ABD İslamcılarla barışıyor

ABD, Ortadoğu'daki İslamcı hareketlerle ilişkilerini gözden geçiriyor. Yeni dönemde İslamcılarla işbirliği geliştirme yönünde bir eğilim olduğu gözlemleniyor.

ABD’nin özellikle Ortadoğu’daki İslamcı hareketlerle olan ilişkisi, özellikle Obama hükümetinin işbaşına gelmesinden bu yana tartışılıyordu. Obama’yla birlikte ABD'nin Bush dönemine kıyasla İslami hareketlerle işbirliği yapmaya daha açık olduğu görülüyordu.

Ortadoğu’daki son ayaklanma dalgası sonrasında ise ABD’nin bu ülkelerde isyan sonrası dönem için İslami hareketlerle pazarlık halinde olduğuna dair analizler yapıldı.

Dün Washington Post gazetesinde çıkan bir makale, meseleyi tüm açıklığıyla ortaya koydu. “Obama yönetimi olası yeni isyan-sonrası İslamcı hükümetler için hazırlanıyor” başlıklı haber, meselenin ABD yönetimi içinde tüm açıklığıyla tartışılmakta olduğunu gösterdi.

Habere göre ABD yönetimi, geçen ay Beyaz Saray’dan verilen bir iç talimat doğrultusunda bölgedeki İslamcı hareketleri yakından inceliyor ve aralarında bir sınıflandırmaya gidiyor.

ABD yönetiminin iç tartışmalarını aktaran ancak adını vermeyen üst düzey bir yetkili, “Bu ülkelerin siyasetlerinde İslam’dan korkmamalıyız. Siyasi parti ve hükümetleri İslam’la ilişkilerine göre değil, tutumlarına göre yargılayacağız” dedi.

Haberde İslamcı hareketlerin yelpazenin farklı yerlerinde olduklarından bahsedilirken, örnek olarak “Afganistan’daki Taliban’ın ilkel zalimliğinden, büyük oranda seküler bir siyasi sistemi yöneten İslami kökenli bir hareket olarak Türkiye’den Adalet ve Kalkınma Partisi’ne kadar” ifadeleri kullanıldı.

16 Şubat’ta çıkarılan iç değerlendirme metni, Müslüman Kardeşler ve El Kaide’nin Filistin sorunu, ABD’yle ilişkiler, demokrasi ve milliyetçilik, siyasal İslam gibi konulardaki politikalarını inceliyor.

İki hareket arasında keskin bir ayrım tablosu çizen rapor, Müslüman Kardeşler’in İslam ve milliyetçilik sentezinin, bu hareketi, ulusal sınırları İslami halifelik düzenine engel olarak gören El Kaide’den ayırdığını savunuyor.

Çalışma, Müslüman Kardeşler’in ABD’ye dönük eleştirel tavrının kökeninde de söylemde demokrasiyi savunmasına rağmen, Mübarek gibi diktatörleri desteklemesi nedeniyle ABD’nin ikiyüzlü bir dış politika yürüttüğü fikrinin yattığını vurguluyor.

İsmini vermeyen yetkili, “El Kaide ile Müslüman Kardeşler arasında ayrım yapamazsak, bu değişime uyum sağlayamayız. Korkuya kapılmayacağız” dedi.

ABD Dışişleri Bakanı Hillary Clinton da Pazartesi günü Cenevre’de yaptığı konuşmada ABD’nin bu çizgisini ortaya koyarak, şiddetten uzak durulduğu müddetçe tüm İslami partileri gelecek seçimlere katılmaya davet etmişti.

Washington Post’taki makale, ABD yönetiminin Ortadoğu’daki isyan hareketleri ile birilkte isyan sonrası süreçte İslami hareketlerin kullanılacağı bir yeni döneme hazırlandığını ortaya koydu.

(soL-Dış Haberler)