Yemen'de kolera salgını kontrolden çıkıyor: Kayıplar binleri buldu

Yaklaşık 2 yıldır Suudi Arabistan öncülüğündeki koalisyonun işgal ve ablukasıyla mücadele eden Yemen, cephe gerisinde de kıtlık ve salgın hastalıklarla boğuşuyor. Ülkede artık kontrol edilemeyecek bir noktaya erişen kolera salgını, mermi ve bombalardan daha çok can alır oldu.

Dış Haberler

2015 yılının mart ayında Suudi Arabistan öncülüğündeki koalisyon güçleri Yemen'e yönelik işgal ve abluka harekatına girişti. Öteden beri Arap yarımadasındaki en yoksul ülke olan Yemen, siyasi iktidarların ve devlet başkanlarının siyasi yönelimleri bir yana, hiçbir zaman ekonomik istikrarın sağlanabildiği bir ülke olamadı.

2012 yılının şubat ayından 2015 yılının mart ayına kadar Mansur Hadi öncülüğündeki Genel Halk Kongresi isimli siyasi parti tarafından idare edilen ülke, bu zamana dek bölgede Suudi Arabistan'ın arka bahçesi olmaktan öte bir misyon üstlenmiyordu.

Yemen'in ''uygar dünya'' ile iplerini koparışı, 2015 yılının kış aylarında Yemen'in kuzeyindeki Sa'ada'da varlık gösteren ve ülkenin en yoksul halk kesimi olduğu bilinen Husi aşiretinin başlattığı ayaklanmanın, kısa bir süre sonra tüm Suudi Arabistan sınırını da etkisi altına alarak, çok sürmeden ülkenin başkenti Sana'ya ulaşması oldu.

Yaklaşık 3 ay süren iç çatışmalar neticesinde Husilerin silahlı siyasi temsilcisi olan Ensarullah Hareketi, başkentteki başkanlık sarayını ele geçirdi. Bu durum tüm Körfez İşbirliği Konseyi ülkelerini alarma geçirdi.

2 yıl önce kendi kukla hükümetinin yeniden iktidarını tahsis etmek üzere Suudi Arabistan, Katar'la ve diğer körfez ülkeleriyle ortak bir şekilde işgal operasyonunu yürüttü. Fakat Sudan'ın bile içerisine dahil olduğu koalisyonun başlattığı askeri operasyonlar Husilerin iktidarını sarsamadı. Bilakis, Husiler Yemen içerisinde işgalci koalisyona ve IŞİD, El-Kaide gibi selefi cihadist gruplara karşı yürüttüğü savaşı, Suudi Arabistan'ın güney sınırında yer alan Asir, Cizan ve Necran bölgelerine de taşıdı. İşgal ve koalisyon başarısız oldu. Husiler ise cephe gerisindeki tüm olumsuzluklara rağmen hakimiyet alanını gün geçtikçe genişletiyor.

Ülkede başlayan kolera salgının artık kontrol edilemeyecek boyutlara ulaşması ve kıtlığın kontrolden çıkması uluslararası kamuoyunun ve insan hakları örgütlerinin de gündeminin büyük bir kısmını meşgul etmiş durumda. Katar, Kuveyt ve Yemen'in sınır komşusu Umman, Husilerle ateşkes görüşmelerine başladı bile.

Bunun yanı sıra Körfez koalisyonuna dahil olan ülkelerin de sahadaki nüfuz mücadeleleri de gün geçtikçe şiddettini arttırıyor. Yemen'in güneyinde yer alan liman bölgesi olan Aden, Suudi Arabistan öncülüğündeki koalisyon güçlerinin idaresine giren ilk bölgelerden biriydi. Fakat son günlerde Suudi Arabistan ve Birleşik Arap Emirlikleri, burada çetin bir savaşa girmiş durumda. BAE'nin desteklediği Güney Direnişi isimli grup ile Suudi Arabistan'ın desteklediği Mansur Hadi yanlısı askeri güçler arasındaki çatışmalar artık ağır silahlar ve helikopterlerin de kullandıldığı farklı bir noktaya evrildi.

Kolera, 2 yılı aşkın bir süredir devam eden tüm bu kaos ortamında artık mermiler ve bombalardan daha çok insanın canını alır oldu.

Birleşmiş Milletler Çocuklara Yardım Fonu (UNICEF) tarafından açıklanan son verilere göre, sadece geçtiğimiz iki ay içerisinde, Yemen'deki 21 eyalette 219,000 vaka tespit edildi ve 1,400 kişi hayatını kaybetti.
 

ABD Dış İlişkiler Konseyi tarafından haziran ayında yayınlanan rapor ise durumun tüm vehametini gözler önüne seriyor. Konseyin Dünya Sağlık Örgütü tarafından elde edilen verilere dayandırdığı raporda sadece 8 Mayıs ve 21 Haziran tarihleri arasında, ülkedeki kolera vakalarında ve ölüm oranlarında istikrarlı bir artış gözleniyor.

Grafik: IRIN News

Öte yandan yine Dünya Sağlık Örgütü'nün verilerine göre, 227 Nisan'dan 12 Haziran'a kadar kadar ülkede görülen kolera vakaları 124,000'den fazla.

En büyük sorun, iki yıllık savaşın ardından Yemen'in sağlık sisteminin çökmüş durumda olması. Bazı tahminlere göre, Yemen'de şuan sağlık tesislerinin yalnızca yüzde 45'i faal durumda. Su arıtma ve sıhhi tesisat sistemlerinin de bozulmuş veya onarılamayacak şekilde zarar görmüş olduğu belirtiliyor.

Buna ek olarak, çatışmanın yol açtığı kıtlık, hastalığın daha hızlı yayılmasına yol açtı. Rahatsız edici bir gelişmeyse şu, hastalığın hastanelerde yayıldığı düşünülüyor.

Oxfam Yemen Direktörü Seccad Mumammed Sacid ise, ''Kolera ve ishalden muzdarip kişileri tutabileceğiniz bir triyaj sistemi yoktu" diyerek hastalığın hastanelerde insandan insana yayıldığını aktarıyor.

Keza 2017 yılının mayıs ve haziran ayları arasında Dünya Sağlık Örgütü tarafından elde edilen verilere göre ülkedeki kolera vakalarında sistemli bir artış gözlemleniyor.

Grafik: IRIN News

Oxfam Şefi Nigel Timmins, 21 Haziran 2017 günü BM toplantısında hükümetlerin insani krize öncelik vermektense savaşı sürdürdüğünü kaydetti.

Yetkili, "Çözüm aramak için ülkenin içinde ve dışında savaşan taraflara diplomatik baskı yapılması gerekiyor, çünkü silah satışlarından çok daha öncelikli bir şey bu" dedi.

BM İnsani Yardım Şefi Stephen O'Brien, Yemen'deki kolera salgınından savaşan tarafları sorumlu tutarak salgını, "insan yapımı bir felaket" olarak nitelendirdi. Şüpheli vakaların sayısı, DSÖ'ye göre, sudan veya dışkıyla kirlenmiş gıdalardan gelen bakterilerin yutulması sonucu ortaya çıktı.

Yemen'deki koleraya bağlı ölümlerin, mevcut durumda koleradan ölümlerin küresel ortalamasının yüzde 1,2'sini oluşturduğu tahmin ediliyor. (*)

2013 yılında kolera aşılarının küresel stoklarını idare etmek üzere kurulan Uluslararası Koordinasyon Grubu, geçen hafta Yemen'de aşı dağıtma kararını verdi ancak resmi bir açıklama henüz yapılmadı.

Uluslararası sağlık yetkilileri aşıların, iki yıldan fazla bir süredir devam eden savaşta kolera gibi hastalıklarla baş etmede ciddi bir altyapı eksikliği çeken Yemen'de ortaya çıkan salgının önlenmesi için hayati önemi olduğunu söylüyor.

Yemen savaşındaki taraflar arasındaki uzatılmış diyalogdan kaynaklanan gecikmelerin bedeli insan hayatı oluyor. Ülkenin başkenti Sana'daki havaalanı, Suudi Arabistan öncülüğündeki koalisyon güçleri tarafından ticari uçuşlara kapatıldı. Yemen limanlarındaki kapasitenin ciddi derecede azalmasının yanı sıra uzadıkça uzayan BM denetim süreci, insani yardımları darboğaza sokuyor.

Yemen'in nüfusunun 8 milyon olduğu tahmin ediliyor; ülkedeki mevcut aşı stoğuysa bir milyon doz. Bunun salgını önlemekte ne ölçüde başarılı olabileceği merak konusu.

Ve salgın, aşıların yardımıyla kontrol altına alınsa bile, savaş ortamında ortaya çıkabilecek yeni dalgaları engellemekte başarısız olacak.

Öte yandan kolera aşılarının küresel stoğu ve üretimi oldukça sınırlı, halihazırda Yemen haricinde Somali ve Mozambik gibi Afrika ülkeleri de söz konusu salgın hastalığın pençesine düşmüş vaziyette.

Dünya Sağlık Örgütü, 27 Nisan'dan 4 Temmuz'a kadar ülkenin 21 vilayetinde toplamda 275,987 şüpheli vaka tespitinin yapıldığını, 1634 kişinin de hayatını kaybettiğini aktarıyor.

Kolera vakalarının en çok rastlandığı bölgelerse ülkenin Rayme ve Ibb vilayetleri olarak gösteriliyor.

Ülkede mayıs ve haziran ayları arasında kolera vakalarının artışı ise korkuç boyutlarda.


(*) https://www.ncbi.nlm.nih.gov/pmc/articles/PMC4455997/