(soL - Dış Haberler) Geçtiğimiz ay, Berlin Duvarı'nın yıkılışının ve sosyalist Alman Demokratik Cumhuriyeti'nin (ADC) Federal Almanya tarafından ilhak edilişinin 25. yıldönümü idi.
Duvar'ın yıkılışı, Sovyet Sosyalist Cumhuriyetler Birliği'nin ve dünya sosyalist sisteminin çözülüşünün başlangıcı anlamına geliyordu.
Batı dünyası, Duvar'ın yıkılışını kapitalizmin zaferi olarak kutlarken, ADC'de yaşamış Almanların sosyalizme olan özlemleri devam ediyor.
'ADC demokratik bir ülkeydi'
Russia Today'e konuşan bir Alman yurtaşı şöyle diyor: "Doğu Almanya demokratik bir devletti. Devlet, yurttaşlarının gelecekten kaygı duymadan yaşamalarını sağlıyordu. Kimse, yeterli beslenebileceğine dair kaygılanmak zorunda değildi."
Bir başka kadın ise, Berlin Duvarı'nın 10 metre daha yüksek şekilde tekrar inşa edilmesine hiç karşı çıkmayacağını söylüyor. Bu yurttaş da, "En azından iş güvenliğimiz vardı ve her kuruşu saymak zorunda kalmıyorduk" diyor.
Her 9 Alman'dan 1'i...
Berlin'deki Özgür Üniversite'nin yaptığı ankete göre, her 9 kişiden birisi ADC'ye özlem duyuyor.
Bu özlem, Almanca "doğu" anlamına gelen "Ost" sözcüğü ile nostalji kelimesinin birleşiminden doğan "Ostalji" sözcüğü ile karşılanıyor.