6 Ocak'ta ABD Dışişleri Bakanlığı'nda yaptığı toplantıda Dışişleri Bakanlığı sözcüsü Victoria Nuland, yeni teknolojilerin kullanılmasının ülkesinin dış politika ajandasının önemli bir kısmını oluşturduğunu, dünyadaki izleyicilerle direkt olarak buluşmak için dijital ağların ve sosyal teknolojilerin daha hızlı kullanılması amacıyla hem bakanlıkta hem de ABD Uluslararası Gelişim Ajansı'nda (USAID) yeni yaklaşımlar geliştirildiğini belirtti.
Nuland, Dışişleri Bakanlığı'nın bu amaçla kurulmuş 193'ün üzerinde sosyal medya hesabı bulunduğunu ve 100'den fazla elçiliğin de Facebook ve/veya Twitter hesapları olduğunu belirtti.
Toplantıya Twitter üzerinden sorular alarak devam eden Nuland'a ilk soru @Justicefinally1 adlı Twitter hesabından geldi. Soru, Suriye'deki sivillere yapılan katliamı durdurmak için ABD'nin askeri müdaheleyi reddetmesinin nedeni konusundaydı. Nuland'ın cevabı Suriye muhalefetinin büyük çoğunluğunun durumu hükümetleri ile barışçıl yollardan çözme taraftarı olduklarını ve yabancı güçlerden müdahele etmemelerini istedikleri şeklinde cevapladı. Nuland, Suriyelilerin demokratik Suriye'ye bu şekilde barışçıl bir geçiş özlemlerini desteklediklerini belirtti.
Bir sonraki soru @ObSilence adlı kullanıcının "Sudan'da hükümet destekli soykırım devam ederken neden ABD'nin rejim değişikliğini desteklediği" yönündeki sorusu oldu. Soru, "Suriye ve Libya'da yapılan neden Sudan'da yapılmıyor?" şeklinde devam etti. Nuland bu soruya her ülkenin ve durumun farklı olduğu ve farklı şekilde ilgilenilmesi gerektiği şeklinde yanıt verdi. Yanıtın devamında Sudan'a dair ayrıntılı bir döküm yaptı.
Nuland daha sonra Dışişleri'nin İran hesabı olan @USAdarFarsi'ye gelen @Aminlv adlı kullanıcının sorusunu cevapladı. “İran İnternet'ten kopartılmak üzere. Bavul İnternet'inin durumu nedir?” sorusuna Nuland, İran'ın yurttaşlarına bilginin özgürce akmasını bloke etmede hemen hemen her ülkeden daha usta olduğunu ve İran'ın İnternet özgürlüklerini kırpmak konusunda aldığı yeni önlemlere dair derin kaygı duyduklarını belirtti. İran'ın milli bir internet yaratmasının İranlıları küresel İnternet söyleşisinden kopartacağını belirten Nuland, bunu İranlıların insan haklarına ve küresel işbirliği ruhuna aykırı olduğunu ifade etti.
Nuland, geçtiğimiz ay Lahey'de Dışişleri Bakanı Clinton'un dijital engellerin sadece İranlılar için değil internetin ifade ettiği küresel özgürlük için de felaket olacağını belirttiğinin de altını çizdi. Bu nedenle hükümetin İran halkının etrafına elektronik perdeyle çevirmesine ve dış dünya ile iletişimlerini bloke etmeye karşı İranlılara yardım etmek için çok çalıştıklarını belirtti. İranlıların filtrelenmemiş bilgiye ulaşmaları, İran'lıların özgürce konuşmaları, ve İnternet üzerinde de özgürce konuşmaları için bir dizi programa ve girişime maddi destek verdiklerini belirtti. İran ve dünyanın geri kalanında bu programlara senede yaklaşık 70 milyon dolar kaynak aktardıklarını ifade etti.
7500 aktivist internette bizim için çalışıyor
Nuland, 20'den fazla yeni teknoloji geliştirdiklerini ve dağıttıklarını, bu teknolojilerin dünyadaki aktivistlerin sansürsüz bilgiye ulaşmalarını ve birbirleriyle iletişimi sağladığını ve bu şekilde hikayelerini birbirlerine anlattıklarını belirtti. Nuland, bugüne kadar 7500 aktivistin bu şekilde programları kulanmaları için eğitim verdiklerini de ekledi.
Bu şekilde Twitter üzerinde beş sorunun cevaplanması ile toplantı biterken, Nuland gelecek hafta düzenlenecek toplantıda beş soru daha beklediklerini ve cevaplayacaklarını belirterek toplantıyı sonlandırdı.
(soL - Dış Haberler)