İspanya Anayasa Mahkemesi’nin eşcinsellere evlilik hakkı tanıyan yasayı onaylamasının ardından Fransa’da iktidarda bulunan Sosyalist Parti tarafından Bakanlar Kurulu’na sunulan yasa tasarısı onaylandı. Türkiye’de gericiler eşcinsel haklarını Batı’nın dayattığını söylerken, Batılı gericilerle aynı dili konuşuyor.
İspanya'da 7 yılda 22 bin evlilik
Sosyalist İşçi Partisi, İspanya’da iktidara gelmesinden bir yıl sonra, 30 Haziran 2005'te eşcinsellere evlilik hakkı tanıyan yasayı Meclis’ten geçirmişti. Dönemin muhalefet partisi olan ve şu anda iktidarda bulunan sağcı Halk Partisi, yasayı “anayasaya aykırı olduğu ve evliliğin temel yapısını bozduğu” gerekçeleriyle 30 Eylül 2005'te Anayasaya Mahkemesi'ne götürdü. Kararını yedi yıl sonra veren mahkeme, eşcinseller arasındaki birlikteliğin ‘evlilik’ olarak tanımlanmasının Anayasaya aykırı olduğunu savunan Halk Partisi’nin itirazını reddetti.
Halk Partisi’nin itirazına rağmen yürütmesi durdurulmayan yasa sayesinde 7 yıl içinde 22 bin 442 eşcinsel çiftin evlendiği bildirildi.
Fransa'da yasaya karşı "dinler arası ittifat"
Eşcinsel evliliklere karşı çıkan sağcıların canını sıkan bir haber de Fransa’dan geldi. Cumhurbaşkanı Hollande’ın seçim vaatleri doğrultusunda Sosyalist Parti tarafından Bakanlar Kurulu’na sunulan yasa tasarısı onaylandı. Tasarının Meclis’ten geçerek yasalaşması halinde Fransa, eşcinsel evliliği kabul eden ülkeler arasında yer alacak. Eşcinsel evlilik konusunda Fransa’da solcular ve sağcılar net bir biçimde ayrışmış durumda. Komünistlerin ve Yeşillerin desteklediği yasa tasarısına ana muhalefetteki sağcı Halk hareketi Birliği ve Milli Cephe karşı çıkıyor. Öbür taraftan, Eylül ayında düzenlenen Fransa Dinler Konferansı’nda buluşan Hıristiyan, Musevi ve Müslüman din adamlarının yasa tasarısına karşı eylem birliği kararı aldı.
Sağcıların ortak yanı: Homofobi
İspanya ve Fransa’da eşcinsel evlilik hakkına karşı çıkan sağ partilere dini çevrelerin destek sunmakta vakit harcamadıkları görülüyor. Bu tablo, Türkiye’deki gericilerin “Eşcinsel haklarını Batı dayatıyor” söyleminin ne kadar dayanaksız olduğunu ortaya koyuyor. Mazlum-Der’in genel başkanı Ahmet Faruk Ünsal, “Biz eşcinselliği normalin dışında bir durum olarak görüyoruz. Batı’da üretilen değerlerin evrensel değerlermiş gibi bütün dünyaya dayatıldığını, eşcinselliğin de bir değer olarak pazarlandığını düşünüyorum” sözleriyle Batı’daki gericilerle frekans tutturmuş durumda. Kendisini insan hakları örgütü olarak sunan Mazlum-Der, Aliye Kavaf’ın “Eşcinselliğin biyolojik bir bozukluk, bir hastalık olduğuna inanıyorum” sözlerine verdiği destek yüzünden tepki toplamıştı. Eşcinsel evlilik hakkı karşısında Batı’daki gericilerle aynı telden çalan bir diğer ‘insan hakları örgütü’ de Kartepe İnsan Hakları Derneği. Dernek üyeleri geçtiğimiz aylarda Anayasa Uzlaşma Komisyonu’nda yaşanan bir tartışma üzerine “BDP’nin ibne evliliği Anayasa'ya girsin önerisini kınıyoruz” dövizleri taşıyarak eylem yapmıştı.
Eşcinsel evlilikler sadece Batı'da mı tanınıyor?
LGBT haklarının ülkelere göre dağılımına bakıldığında, ABD ve Avrupa’dan ihraç edildiği propagandasının herhangi bir karşılığı olmadığı göze çarpıyor. Dünyada eşcinsel evlilikleri veya birliktelikleri yasal olarak tanıyan ülkeler şunlar: Kanada, ABD’nin bazı eyaletleri, Kolombiya, Brezilya, Arjantin, İzlanda, Norveç, İsveç, Finlandiya, İrlanda, İngiltere, Danimarka, Hollanda, Avusturya, Belçika, Almanya, Fransa, İspanya, Portekiz, Güney Afrika ve Yeni Zelanda. Eşcinsel olmanın idam cezasına çarptırılma gerekçesi olarak kabul edildiği ülkeler ise şunlar: Moritanya, Benin, Sudan, Somali, Yemen, Suudi Arabistan ve İran. Eşcinsel olmanın ‘yasaklandığı’ ülkelerin hepsinin şeriatla yönetildiği göze çarpıyor.
(soL - Dış Haberler)