‘Erdoğan Suriye’nin bedelini ödüyor’

Türkiye’yi sarsan yolsuzluk ve rüşvet operasyonu dünya gündemindeki yerini koruyor. Yapılan analizlerde Erdoğan’ın “başarılı” döneminin geçmişte kaldığı vurgulanırken, İran’daki Cuma hutbelerinde, AKP’nin Suriye’deki siyasi krize yönelik tavrının bedelini ödediği belirtildi.

(soL - Dış Haberler) AKP hükümetini çöküşün eşiğine getiren yolsuzluk ve rüşvet operasyonu dünya gündeminde de ön sıralarda yer almaya devam ediyor. Operasyona dair siyasi değerlendirmelerde bulunan yabancı siyasetçiler kervanına son olarak Avrupa Parlamentosu Dış İlişkiler Komisyonu Başkanı Elmar Brok katıldı. Alman Hristiyan Demokrat Elmar Brok, “Deustchlandfunk” radyosuna verdiği demecinde, Başbakan Tayyip Erdoğan’ın “en başarılı döneminin geçmişte kaldığını” savundu. Türkiye’nin “çok belirsiz ve istikrarsız bir döneme sürüklendiğini” söyleyen Brok, ülkede büyük bir güven kaybı yaşandığınını ifade etti.

Almanya Dışişleri Bakanı Frank-Walter Steinmeier da Bild am Sonntag gazetesine yaptığı açıklamada yolsuzluk ve rüşvet iddialarının aydınlatılmasını isteyerek “Bunu sağlamak, hukuk devleti temellerine dayanan her tür politika için bir sınavdır” diye konuştu.

Suriye poltikasının bedeli
Türkiye’yi sarsan yolsuzluk operasyonunun en çok konuşulduğu ülkelerden biri olan İran’da ise operasyon Cuma namazı hutbelerine kadar girdi. Ankara’nın Suriye politikasının tepki yaratttığı İran’daki Cuma namazı hutbelerinde, Türkiye’nin son zamanlarda “bölge krizlerine yersiz müdahalelerinin bedelini ödemeye başladığı” ifade edildi. Hutbelerde, “Türkiye’de bazı bakanların ve akrabalarının mali fesatla suçlanmasının Başbakan Erdoğan’ı seçimlerin arefesinde ciddi buhranla karşı karşıya bıraktığı” belirtildi.

ABD’li siyasi uzmanlar da Türkiye’deki krizi çeşitli dergi ve gazetelerdeki yazılarında yoğun bir şekilde tartışıyor. Foreign Policy dergisinde Jonathan Schanzer ve Mark Dubowitz imzalı “İran’dan Türk altınına hücum” başlıklı yazıda, Türkiye’deki “İslamcı hükümet iktidarı süresince en büyük yolsuzluk skandalıyla sarsılıyor” ifadesine yer verildi. Analizde AKP’nin kendisini uluslararası bir komployla karşı karşıya olarak göstermesine değinilerek, “Ancak soruşturmada adı geçen bu sağlam bağlantılı kişiler hakkındaki suçlamalar sabitleşirse, bu durumda AKP’nin kendinden başka kimseyi suçlamaması gerekir. İran ve Türkiye arasındaki altın karşılığı doğalgaz ticareti, ABD Kongresi temmuz ayında bu uygulamaya bir son vermeden öncesine kadar hukuki sayılabilir. Ama bu ticaret, aynı zamanda Türk siyasi elitini İran’ın geniş yeraltı dünyasına maruz bırakmışa benziyor” dendi.

Washington Post gazetesinin Monkey Cage (Maymun Kafesi) adlı bloguna yazan Texas Üniversitesi siyaset bilimcilerinden Brent Sasley ise köşe yazsında Necmettin Erbakan ve Tayyip Erdoğan’ı karşılaştırarak, “Kendilerini yıkılmaz gören ve siyaset üretirken kurumsal kısıtlamalardan özgür olan liderler, iktidarı kendi istekleriyle terk etmez. Buna demokratik seçimle işbaşına gelen liderler de dahildir” dedi. Sasley, Erdoğan’ın iktidardan düşmemek için Türkiye’deki siyasi kurumlara da zarar verdiğini söyledi.

Öte yandan İngiliz Sunday Times gazetesinde Erdoğan’ın protestolar karşısında tavrını daha sertleştirebileceği belirtildi. “Erdoğan eline sopayı alıyor” başlıklı haberde, Taksim’deki yolsuzluk karşıtı eylemlerde polislerin daha eylem başlamadan saldırdırdığı hatırlatıldı.