'Türkiye, dövizle ölçüsüz bir şekilde borçlanmadan dolayı krizde'

Bloomberg'de yer alan 'Türkiye kur krizine uygun şartlarda. Kriz büyüyecek mi?' başlıklı yazıda Türk lirasında yaşanan değer kaybının ABD'nin ek gümrük vergilerinden öte Türkiye'nin ölçüsüz bir şekilde dolarla borçlanmasından dolayı kaynaklandığı savunuldu.

Haber Merkezi

Bloomberg'de yayımlanan "Türkiye kur krizine uygun şartlarda. Kriz büyüyecek mi?" başlıklı yazıda Türkiye'nin dövizle haddinden fazla borçlanmasından dolayı ekonomik krize sürüklendiği vurgulandı.

ABD Başkanı Donald Trump'ın Türkiye'den çelik ve alüminyum ithalatına ek gümrük vergisi koymasıyla birlikte ABD'ye yalnızca 1,4 milyar dolar birincil metal satan Türkiye'nin gayrisafi yurtiçi hasılasının yalnızca yüzde 0,04 oranında düşeceği belirtiliyor.

Bu etkisiz orana rağmen Türk lirasında yaşanan büyük değer kaybının sebebinin kriz koşullarının olgunlaşması olduğu, ülkede finansal zayıflık ve kötü politikaların baş gösterdiği ifade ediliyor.

Türk bankaların ve şirketlerin dolar üzerinden borçlandığı, Türk lirasındaki değer kaybının böylece finans maliyetlerini artıracağı ve ülkeyi borç krizine sürükleyeceği aktarılıyor.

Uzun bir süre yüksek faiz oranlarını düşürme yanlısı olduğunu dile getiren Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın şimdi tam tersi koşullar oluşturduğu ve Türkiye'nin IMF veya Çin'den yardım paketi alacak duruma geldiği belirtiliyor.

Bu durumun diğer ülkeler için bulaşma riski taşıdığı, ancak ekonomistlerin küresel ekonomide yüzde 1'lik yeri bulunan Türkiye'nin bir bulaşma yaratmayacağını öngördüğü ifade ediliyor. Türkiye gibi ekonomik baskı altındaki ülkelerde ithalat fiyatlarının yükselmesiyle birlikte enflasyonun artmaya devam edeceği vurgulanıyor.

Burada Türkiye'den çıkarılması gereken dersin daha dikkatli borçlanmak, dövizle borçlanmaya direnmek ve dış ülkelerin insafına kalmamak olduğuna dikkat çekiliyor.

ABD Başkanı Donald Trump'ın yaptırımlara ilişkin Twitter paylaşımlarının, Erdoğan'ın kötü yönetimi sonucu oluşan krizi tetiklediği aktarılıyor.

Krizin bulaşma riskinin ise BNP Paribas, UniCredit gibi Türkiye'ye borç veren bankaların hasar almasıyla oluşabileceği, ancak bu bankaların bu borç açığıyla idare etme ihtimalinin de bulunduğu belirtiliyor.