Batı'yla Rusya bilek güreşinde

Dün, AB ve ABD ile Rusya'nın karşılıklı restleşme içeren demeçleri art arda geldi. Daha önce yorumcuların yazdığı birçok şeyi, liderler, açıktan dile getirmeye başladılar.

soL (DIŞ HABERLER) Rusya ve batılı ülkeler arasındaki gerilim tırmanırken, dün de her iki taraftan sert demeçler geldi.

Fransız Dışişleri Bakanı Bernard Kouchner, AB liderlerinin Gürcistan konusunda Rusya'ya karşı yaptırım ve "daha birçok farklı araç" uygulamayı düşündüğünü söyledi. Yaptırım tehdidini dile getirmesinin hemen ardından, gene de meselenin "görüşerek çözüleceğini" umduğunu belirtti.

Daha sonra, gün içinde yaptığı bir başka açıklamada da, Kouchner, Fransa olarak herhangi bir yaptırım önerisinde bulunmadıklarını, fakat yaptırımlar öngörüldüğü takdirde, dönem başkanı sıfatıyla, blok içindeki 27 ülkenin ortaklaşması için çalışacaklarını söyledi.

Rus Dışişleri Bakanı Sergey Lavrov, açıklamalara hızla tepki vererek, yaptırım konuşmalarının, Batı'nın konu üzerinde duygusal kararlar verdiğini ortaya koyduğunu söyleyerek, bunu, "hastalıklı bir hayal gücünün ürünü" olarak nitelendirdi.

Kouchner'in bu ithama karşılığı, "ben kafadan hasta değilim. Ruslar biraz gergin, hepsi bu" oldu.

Saakaşvili, korkusundan AB Zirvesi'ne gidemiyor
Polonya ve Baltık ülkeleri, inisiyatiflerini kullanarak, Gürcistan Devlet Başkanı Mihail Saakaşvili'yi 1 Eylül'de Brüksel'de gerçekleşecek olan AB Zirvesi'ne davet etmişlerdi. Saakaşvili, Fransa'nın sıcak bakmadığı bu davetle ilgili olarak Alman Bild gazetesine verdiği demeçte, zirveye gitmekten korktuğunu dile getirerek, "Ruslar hava sahamızı kapatırlar ve ülkeye dönmeme izin vermezler" dedi.

"Soğuk Savaş'tan sonraki sakinlik bitiyor"
İngiliz Dışişleri Bakanı David Miliband, 'Soğuk Savaş'tan beri yaşanan göreli sakinlik döneminin sona erdiğini söyledi. Rusya'nın, son olaylarla birlikte, "yalıtılmışlık, saygı kaybı ve güvensizlik" gibi sonuçları değerlendirmesi gerektiğini söyleyen Miliband, buna karşın Rusya'yı "çevrelemek" için bir "komplo"nun olmadığını ve Rusya'ya karşı topyekün bir savaşın söz konusu olmadığını ekledi.

Miliband, Ukrayna gezisinin gerilimi tırmandırdığı eleştirilerine karşılık, "Ukrayna, Sovyetler Birliği'nin yıkılmasının ardından Avrupa haritası düşünülürse çok önemli bir ülke" dedi.

G7 de Rusya'ya karşı
Kanada, Fransa, Almanya, İtalya, Japonya, ABD ve İngiltere'den oluşan G7 ülkelerinin dışişleri bakanları, Rusya'nın, Gürcistan'ın toprak bütünlüğünü olduğu kadar, Birleşmiş Milletler'in Gürcistan, Abhazya ve Güney Osetya arasındaki ilişkileri belirleyen kararını da ihlal ettiğini savundu.

Ortak açıklamada, "hareketleriyle Kafkasya'da barış ve güvenliği sorgulanır hale getirdiği" söylenen Rusya'nın, çatışmalardan önceki sınırlara çekilmesi istendi.

Putin'den ABD'ye ağır suçlamalar

Vladimir Putin, CNN televizyonuna verdiği demeçte, ABD'de bazı kişilerin, başkan adaylarından birinin pozisyonunu güçlendirmek amacıyla, Gürcistan'daki çatışmaları provoke ettiklerini düşündüğünü söyledi. Beyaz Saray, bu suçlamaları "akıl dışı" gördüğünü açıkladı.

Geçen hafta birçok gazetede, Saakaşvili'nin, Cumhuriyetçi aday McCain'le ABD'de eğitim için geçirdiği 90'lı yıllardan kalma derin bir dostluğu olduğu haberleri yer aldı. McCain, 2005 yılında, Saakaşvili'yi Nobel Barış Ödülü'ne aday göstermişti. İkili arasında çeşitli mali ilişkilerin de olduğu söyleniyor. Çatışmalar başladıktan sonra, McCain, oylarını birkaç puan artırmış, ABD'de adeta başkan gibi demeçler vermiş, hatta birinde "benim yerimde başka bir başkan olsaydı" dedikten sonra cümlesini düzeltmişti.

Rusya, Şangay İşbirliği Örgütü'nde kaçamak bir destek buldu. Örgüte üye ülkeler, Rusya'nın çatışmalarda oynadığı aktif rolü onaylamakla birlikte, sorunun çözümünde barışçı yöntemlerin ve diyalogun egemen olması gerektiğini ifade ettiler.