Spiegel: İran'ın istikrarsızlaştırılması Avrupa'nın işine gelmez

Alman Der Spiegel gazetesinde dün yayımlanan, 'Ya İran yeni Suriye olursa?' başlıklı editoryal makalede, AB'nin ABD Başkanı Trump'ın Avrupa'nın güvenliğini tehdit eden politikalara karşı dik durması gerektiği savunuldu.

Haber Merkezi

Almanya'nın önde gelen basın kuruluşlarından Der Spiegel gazetesinde dün yayımlanan, "Ya İran yeni Suriye olursa?" başlıklı editoryal makalede, Avrupa Birliği'nin ABD Başkanı Donald Trump'ın Avrupa'nın güvenliğini tehdit eden politikalara karşı dik durması gerektiği savunuldu.

Christiane Hoffmann'ın kaleme aldığı makalede, "Çok yakında bir İran krizinden bahsedeceğiz gibi duruyor. Avro krizi, Ukrayna krizi ve mülteci krizinden sonra, Angela Merkel'in başbakanlığının yeni kilometre taşı bu olabilir" öngörüsünde bulunuldu.

ABD'nin yaptırımlarla İran'ı dize getirmeye çalıştığının ve İran'daki ekonomik krizi derinleştirdiğinin belirtildiği makalede, "Siyasi olarak İran bölgedeki yarı istikrarlı ülkelerden biri ve Trump İran'ı da yeni bir Suriye'ye dönüştürme sürecinde olabilir" değerlendirmesi yapıldı.

'AVRUPA ORTADOĞU'YA KOMŞU, ABD DEĞİL'

Avrupa'nın Ortadoğu'ya komşu olduğunun anımsatıldığı yazıda, sığınmacı krizi örneğinin gösterdiği gibi, bölgede yaşanan her şeyin Avrupa için doğrudan sonuçları olduğu vurgulandı.

"Suriye'deki iç savaş, sağ popülist Almanya için Alternatif (AfD) adlı partinin güç kazanarak, Almanya'nın ve Avrupa'nın siyaset sahnesini değiştirmesine ve Merkel'in liderliğinin baltalanmasına yardımcı oldu" hatırlatmasının yapıldığı makalede, "Eğer ABD, bölgede istikrarsızlık ateşini harlarsa, Avrupa'nın güvenliği tehlikeye girecek" dendi.

Almanya'nın ABD'nin İran politikasına itirazının çok pasif bulunduğu makalede, şu ifadeler kullanıldı:

"ABD'nin kendisi de oldukça zor bir durumda. Ortadoğu ülkenin en önemli petrol ve doğalgaz tedarikçilerinden ve İsrail ile yakın bağları var. Ama yine de ABD, İran gibi çok etnisiteli, 80 milyonla savaş öncesi Suriye'nin dört katı nüfusa sahip bir ülkede çıkacak iç savaştan doğrudan etkilenmez."

'TEHLİKE SADECE NÜKLEER ANLAŞMAYA İLİŞKİN DEĞİL'

"...
Kasım ayının ilk günlerinde, Trump, İran'ı petrol ihraç edemez hale getirecek daha da sert yaptırımlar getirmeyi planlıyor. Beyaz Saray, İran ekonomisinin yaşam destek ünitesini kesmek istiyor. AB ise ABD yaptırımlarına karşı çıkarak, İran ile ticareti sürdürmenin yollarını arayarak ve yaptırımlara köstek olarak nükleer anlaşmayı kurtarmaya çalışıyor. Bu yapılacak doğru şey ancak yeterli değil. Nükleer anlaşmanın son bulması ihtimali tek tehlike değil. 

Avrupa açısından tek başına nükleer anlaşmayı korumaya çalışmak yetmez. Washington, İran'a ve Ortadoğu'ya dönük istikrarsızlaştırma politikasının Avrupa'nın güvenlik çıkarlarına aykırı olduğunu anlamalı. Trump'ın Ortadoğu politikası Avrupa'nın önceliği olmak zorunda. Bu defa, önceki krizlerden farklı olarak, Almanya ve Avrupa'nın ileri görüşlü ve koruyucu(önleyici) bir dış politikaya ihtiyacı var."