Geçtiğimiz hafta Suriye'nin doğusundaki Deyr el Zor kentinde 13 işçinin cesedi bulunmuş, BBC gibi uluslararası medya kuruluşları muhaliflerin "Esad yanlısı milisler yaptı" iddiasını haberleştirmişti. Muhaliflerin iddiası yalan çıktı, bu korkunç saldırıyı El Kaide bağlantılı El Nusra Cephesi üstlendi. İslamcı militanların öldürdüğü 13 işçi devlete ait bir petrol fabrikasında çalışıyorlardı.
Ancak Suriye'de son dönemdeki korkunç katliamları gerçekleştirenler, hedeflerine ulaştı ve Kofi Annan bugün Birleşmiş Milletler Genel Kurulu'nda yaptığı konuşmada 6 maddelik Annan Planı'nın uygulanmadığını ve uluslararası toplumun başka seçenekleri gündeme getirebileceğini söyledi.
El Kaide üstlendi
Geçtiğimiz gün Reuters, BM'nin "korkunç ve affedilemez" olarak değerlendirdiği bu katliamı, El Nusra Cephesi'nin üstlendiğini yazdı. İslamcı El Nusra, 13 kişiyi önce kaçırıp sorguladıklarını ve suçlarını itiraf etmelerinin ardından 29 Mayıs'ta öldürdüklerini açıkladı. Açıklamada "Tanrı Deyr el Zor'da doğunun aslanlarına güç verdi ve güvenlik güçlerinin ve çetelerin köpeklerini cezalandırdık" denildi.
El Kaide daha önce de Suriye'nin başkenti Şam'da 10 Mayıs'ta gerçekleşen ve 55 kişinin hayatını kaybettiği, yüzlerce kişinin yaralandığı bombalı saldırıyı da üstlenmişti. Muhalifler ve muhalifleri güvenilir kaynak kabul eden medya kuruluşları saldırının ardından yine Esad yönetimini suçlamışlardı.
El Kaide, Libya'da da ABD ve NATO güçleri adına savaşmış ve Kaddafi'nin devrilmesine yardımcı olmuştu.
BBC muhabiri Jim Muir 30 Mayıs'ta dünyaya benzer bir katliam haberi geçmiş, Suriye'de Humus'a bağlı Kuseyr kentinde 13 işçinin katledildiği bildirmişti. BBC muhabiri Muir, muhalifleri kaynak göstererek, katliamın hükümete bağlı Şebiha milisleri tarafından gerçekleştirildiğini aktarmıştı. BBC'nin haberini dünyada ve Türkiye'de ana akım medya kuruluşları "Esad'dan bir katliam daha" başlıkları ile geçmişlerdi. Katledilen 13 işçinin devlete ait bir gübre fabrikasında çalıştıkları belirtilmiş ve işe giderken servisten indirilerek Esad güçleri tarafından öldürüldükleri iddia edilmişti.
Katliamları gerçekleştirenler hedeflerine ulaştı, Annan Planı sallantıda
Annan Planı'nın devre dışı bırakılarak Suriye'ye karşı uluslararası askeri müdahalenin önünün açılmasına zemin hazırlamak için daha fazla kan akıtılıyor. Muhalifler ve muhaliflerin Batılı destekçileri katliamların suçunu Esad yönetimine yıksa da, katliamların hep Annan Planı ile ilgili kritik tarihlere denk gelmesi dikkat çekiyor. BM ve Arap Birliği'nin temsilcisi olarak Annan Planı olarak adlandırılan planı Suriye'deki taraflara ve uluslararası aktörlere sunan Kofi Annan'ın bugün BM Genel Kurulu'nda yapacağı konuşma öncesinde dün akşam Hama'dan bir katliam haberi daha geldi. Katliam haberinin ardından Annan bugün BM Genel Kurulu'ndaki toplantısında yaptığı konuşmada Annan Planı'nın hem Şam yönetimi hem de muhalifler tarafından uygulanmadığını belirtti ve "Planın uygulanmasını garanti altına almak için daha fazla neler yapılabileceğine veya krizden çıkmak için başka ne gibi seçenekler bulunduğuna karar verme zamanı geldi" dedi.
BM Genel Sekreteri Ban ki Mun da bugün yaptığı açıklamada Esad yönetiminin tüm meşruiyetini yitirdiğini söyledi.
ABD Dışişleri Bakanı Hillary Clinton da "Esad gitmeli, Esad gitmeden Suriye'ye demokrasi gelmeyecek" dedi.
(soL - Dış Haberler)