Fransa'da Sarkozy hükümetinin geçirmeye çalıştığı emeklilik yasasına emekçiler bir günlük genel grevle yanıt verdi. Mart ayından bu yana dördüncüsü gerçekleştirilen genel grevde iki milyonun üzerinde çalışan eylemlere katıldı. İçişleri Bakanlığı ise protestolara katılımın 1.1 milyon kişi civarında olduğunu belirtti. Haziran'da gerçekleştirilen bir günlük genel grevdeyse bu sayı 800.000 civarındaydı.
Fransa'da dün gerçekleşen genel grev, iç hat uçuşlarını ve tren seferlerini durdurdu, üniversiteler dahil eğitim kurumları kapandı, hastaneler acil hastalar dışında hasta kabulü yapmadı. Enerji sektöründe çalışan işçilerse ev içi kullanıma zarar vermeyecek seviyede elektrik ve doğalgaz çıkışını engelledi.
Sarkozy yönetiminin bütçe kısıtlamasına gitmesi üzerine 7.000 öğretmenin ataması durdurulmuş ve öğretmenler Pazartesi günü greve gitmişlerdi. Bununla birlikte 1.000 Roman göçmenin sınırdışı edilmesi ve Fransız vatandaşlığına alınan göçmenlerin ağır ceza sebebi suç işlerlerse vatandaşlıktan çıkarılmasına neden olacak yasanın parlamentoya getirilmesi de dün gerçekleşen grevde etkili oldu. Fakat, grevin tüm Fransa'yı bu denli sarsmasının en büyük sebebi, Sarkozy'nin Çalışma Bakanı Eric Woerth'un parlamentoya sunduğu emeklilik düzenlemesiydi. Yasaya göre Fransız vatandaşlarının emeklilik yaşı 60'tan 62'ye yükseltiliyor, ödenecek pirim günü sayısı 40.5 yıldan 41.5 yıla çıkarılıyor ve emekli aylığı bağlanma yaşı da 65'ten 67'ye yükseltilecek.
Sarkozy: Geri adım atmayacağız
Sarkozy, yasanın kabul edilmesi durumunda 70 milyar avroluk bir tasarrufun sağlanacağını belirtti. Ayrıca yasanın, Fransa'daki yaşlanan nüfus ve bütçe açığıyla mücadele etmek için de gerekli olduğunun altını çizdi. Hükümet, üç yıl içerisinde 100 milyar avroluk tasarruf elde etmeyi planladığını ve bu nedenle devlet sektörlerinin bütçelerinde de kesintiye gidileceğini açıkladı. Sarkozy, Fransa'nın Avrupa ülkeleri arasında en düşük emeklilik yaşına sahip olduğunu ve bunun kesinlikle değişmesi gerektiğini belirtti. Genel grev konusundaki sorulara ise, geri adım atılmasının mümkün olmadığını, sadece ağır çalışma koşullarının bulunduğu sektörlere yönelik bir iyileştirme gerçekleştirebileceklerini söyledi.
Paris'te 270.000, Marsilya'da 200.000 kişi sokakları doldurdu
Paris'te protestolara katılan eylemciler, "köleliğe hayır, daha fazla çalıştırılmaya hayır, adil reformlara evet," sloganlarıyla yürüdüler. Protestocular, göçmenlere yapılan baskılar ve Müslüman kadınların yüzlerini tamamen örtmeyi yasaklayan düzenlemelere karşı da dövizler taşıdılar. Paris'te 270.000 kişinin sokağa çıktığı, Marsilya'da ise bu sayının 200.000'in üzerinde olduğu belirtiliyor.
Fransa genelinde 200 ayrı eylemin gerçekleştirildiği grevde, hem özel hem de devlet sektöründe çalışan emekçiler yer aldı. Grev, ulaşım, eğitim, yargı, sağlık, basın ve banka çalışanları arasında büyük başarı sağladı. 10'dan fazla sendika grevin çağrısını gerçekleştirdi. Fransız ve uluslararası basında, grevin Sarkozy yönetiminin geleceğinin belirlendiği bir momente denk geldiği yorumları yapılıyor. Aynı yıl içerisinde dört kez tekrarlanan genel grev ve eylemlerin, hükümete karşı muhalefeti daha önce hiç olmadığı kadar birleştirdiği belirtiliyor. Sarkozy'nin cumhurbaşkanlığına halkın desteğinin %30 civarlarına düşmesi 2012'de yapılacak seçimlerde Sarkozy'nin şansının azaldığı ve birçok Fransız politikacısının Sarkozy'i yenebilecek güçte olduğunun altı çiziliyor.
(soL - Dış Haberler)
