Türkiye Barış Komitesi'nden Suriye açıklaması

Türkiye Barış Komitesi, "Suriye'ye dönük saldırganlığa son verilmelidir" başlıklı bir açıklama yayımladı.

Haber Merkezi

ABD'nin Suriye'ye saldırısının ardından, Türkiye Barış Komitesi konuyla ilgili bir açıklama yayımladı.

"Suriye'ye dönük saldırganlığa son verilmelidir" başlıklı açıklamada, "Suriye, Irak ya da başka bir yerde sürüklenilenecek bir macera, bölgemizi ve ülkemizi kan gölüne çevirecek gelişmelere yol açacaktır, halkımıza acı ve gözyaşından başka bir şey getirmeyecektir. Şimdi barışa sahip çıkma zamanıdır" denildi.

Açıklamanın tamamı şöyle:

Suriye'ye dönük saldırganlığa son verilmelidir

ABD'nin Suriye'ye dönük saldırısı, bütün dünya için son derece vahim gelişmelerin habercisi olabilecek niteliktedir. Geçtiğimiz günlerde gerçekleşen kimyasal saldırı bahane edilerek ABD tarafından Suriye'nin füze saldırısına maruz bırakılması, emperyalist siyasetin yeni bir açılım peşinde olduğunun göstergesidir. Saldırının odağında yer alan kimyasal maddelerin, gerici çetelerin eline Türkiye üzerinden ulaştığı konusunda geçmişten bu yana önemli iddialar bulunmaktadır. Türkiye'den cihatçılara kimyasal silah veya bunun hammaddesinin servis edilip edilmediği sorusu, hükümet tarafından hemen yanıtlanmalıdır. Kimyasal silahlar uluslararası nitelikte savaş suçlarının konusudur. 

ABD öncülüğündeki Batı emperyalizmi, bir süredir yoğun bir krizle karşı karşıya. Emperyalizmin Ortadoğu'da inisiyatif kaybetmesi hem bu krizin bir sonucu hem de krizi derinleştiren bir unsur. ABD'nin son hamlesinin bunu aşmaya yönelik olduğu açık. İsrailli bir bakanın "ABD bölgedeki liderliği geri aldı" açıklaması, emperyalizmin arayışına ışık tutuyor. 

ABD saldırganlığı, Suriye rejiminin gerici çeteler üzerinde nihai bir başarı kazanma ivmesini kırmak amacını taşıyor. Rusya'nın saldırıya verdiği tepki, "ölçülü" bir tepki olmaktan öteye geçmiyor. Zira kapitalist büyük güçlerin arasında bir süredir var olan küresel uzlaşma, Suriye'de çözüm elde edilmesini değil denge kurulmasını öngörüyor. Bu, yıkımın gel gitler şeklinde devam etmesi anlamına geliyor. Yani belli belirsiz biçimde Rusya da Suriye halkı için bir kurtarıcı niteliği taşımıyor; uluslararası güçler dengesinin Suriye'ye yansımasının önemli bir parçasını oluşturuyor.  

Öte yandan AKP hükümeti de saldırgan emperyalist siyasetin bir parçası olmayı sürdürüyor. Bir süredir ABD ve Avrupalı emperyalist ülkelerle gerilim siyaseti izlemeyi tercih eden hükümet, bunun günü kurtarmak amaçlı olduğunu, emperyalizmin dümen suyundan ayrılmak gibi bir niyeti olmadığını Suriye'deki son saldırıya verdiği sınırsız destekle bir kez daha kanıtlamış oldu. Böylece İsrail'le de bir kez aynı safta açıkça yerini aldı. 

Bir süredir dünyada bir topyekûn savaş riski artmakta. ABD'nin son saldırganlığı bu riski hızla yükseltecektir. Gerek ülkemiz halkı, gerekse dünya halkları, yükselen savaş çığırtkanlığı karşısında uyanık olmalı, barışı her zamankinden daha fazla sahiplenmelidir. 

Suriye, Irak ya da başka bir yerde sürüklenilenecek bir macera, bölgemizi ve ülkemizi kan gölüne çevirecek gelişmelere yol açacaktır, halkımıza acı ve gözyaşından başka bir şey getirmeyecektir. Şimdi barışa sahip çıkma zamanıdır. 

Türkiye Barış Komitesi