ABD Kürtlerin hamlesinden rahatsız olmuş

ABD Dışişleri Bakanlığı, Irak Kürt Bölgesel Parlamentosu’nun onayladığı anayasa ile Kerkük’ü Kürt bölgesine dahil etme girişiminden rahatsızlık duyduğunu açıkladı. Merkezi hükümetin tepkiyle karşıladığı anayasanın, etnik çatışmaları tırmandırabileceğine işaret ediliyor.

soL (HABER MERKEZİ) ABD Dışişleri Bakanlığı, Irak Kürt parlamentosu tarafından onaylanan ve referanduma sunulmayı bekleyen anayasa taslağından rahatsızlık duyduğunu açıkladı. Kerkük’ün Kürt bölgesine dahil edilmesini içeren anayasa ile ilgili olarak yapılan açıklamada, “ABD’nin Irak’ın içinde atılacak tek taraflı adımlardan kaygı duyduğu” belirtilerek, merkezi hükümetin yetkileriyle bölgesel hükümetin yetkilerine ilişkin yükselen gerilimin sonlandırılması için taraflar bir araya gelmeye çağırıldı.

Irak'taki askerlerini aşamalı olarak geri çekmeye hazırlanan Amerikan yönetiminin, ülkede gerilimi yükselterek etnik çatışmaları tetikleyebilecek bu girişimden rahatsızlık duyduğu belirtiliyor. ABD Başkan Yardımcısı Joe Biden’ın geçtiğimiz günlerde Irak'a düzenlediği ziyaretin de Amerikan yönetiminin Kürt Parlamentosu’nun Kerkük hamlesinden duyduğu hoşnutsuzluğu ifade etmek amacını taşıdığı ifade ediliyor.
Öte yandan, Kürt yönetiminin ortaya çıkışında ve güçlenmesinde temel unsur olan ABD’nin bugün yaşadığı “rahatsızlığın” yıllardır bölgede uyguladığı politikaların sonucu olduğuna dikkat çekiliyor.

Kürt yönetimi “ateşe benzin döktü”
Kerkük’ün halen Irak’taki en temel sorunlardan biri olduğuna dikkat çekilerek, Kerkük ve diğer ihtilaflı bölgelerin Kürt egemenliğini öngören anayasa ile Erbil yönetiminin “ateşe benzin döktüğü” yorumları yapılıyor.

Sınırları içindeki petrol ve doğalgaz kaynakları üzerinde tam bir kontrol kurmaya çalışan ve bu başlıkta merkezi Bağdat yönetimiyle gerilim yaşayan Kürt yönetimi, yeni anayasa ile egemenliğini pekiştirerek genişletmeyi amaçlıyor. Zira yeni anayasa, merkezi hükümetin Kürt bölgesi ve Kürt nüfusunun belli bir yoğunlukta olduğu “tartışmalı bölgelere” dair imzalayacağı herhangi bir ticari anlaşmanın “Kürt yönetimince onaylanması” koşulunu içeriyor.

Yaklaşık 118 milyon varil petrol rezervi bulunduğu bilinen Irak’ta, bunun 45 milyon varilinin Kürt bölgesinde, 20 milyon varilinin de “tartışmalı bölgelerde” bulunması, Kürt yönetiminin söz konusu girişiminin ekonomik boyutlarını ortaya koymakta.

Anayasanın Kürt bölgesinin sınırlarıyla ilgili paragrafları hayata geçecek olursa, Kürt egemenliğinin Musul sınırına kadar olan tüm bölge ile Kerkük’ün petrol açısından en zengin bölgelerini kapsayacağı görülüyor.

Azınlık hakları “sus payı” mı?
Bölgesel Kürt Parlamentosu tarafından onaylanan anayasanın, Irak’ta yaşayan halklar arasındaki çatışmaları yükseltebilecek bir adım olduğu yorumları yapılırken, yeni anayasanın azınlıklarla ilgili maddeleri dikkat çekici nitelikte.

Anayasa, Kürt bölgesinde yaşayan – bu durumda Kerkük ve “tartışmalı bölgeler”deki Kürt olmayan nüfus da buna dahil- azınlıklara geniş denebilecek etnik ve kültürel haklar tanınmasını öngörüyor. Bu çerçevede, tüm etnik gruplara kendi bölgelerinde özerklik tanınmasını içeren anayasa, resmi süreçlerde ve eğitimde anadilin kullanılmasına imkan tanıyor. Ayrıca tüm gruplara ibadet özgürlüğü açısından eşit haklar tanınırken, Irak anayasasından farklı olarak, müslümanlara ve islam dinine herhangi bir ayrıcalık tanınmıyor.

Tüm bu düzenlemelerin özellikle Kerkük ve “tartışmalı bölgeler”deki Kürt olmayan halkları kazanmaya dönük bir adım olduğu yorumları yapılıyor. Öte yandan, Araplar ve Türkmenler’in süreci tepkiyle izledikleri aktarılırken, tüm bu yasal düzenlemelerin Kerkük’ün Kürt yönetimine geçmesini kolaylaştırmaya yetmeyeceği, Irak’ın bölünmesini hızlandırabileceği ifade ediliyor.

Maliki’den de anayasa resti
Merkezi Irak hükümeti de anayasal haklarını genişletmeye hazırlanıyor. Son olarak dün bir açıklama yapan Başbakan Maliki, yeni bir anayasa üzerinde çalışıldığını ve merkezi hükümetin yetkilerinin genişletilmesinin amaçlandığını açıkladı.