19-23 Nisan arası Demokratik Kore Halk Cumhuriyeti’nin Pyongyang şehrinde toplantılar yapan Uluslararası Demokratik Kadın Federasyonu’nun yürütme komitesi, toplantılara dair değerlendirme ve sonuç raporları yayımladı.
Komite toplantısına katılan farklı ülkelerin temsilcilerinin raporlarına dayanılarak hazırlanan sonuç raporu, son zamanlarda özellikle Suriye, Filistin ve Venezuela üzerinde yürütülen emperyalist planlarla dünya barışının zedelendiğine, binlerce insanın hayatına mal olan ve insanları göç etmek zorunda bırakan savaşların son bulması gerektiğine ve kadınların mücadelelerinin hem kadın hakları hem de insan hakları temelinde birleşmesi gerektiğine değiniyor.
Toplantının Avrupa raporu ise ABD ve Avrupa emperyalizminin yanı sıra, güçlü bir NATO karşıtlığına değiniyor. “Barış zamanı emek hırsızlığı yapanlar, özellikle kadınlardan çalanlar ile, onları kendi çıkarları için savaşa gönderenler aynı kişilerdir” cümlesiyle başlayan rapor, Suriye üzerindeki emperyalist planlardan ve bu planlara dahil olmaya çalışan Türkiye ve Yunanistan burjuva sınıfının girdiği rekabetten çıkacak sonucun dahil olan ülke halklarına hiçbir şey kazandırmayacağı kaydediyor.
Avrupa’daki durum itibariyle ABD, AB ve NATO’nun yine emperyalist planları doğrultusunda yönlendirmeye çalıştığı Balkanlar bölgesinde de tek amacın Balkan ülkelerindeki pazarların paylaşım savaşı olduğu açıkça belirtiliyor. Sol görünümlü SYRIZA’nın ve kurduğu koalisyon hükümetinin de bu tehlikeli emperyalist oyunlara bölge piyonu olarak katıldığı hatırlatılıyor.
Rapor, bu tehlikeli oyunlara ancak kapitalist düzenin yıkılmasıyla bir son verilebileceğini vurguluyor. WIDF içerisindeki Yunanistan Kadınlar Federasyonu, Yunanistan’daki hükümetin emperyalist planlara katılma çabalarına tolerans göstermeyeceklerini, emperyalist kamplardan birini seçme oyununa gelmeyeceklerini, mücadelelerini ortak düşman olan kapitalistlere ve onların siyasi temsilcilerine karşı öreceklerini açıkça belirtiyor. Rapor, “ekonomi sanayicilerin, bankacıların, gemi ve otel sahiplerinin kontrolü altında olduğu sürece, çalışma, annelik ve yaratıcı yaşam haklarımız kontrol edenlerin çıkarları için elimizden alınmaya devam edecektir” cümlesiyle sonlandırılıyor.
