Sol Parti milletvekili Katrin Kunert hakkında gizli olası gereken belgeleri izinsiz şekilde basına aktarmak suçlaması ile soruşturma açıldı.
Sol Parti milletvekili Katrin Kuner tarafından verilen soru önergesi 18 Mayıs 2015 tarihinde Federal Meclis'de hükümet tarafından ''gizli'' başlığıyla yanıtlandı. Belge, Berlin'deki Marie-Elisabeth-Lüders-Haus'da bulunan Meclis Gizli Arşivi'nde tutuluyor. Sözü geçen önergedeki soru, Türk hükümetinin Suriye'deki silahlı muhalif grup ya da gruplara silah desteği verip vermediği başlığından oluşuyor.
'ANKARA, KASIM 2014'DEN BERİ SİLAH SEVKEDİYOR'
Önergeye verilen yanıtta ise, istihbarat bilgilerine dayanarak Ankara'nın Suriye'deki kimi silahlı muhalif gruplara 2014 Kasım ayı ortasından beri silah sevkiyatında bulunduğu belirtilmiş.
Bu grup ya da grupların adı ise, önergeye verilen yanıtta şu şekilde verilmiş: Ahrar'uş Şam ya da İslam Cephesi (İC).
BELGE 'PKK'YE YAKIN GAZETEYE SIZDIRILDI' İDDİASI
4 Ekim 2015'de Alman Bild ama Sonntag gazetesinin haberine göre, Sol Parti milletvekili Katrin Kunert'in gizli olduğu belirtilen belgenin fotoğrafını çekerek Avrupa'da yayımlanan Özgür Politika ve Evrensel gazetelerine belgenin fotokopisinin aktarıldığı iddia ediliyor.
Berlin Savcılığı sözcüsü Martin Stelner'in Bild am Sonntag'a yaptığı açıklamada, ''Meclis başlanlığı suç duyurusunda bulundu. Biz de işlem başlattık ve soruşturma da halen sürmekte'' denildi.
'BEN YANITI HÂLÂ GÖRMEDİM'
Bild am Sonntag gazetesinin sorularını yanıtlayan milletvekili, sözü geçen yanıtı kendisinin henüz görmediğini, dolayısıyla da belge sızdırmadan haberi olmadığını söyledi.
Katrin Kunert, ''Ben hâlâ soru önergesine verilen yanıtı görmedim'' diyerek iddiaları reddetti. Ayrıca sözü geçen gazete redaksiyonları ile herhangi bir iletişiminin deolmadığını söyledi ve şu ifade de bulundu: ''Bu olayda kimin belgeyi dışarı servis ettiğinin yanıtı, Meclis Gizli Arşiv Dairesi'ndedir.''
Die Welt gazetesi haberi dün, ''Sol Parti PKK'ye gizli hükümet belgesini verdi mi?'' olarak verdi.
TÜRKİYE VE KATAR'IN GÖZDESİ AHRAR'UŞ ŞAM
Son zamanlarda Batı basınında "ılımlı" olarak pazarlanmaya çalışılan Ahrar'uş Şam'ın El Kaide ile doğrudan bağı var.
Örgütün kurucularından Halid es-Suri, El Kaide lideri Ayman el-Zevahiri'nin özel temsilcisi olarak Suriye'de IŞİD ile Nusra Cephesi arasındaki ihtilafta arabuluculuk yapmaya çalışmıştı.
Suri’nin, 11 Eylül saldırılarında da Dünya Ticaret Merkezi’ne ait keşif görüntülerini sağlayan kişi olduğu düşünülüyor.
Geçtiğimiz aylarda İdlib’i ele geçiren “Fetih Ordusu” isimli koalisyonun da içinde yer alan Ahrar’uş Şam, buradaki çatışmalarda çok sayıda yabancı savaşçısını kaybetmişti. Ordunun öldürdüğü Ahrar’cılardan birisi, Ebu Hafs el-Mısri, 1988 yılında Afganistan'da El Kaide'yi kuran 15 kişilik ekibin içinde yer alıyordu.
Ebu Hafs'ın Suriye'ye gelerek savaşa katılmadan önce, Mısır'daki Müslüman kardeşler teşkilatının yasal partisi Adalet ve Özgürlük Partisi'nde faaliyet yürüttüğü de ortaya çıkmıştı.