Gürcistan'da seçimler sonuçlandı: Değişmeyen değer piyasacılık

Gürcistan'da parlamento seçimleri dün gerçekleşti. Şu anki devlet başkanı Saakaşvili'nin partisi Birleşik Ulusal Hareket Partisi seçimleri, milyarder işadamı Bidzina İvanişvili'nin "Gürcistan Hayali" koalisyonu karşısında kaybetti. Yeni başbakanın İvanişvili olması bekleniyor.

Gürcistan'da dün gerçekleşen parlamento seçimlerinin ardından Gürcistan Devlet Başkanı Saakaşvili'nin partisi parlamentoda çoğunluğu kaybetti. Görev süresi 2013'te dolacak olan Devlet Başkanı Saakaşvili, yeniden başbakan seçilerek ülkenin yönetiminde kalmayı planlıyordu. Mevcut seçim sonuçlarına göre 2013'te Saakaşvili'nin ülke yönetimindeki aktif görevi tamamen sonlanmış olacak.

Saakaşvili iktidarı boyunca ABD ve NATO yanlısı politikalara imza attı. Seçimi kazanan rakibi İvanişvili ise Rusya'ya yakınlığıyla biliniyor. Gürcistan, Saakaşvili'yi iktidara taşıyan "Gül Devrimi" sürecinden beri ABD'nin hegemonyasını pekiştirmeye çalıştığı ülkelerden birisi. Bu durum, özellikle Rusya ile çeşitli gerilimlere neden olmuş ve sonradan Rusya'nın da müdahil olacağı Gürcistan-Osetya savaşına yol açmıştı.

Öte yandan biri "ABD'ci" diğeri "Rusya'cı" kabul edilen bu iki ismin her ikisi de, söz konusu Gürcistan halkının geleceği olduğunda piyasacılık ve popülizm gibi ortak noktalarda buluşuyorlar. Gürcistan halkının geleceğini belirlemek için birini tercih etmesi beklenen bu isimlere yakından bakalım.

Bir tuhaf devlet başkanı: Saakaşvili
2003 yılında Gürcistan'da yaşanan Gül Devrimi, "renkli devrimler" furyasının bir diğer ayağı olmuş ve Saakaşvili'yi iktidara taşımıştı. Saakaşvili iktidarının ilk yıllarında bir yandan "devrim"in arkasındaki uluslararası finansörler ülkeye para akıtırken diğer yandan işsizlikte görülen artış dikkat çekmişti. Saakaşvili kısa sürede hem kişisel sermayesini artırmış hem de devlet kurumları ve medyayı denetimi altına sokmuş ve kendisini iktidara taşıyan "daha fazla özgürlük" sloganlarının yalan olduğu kısa sürede anlaşılmıştı. Nitekim son seçimlerde medyaya sızan ve cezaevlerinde mahkumlara yapılan işkenceleri gösteren vidyolar Saakaşvili'nin seçim başarısızlığında belirli bir etkiye sahip oldu.

Medya tekellerini kontrolü altına alan Saakaşvili, ülkedeki muhalefeti gerek medya aracılığıyla ve gerekse doğrudan baskı yöntemleriyle susturdu. Öte yandan dönem dönem çeşitli yalan haberler ve uydurma olduğu sonradan anlaşılan senaryolarla, fiyaskoya dönüşecek siyasi şovlar yapmaktan çekinmedi. Bunlardan birisi kendisine yönelik düzmece bir suikast girişimiydi. Polonya'nın eski devlet başkanı Leh Kaczinski'yle Güney Osetya sınırında yaptıkları bir gezi sırasında gerçekleştiği iddia edilen silahlı saldırının düzmece olduğu sonradan ortaya çıkmıştı.

Yine 2010 yılında yaşanan Gürcistan-Osetya savaşı sırasında Rus Ordusu'nun Saakaşvili'yi öldürdüğü yönündeki haberin de, Saakaşvili'nin ekibi tarafından dezenformasyon amaçlı üretildiği açığa çıkmıştı. O dönemde, Saakaşvili'nin sık sık böyle yöntemlere başvurmasının arkasında dünya kamuoyunun desteğini alma ve ülke içi muhalefete karşı elini güçlendirme niyeti olduğu yönünde yorumlar yapılmıştı.

Bir ülkeyi satmak ne kadar sürer?
Saakaşvili iktidara gelir gelmez piyasacı ekonomi politikalarına hız verdi. Özellikle Batı merkezli uluslararası finansörlere dayanan yabancı yatırımlar ülke ekonomisinin büyümesine neden olurken, Gürcistan savaştan sonra Batılı ülkelere iyice muhtaç hale geldi.

Genel olarak işsizlik ve genç nüfus içindeki işsizlik oranları Saakaşvili döneminde artış gösterirken, özelleştirmeler de devam etmekteydi. Saakaşvili, başkent Tiflis'teki sivil savunma sığınaklarını bile satmasıyla haber oldu. Ayrıca hakkında pek çok yolsuzluk iddiası çıktı. Zira seçimlerdeki başarısızlıkta son dönemde gündeme gelen yolsuzluk iddialarının da etkili olduğu biliniyor.

Amerikancılıkta en öndeydi

Dış politika konusunda ise oldukça net ve tutarlı bir çizgi izledi. Her zaman sadık bir ABD müttefiki olan Saakaşvili, özellikle Osetya savaşından sonra sık sık ABD'nin yardımına başvurdu. Ülkesinde bir askeri üs açması için ABD ile pazarlığa giriştiği yönünde iddialar basında yer aldı.

ABD ile her zaman yakın ilişki içinde olan Saakaşvili'nin dış politikadaki tek vizyonu ise Gürcistan'ın NATO üyeliği meselesiydi. Ukrayna'yla birlikte Gürcistan'a üyelik sözü verilirken iki ülke de henüz bekleme durumunda. NATO üyeliğini iç siyasete de malzeme yapan Saakaşvili, kendi tabanına ve halka NATO üyeliğini, getireceği prestij üzerinden pazarlamaya çalıştı.

Bir popülizm şampiyonu: İvanişvili
Seçimlerde Saakaşvili'nin partisini mağlup eden ve Vano Merabişvili'nin yerine yeni başbakan olması beklenen işadamı Bidzina İvanişvili'nin vaatleri ise Türkiye siyasetinden de alışkın olduğumuz popülist söylemleri yansıtıyor.

Gürcistan'ın en zengin insanı olan İvanişvili'nin 6 milyar doları aşan kişisel serveti bulunuyor. Hakkında "Rusya'nın adamı" olduğu yönünde yorumlar yapılan İvanişvili'nin pek çok şirketi ve sahibi olduğu banka Rusya'da. Ayrıca Rus vatandaşı da olan İvanişvili, seçim döneminden önce Gürcistan'a gelmiş ve burada çeşitli yatırımlar dışında, büyük hayır organizasyonları ve benzeri etkinlikler düzenlemişti. Bu süreçte halka doğrudan nakdi yardım da yapan İvanişvili, tam anlamıyla popülist bir siyaset yürütüyor.

İvanişvili geçtiğimiz Mayıs ayında yaptığı bir mülakatta, kendisi seçilirse ülkenin AB ve NATO'ya entegrasyon sürecinin devam edeceğini belirtmiş ve Rusya'yla ilişkileri düzeltmek istediğini de eklemişti. İvanişvili, "Gürcistan, Batı'dan alınan yardımları sorumsuzca tüketiyor ve dost devletler ihmal ediliyor. Hükümetin izlediği iç ve dış politika, ülkenin demokrasisi için önemli tehlike oluşturuyor... Gürcistan'ın uluslararası toplumda güvenilir ve öngörülebilir bir ortak haline gelmesi gerekiyor. Bunun için, Rusya ile bozulan ilişkiler düzeltilmeli, ancak AB ve NATO'ya entegrasyon süreci de devam etmeli" diye konuşmuştu.

İvanişvili'nin Saakaşvili'ye yönelik eleştirilerinin odağında, ülkenin emperyalist merkezlerle entegrasyon sürecinin iyi yönetilmediği ve bunun kendi liderliğinde daha doğru gerçekleşeceği iddiası bulunuyor.

Bu açıdan söz konusu Gürcistan halkının çıkarları ve geleceği ise, İvanişvili'nin rakibinden farklı bir şey sunacağını beklemek boşuna görünüyor.

(soL - Haber Merkezi)