Washington Post: Türkiye cihatçılar konusunda ikili oynuyor

Washington Post gazetesi, Türkiye'nin IŞİD'e karşı adımlar atmaya başladığını, ancak IŞİD haricindeki radikal cihatçı unsurları hâlâ topraklarında barındırmaya devam ettiğini yazdı.

Dış Haberler

Batı basınında, Türkiye'nin Irak-Şam İslam Devleti'ne (IŞİD) karşı attığı adımlar memnuniyetle karşılanırken, El Kaide bağlantılı unsurlara verilen destek hâlâ soru işaretleri uyandırıyor.

Washington Post'tan Joby Warrick, geçen Nisan ayında ABD'nin İHA saldırısı sonucu Suriye'de öldürülen Rifai Ahmed Taha'nın hikâyesini yazdı.

Gazeteye konuşan ABD'li uzmanlar, Türkiye'nin tutumunu "şizofreni" olarak nitelendirerek, bir yandan IŞİD'e karşı mücadelede adımlar atıldığını, diğer taraftansa Batılı hükümetler tarafından "terörist" sayılan diğer İslamcılara destek verildiğini söylüyorlar.

Rifai'nin de, Mısır'daki Cemaat İslamiye üyesi olduğu ve Usame bin Ladin'le olan yakınlığı vurgulanıyor. Rifai, Türkiye'den Suriye'ye, El Kaide'nin Suriye kolu Nusra Cephesi ile El Kaide bağlantılı Ahrar'uş Şam'ın arasını bulmak için gitmişti.

ABD'li yetkililer, Taha gibi bazı başka sürgünlerin de Suriye'deki El Kaide gruplarına destek verdiklerini kaydediyorlar.

Haberde, Türkiye'nin Hamas ve Müslüman Kardeşler mensuplarına da sığınma sağladığına dikkat çekiliyor.

Türk yetkililerse, özellikle Nusra Cephesi'ne yönelik politikalarının "iyi yüzlü" olduğu iddiasını reddediyorlar. Bir yetkili, ABD'nin de Türkiye'nin "terörist" kabul ettiği YPG'ye silah ve eğitim verdiğini söylüyor.

Rifai de, örgütü 1997'de Mısır-Luxor'da 58 yabancı turisti ve 5 Mısırlı tur rehberini öldürdüğü için "terör" listesine alınmıştı.

Rifai, 2001 yılında Suriye'de yakalanıp Mısır'a iade edilmiş ve Mübarek devrilene kadar hapiste kalmıştı.