ABD Suriye'nin başına da bir AKP belası sarıyor!

Wikileaks'in yayınladığı bir belge, ABD'nin Suriye'deki muhalif gruplara milyonlarca dolar para akıttığını ortaya koydu. Bunlardan birinin ismi "Adalet ve Kalkınma Hareketi". Grubun AKP'yle benzerliği ise sadece isim değil...

Ortadoğu'da çeşitli ülkelerdeki eylemlerin en son sıçradığı ülke Suriye oldu. Ancak Suriye'de eylemler, diğer hiçbir ülkede olmadığı kadar şiddetli geçiyor. Muhalefet gösterilerinde güvenlik güçlerine ateşli silahlarla, hatta keskin nişancı tüfekleriyle açılan ateşler, hatta yollarda kurulan pusularda çıkan çatışmalar sonucunda onlarca Suriyeli güvenlik gücü hayatını kaybetti. Rejim de birçok eyleme ateşle karşılık verdi. Ülkede ölü sayısı giderek artıyor.

Ülkedeki olayların çıkışında ABD'nin de kışkırtması olduğuna dair güçlü bir kanıt, Wikileaks'in yayınladığı ABD Dışişleri Bakanlığı belgelerinde geldi.

Washington Post gazetesinin haberleştirdiği belgelere göre ABD Dışişleri Bakanlığı, Suriye’deki muhalefeti gizlice destekliyordu. Muhalif gruplara ve bunların projelerine, hatta uydudan yayın yapan muhalif bir televizyon kanalına ABD tarafından para veriliyordu.

Söz konusu uydu kanalı, Londra’dan yayın yapan Barada TV. Nisan 2009’da faaliyete başlayan Barada TV, Suriye’deki protestolarda dezenformatif bilgiler vererek, olaylarda ölen çoğu kişinin güvenlik mensupları olması gibi bilgileri görmezden gelen bir rejim karşıtı yayıncılık çizgisi izliyor.

AKP’yle benzerlik sadece isim değil
Parasını ABD’nin verdiği kanal, Londra’daki Suriyeli siyasi sürgünlerin kurduğu Adalet ve Kalkınma Hareketi’yle (ADH) ilişkili. Hareketin isminin AKP’yle bir ilgisi olup olmadığı bilinmiyor. Ancak Amerikan belgelerinde grup, “liberal, ılımlı islamcılar” olarak tarif ediliyor. Hareketin kurucuları, eski Müslüman Kardeşler üyeleri. Radikal islamcılıktan ABD yanlısı liberal, ılımlı islamcılığa geçiş, isim benzerliği tesadüf bile olsa AKP’yle siyasi bir benzerliğe işaret ediyor.

Belgelere göre ABD, 2006 yılından itibaren bu harekete 6 milyon dolar para akıttı. Programın ismi, Ortadoğu Ortaklık İnisiyatifi idi. Paralar, her zamanki gibi bir ABD “sivil toplum örgütü”, Los Angeles’ta bulunan Demokrasi Konseyi (Democratic Council) üzerinden aktarılıyordu.

Paralar, George W. Bush döneminde Suriyeli muhaliflere akıtılmaya başlandı. Anımsanacağı üzere Irak’ın işgali döneminde ABD, bir süre Suriye’yi de işgal edip etmeme olasılığını tartışmıştı. ABD hükümetinin muhaliflere para akıtma yoluna yönelmesinin, bir askeri işgal yerine bir “renkli devrim” stratejisinde karar kılınmasının tezahürü olarak yorumlanması olası görünüyor.

Suriyeliler fark etmiş
Belgelere göre 2009 yılında Şam’daki ABD’li diplomatlar, Suriye istihbarat servisinin ABD’nin muhalif gruplara yardım programı hakkında bilgi sahibi olduklarını öğrenerek, Vaşington’a kaygılarını iletti. Şam’daki diplomatlar, ABD’nin işin içinde olma durumunun gözden geçirilebileceği önerisinde bulundular.

Belge 2009’a ait olduğu için, Obama yönetiminin diplomatların tavsiyesine uyup uymadıkları bilinmiyor, ancak yardım programının devam etmiş olması çok olası. Belgelerden anlaşıldığı kadarıyla zaten Eylül 2010 tarihine kadar Suriyeli muhaliflere verilecek olan yardım parası bütçede ayrılmış ve hazırlanmış. Dolayısıyla yedi ay öncesine kadar paraların verildiği kesin.

Wikileaks’in yayınladığı söz konusu belgeyi haberleştiren Washington Post’un haberinde, programın sürekliliğine dair bilgi alındığı, ancak Dışişleri Bakanlığı’nın ricası üzerine bunun ayrıntılarının yazılmayacağı notu yer alıyor. Bu ifade de yardım programının sürdüğünün güçlü bir işareti.

ABD’li diplomatlar, Adalet ve Kalkınma Hareketi’nin faaliyetlerini çok yakından takip etmişler. Suriye istihbaratının ABD ile bu grup arasındaki bağlantıyı ne derecede öğrendiğinden emin olamayan ABD’li diplomatlar, 2009 Haziran’da gönderdikleri “AHD: Çatlak bir Kayık mı?” başlıklı raporda grubun Suriye’deki tabanını genişletmeye çalıştığı, fakat güvenlik konusunda tedbirli davranmadığı ve çok hassas meseleler hakkında uluorta konuştuğu uyarısında bulundular.

Raporda Suriye istihbaratının Los Angeles’taki Demokrasi Konseyi ile Londra’daki AHD arasındaki bağlantıyı açığa çıkarttığı, belki grup içine casuslarını da sızdırmış olabileceği belirtildi.

(soL - Dış Haberler)