Trump ile Suudi Veliaht Prensinin atışmasının nedeni petrol mü?

ABD İran’ın petrol ihracatını sıfırlama iddiasında ve Suudi Arabistan ile diğer OPEC ülkelerinden petrol arzını artırarak İran’a yaptırımların sonucunu telafi etmelerini istiyor. Suudi Arabistan ise petrole bağlı ekonomiden çıkma arayışında. ABD Başkanı Trump’ın sık sık OPEC ülkelerine savurduğu tehditler ile son birkaç gündür ABD-Suudi cephesindeki atışmaların nedeninin petrol olduğu…

Dış Haberler

ABD Başkanı Donald Trump geçtiğimiz günlerde Mississipi’de düzenlediği bir mitingde Suudi Arabistan’ı hedef alarak “Suudi Arabistan’ı biz koruyoruz. Onların zengin olduğunu mu söyleyeceksiniz? Ben Kral’ı severim, Kral Selman’ı. Ama dedim ki ‘Kral, seni biz koruyoruz. Bizsiz orada iki hafta bile duramazsın. Orduna ödeme yapman lazım” ifadelerini kullandı.

Suudi Veliaht Prensi Muhammed bin Selman, dün Bloomberg televizyonunda yayımlanan söyleşisinde Trump’a yanıt verdi: “Suudi Arabistan tarihte 1744'ten bu yana mevcut. Sanıyorum, ABD'den 30 yılı aşkın süre önce vardı. Suudi Arabistan güvenliği karşılığında herhangi bir bedel ödemeyecektir. ABD'den aldığımız tüm silahların parasını ödedik. Bunlar bedavadan gelen silahlar değil.” Trump’ın sözlerine bir dostun sözleri gözüyle baktığını ekleyen Selman, ABD Başkanıyla çalışmayı sevdiğini söyleyerek “İki ülke arasındaki ilişkiler yüzde 99 iyi ilerlerken, yüzde 1 kötü bir mesele gündeme geldi” dedi.

Forbes dergisinde Ellen R. Wald imzalı bir makalede, Selman’ın "kötü bir mesele" diye tanımladığı konunun arka planında petrol fiyatlarıyla ilgili tartışmanın yattığı belirtildi.

Buna göre Suudi Arabistan Veliaht Prensi Selman, Trump’ın petrol konusundaki son twitlerine ve açıklamalarına kamuoyu önünde yanıtını verdi ve artık top Trump’ta.

ABD Başkanı Trump bir süredir Suudi Arabistan’ın petrol üretimini artırarak petrol fiyatlarını düşürmesini istiyordu. Forbes’taki yazıya göre Selman dünkü açıklamalarıyla Trump’a “hayır” dedi. Yazıda bunun ABD dolarına ve ABD ile anlaşmalara tamamen bağımlı olan Suudiler için ciddi bir risk olabileceği savunuldu.

SUUDİ BAKAN: FİYAT ARTIŞI ARZ YETERSİZLİĞİNDEN DEĞİL

Geçen hafta Brent tipi petrolün fiyatı varil başına 86 dolara çıktığında ABD Başkanı Trump yine Körfez ülkelerinden petrol arzını artırmaları çağrısında bulunan Twitter mesajları paylaşmaya başladı. Trump’a göre petrol fiyatlarındaki artışın nedeni İran’a yaptırımlar ki bu yaptırımlara Suudi Arabistan’ın tam desteği sözkonusu. Trump ABD’deki tüketicinin etkilenmemesi için Suudi Arabistan’ın petrol arzını artırmasını istiyor. Suudi Arabistan Petrol Bakanı Halid el-Felih geçen hafta yaptığı açıklamada ülkesinin piyasalara petrol arzında bir sıkıntı olmadığını belirterek fiyatlardaki yüzde 9’luk artışın arzdaki eksiklikten değil finansal spekülasyondan kaynaklandığını söylemişti.

Forbes’taki yazıya göre, Trump’ın duymak istediği bu değildi ve Mississipi’deki konuşmasında bu nedenle Suudi Arabistan’ı hedef aldı.

VELİAHT PRENS: FİYAT ARTIŞI İRAN'LA İLGİLİ DEĞİL

Suudi Veliaht Prensi Selman ise dünkü Bloomberg söyleşisinde, ABD’nin Suudi Arabistan ve diğer OPEC ülkelerinden talebinin İran’dan tedarikte bir kayıp olursa bunun telafi edilmesi olduğunu belirtti. Böyle bir kaybın gerçekleştiğini söyleyen Selman “Bu yüzden son zamanlarda İran nedeniyle kaybolan her varilin iki katı ihracat yapıyoruz. Yani biz görevimizi fazlasıyla yerine getirdik. Son bir ayda yükselen fiyatların sebebinin İran olmadığına inanıyoruz. Daha çok Kanada, Meksika, Libya, Venezuela ve diğer ülkelerde olan şeylerin fiyatı biraz daha artırdığını düşünüyoruz” diye konuştu.

Forbes’taki makaleye göre, Suudi Arabistan petrol arzını daha fazla artırmazsa hâlâ piyasaya petrol tedarik edecek yerler var. Bunlar şöyle sıralanıyor: Suudi Arabistan ile Kuveyt arasındaki nötr bölge, ABD, Kanada, Irak, Kazakistan, Azerbaycan, Libya ve Nijerya… Ancak bu “fırsatlar” için biraz zaman ve yatırım gerektiği kaydedilen makalede, Suudi Arabistan’ın eğer isterse yarın piyasaya günde 500 bin varil petrol sürebileceği ancak Veliaht Prens Selman’ın sözlerinin onun bu niyette olmadığını ortaya koyduğu ileri sürülüyor ve “Şimdi top Trump’ın sahasında” deniliyor.