreye girmelerinin, görüşmelerin seyrini etkileyip etkilemeyeceği ise bilinmiyor.