İnsani yardım haberleri ve araştırmaları kuruluşu IRIN'de, Türkiye ve Suriye'de görev yapan yardım kuruluşları hakkındaki rüşvet ve yolsuzluk soruşturmaları kaleme alındı.
IRIN'in 2016 yılında yayımladığı haberde, Türkiyeli tedarikçilerle yardım sözleşmesi adı altında işlenen dolandırıcılık suçlarına aralarında STK'lerde görev yapanların da bulunduğu birden fazla kişinin karıştığı ve USAID Genel Denetleme Ofisi'nin (OIG) olaylara ilişkin soruşturma başlattığı ortaya çıkmıştı.
Süren soruşturmada, adları yüzden fazla suçlamaya karışan sivil toplum kuruluşlarına ABD Uluslararası Gelişim Ofisi (USAID) tarafından 10 yıllık ceza verildiği belirtildi.
Son olarak İrlandalı yardım kuruluşu GOAL'un eski lojistikçisi Ernest Halilov, Haziran ayının sonunda 10 yıllık mahrumiyet cezası aldı.
Başka bir sivil toplum kuruluşu olan Uluslararası Kurtarma Komitesi'nin eski Türkiye direktörü Luan Meraku, beş yıllık mahrumiyet cezası alan dokuz kişiden biri oldu. Suç dosyalarında GOAL'un kurum ve yönetim olarak ismi geçmediği belirtiliyor. Verilen mahrumiyet cezalarının adli hüküm kapsamında olmamasından dolayı kurumların ceza alması için USAID'in ciddi ve ikna edici bir kanıt sunması gerektiği ifade ediliyor.
OIG tarafından Mart 2015'ten bu yana yürütülen soruşturmalarda Türkiye'den Suriye'e giden yardımlarda “ihaleye fesat karıştırma, gizli anlaşma, rüşvet ve yolsuzluk” suçları araştırılıyor.
Süren OIG soruşturmasında en az beş STK'nin adı geçtiği belirtilirken, Suriye'ye giden 239 milyon dolara yakın mali yardımın soruşturmayla beraber kesildiği aktarılıyor.
2017 yılında Skype kayıtlarında Save the Children (Çocukları Kurtarın) adlı vakıftan bir görevlinin Halilov'la konuşmasının ortaya çıktığı ve iki tarafın da “usulsüz ihale ve rüşvete” karıştığının tespit edildiği hatırlatılıyor.
OIG Yardımcı Müfettişi Dan Altman, GOAL'un soruşturma sürecinde kendilerine destek olduğunu ve kuruma ilişkin soruşturma dosyasının kapandığını belirtirken, GOAL sözcüsü, geçen iki yıl içinde kurumda gerekli değişikliklerin ve yeniden yapılanmaların gerçekleştirildiğini ifade etti.
OIG, soruşturma sürecinde şu ana kadar 12 kişinin görevden alındığı veya istifa ettiğini açıkladı.
OIG'in bulguları sonucunda tek bir aile tarafından işletilen dört Türk şirketin mahrumiyet cezası aldığı ve şirket sahipleriyle çalışanlarından 15 kişinin ABD hükümetiyle sözleşmelerinin feshedildiği aktarılıyor.