Böyle dostlarınız varsa yandınız!

Geçtiğimiz Perşembe günü İngiltere'nin evsahipliğinde toplanan Uluslararası Somali Konferansı'nın hemen ardından İngiltere'nin Somali'ye yardım karşılığında doğal kaynaklarından pay talep ettiği ortaya çıktı. Ülkenin yaklaşık 100 milyar varillik petrol rezervi olduğu tahmin ediliyor.

23 Şubat Perşembe günü İngiltere'nin başkenti Londra'da Uluslararası Somali Konferansı toplanmış, konferansa aralarında ABD, İngiltere, Fransa, Katar ve Türkiye'nin de bulunduğu 40 ülkeden temsilciler katılmıştı. Toplantıda İngiltere adına Başbakan David Cameron ve Dışişleri Bakanı William Hague, ABD adına Dışişleri Bakanı Hillary Clinton, Fransa adına Dışişleri Bakanı Alain Juppe, Birleşmiş Milletler Genel Sekreteri Ban ki Moon, Türkiye adına da Dışişleri Bakanı Ahmet Davutoğlu hazır bulunmuşlardı. Konferansa görev süresi bu yıl Ağustos ayında sona erecek olan Somali Geçici Federal Yönetimi temsilcileri de katılmış ve İngiltere Başbakanı Cameron Somali heyeti ile özel bir toplantı da gerçekleştirmişti. Konferans ile ilgili uluslararası basında çıkan haberlerde "açlık, kuraklık, korsanlık ve terörizm ile mücadele" konularının ele alındığı ifade edildi.

İngiltere'nin 'yardımseverliği' tamamen duygusal!
Konferansa evsahipliği yapan İngiltere'nin gerçek amacı ise geçtiğimiz gün İngiliz The Guardian gazetesinde yer alan haberle açığa çıktı. Habere göre, İngiliz yönetimi Somali yönetimine "insani yardım ve güvenlik desteği" karşılığında ülkenin zengin doğal kaynaklarından pay talep etti. Emperyalist ülkelerin yıllardır Somali'ye müdahale için kullandıkları ve El Kaide'nin parçası olan El Şebab örgütü ile mücadele karşılığında İngiltere, Somali'nin petrol, doğalgaz ve uranyum kaynaklarından pay alma teklifini iletti.

Konferansın hemen öncesinde de İngiltere Dışişleri Bakanı William Hague Somali'nin başkenti Mogadişu'yu ziyaret etmiş, birkaç hafta önce de İngiltere Mogadişu'da büyükelçilik binası açmıştı.

The Guardian'ın haberinde, İngiltere'nin Somali konusunda artan girişimlerinin, ülkenin kuzey doğusunda yer alan Purtland bölgesinde gelecek ay petrol çıkarılmaya başlanacak olması ile ilişkili olduğu belirtildi. İngiliz petrol tekeli BP'nin Purtland'daki kaynaklardan pay kapması için Cameron hükümetinin yoğun çaba harcadığı ifade edildi.

Söz konusu bölgede Kanadalı petrol tekeli Africa Oil şirketinin faaliyet yürüttüğü ve Çin ve ABD dahil birçok ülkenin pay kapma yarışında olduğu belirtiliyor. Yine The Guardian'ın haberinde, şu ana kadar yapılan araştırmalara göre sadece Purtland bölgesinde tahminen 10 milyar varillik petrol rezervi bulunduğu bilgisine yer verildi. Ülkenin petrol rezervinin 100 milyar varillik rezervi bulunan Katar ile karşılaştırıldığı ifade edildi. Bu rakam, Somali'ye olan ilgilinin son dönemde neden arttığını de açık biçimde gösteriyor.

Müslüman Türkiye ve Katar tekellerin bekçisi olacak
Uluslararası Somali Konferansı ile ilgili basına sızan ve 22 Şubat Çarşamba günü soL'da haberleştirdiğimiz belge yukarıdaki petrol yağması ile birlikte düşünüldüğünde tablo netleşiyor. Söz konusu belgede Somali'de NATO'nun görev alması ve müslüman ülkeler Türkiye ile Katar'a ülkede daha fazla misyon verilmesi konu edilmişti.

Türkiye ve Katar'a neden görev verilmek istendiğini anlamak için ise bu iki ülkenin 'Arap Baharı' sürecinde üstlendiği misyona ve Somali'de yıllardır ABD adına işgalci güç olarak bulunan Afrika Birliği Barış Gücü'nün meşruiyetinin oldukça azalmış olmasına bakmak gerekiyor. Katar ve Türkiye'nin önce Libya'da, şimdi de Suriye'de verdikleri muazzam desteğin emperyalist ülkelere 'arkadan liderlik' (leading behind) şansı verdiği, böylece 'Arap Baharı' denilen sürecin emperyalist planlarla ilişkisinin perdelendiği görülüyor. Etiyopya, Uganda, Kenya ve Burundi askerlerinin ABD'nin desteği ile Somali'de sürdürdüğü işgalin ülke halkı gözünde meşruluğu oldukça zedelenmiş durumda. Azalan meşruiyetin müslüman Türkiye ve Katar güçleri ile telafi edilmeye çalışılacağı, bu hizmet karşılığında da bu iki ülkeye yağmadan pay verileceği görülüyor.

Bu arada ise ABD Somali'yi hemen her gün insansız hava araçları ile bombalamaya devam ediyor.

Bütün bunlar düşünüldüğünde AKP iktidarının ve islamcı kuruluşların Somali'ye dönük 'insani yardım' eksenli ilgisinin açık ve tartışmasız bir biçimde emperyalizme hizmet ve yağmadan pay kapma amacıyla yürütüldüğü anlaşılıyor.

(soL - Haber Merkezi)