Seçimler ikinci tura kaldı: Brezilya’da ne oluyor?

Brezilya’da dün yapılan başkanlık seçiminde aşırı sağcı Bolsonaro oyların yüzde 46’sını alırken, İşçi Partisi’nin adayı Haddad yüzde 29’da kaldı. İki aday 28 Ekim’de yapılacak ikinci turda karşı karşıya gelecek.

soL - Brezilya, Ajanslar

Brezilya’da dün yapılan başkanlık seçimlerinde adaylardan biri yüzde 50 oy oranına ulaşamadığı için 28 Ekim’de ikinci tur oylamaya gidilecek. Dünkü oylamada aşırı sağcı Sosyal Liberal Parti adayı Jair Bolsonaro yüzde 46,3 oy oranıyla birinci sırada yer alırken İşçi Partisi’nin adayı Fernando Haddad oyların yüzde 28,9’unu aldı. Seçimlere katılması engellenen Brezilya eski devlet başkanı Lula da Silva’nın yerine İşçi Partisi Haddad’ı aday göstermişti.

Telesur’un haberine göre dünkü seçimlerde yüzde 90’ı sayılan oyların yüzde 46,3’ünü alan Jair Bolsonaro birinci sıraya yerleşti. İşçi Partisi’nin adayı Haddad yüzde 28,9 ile ikinci sırada gelirken resmi tahminlere göre halkın yüzde 20’den fazlası Globonews’un haberine göre ise yüzde 39’u sandığa gitmedi.

Haddad seçim sonrası yaptığı ilk açıklamada partisine ve seçmenlerine teşekkür etti ve Brezilya’nın yeni bir diktatörlük dönemiyle yüz yüze kalabileceği uyarısında bulunarak halkı ikinci turda sandıklara gitmeye çağırdı.

Eski bir asker olan Jair Bolsonaro ülkede ve dünyada otoriter, cinsiyetçi, ırkçı, homofobik ve faşist söylemleriyle eleştirilerin odağında yer alıyor. Brezilya Parlamentosu’nun alt kanadında 27 yıldır milletvekili olan Bolsonaro, İngiliz Guardian gazetesine verdiği demeçte ABD Başkanı Trump’ın hayranı olduğunu söylemişti. Brezilya’da 1964-85 yılları arasındaki diktatörlük döneminin hararetli savunucusu olan Bolsonaro o dönemde katledilenler için de “katledilmeleri gerektiği” ifadelerini kullanmıştı.

İkinci tur belki de Brezilya'nın en gergin seçimi olacak. 

BREZİLYA’DA NE OLDU?

Brezilya Dilma Roussef başkanlığındaki İşçi Partisi (PT), mecliste milletvekillerinin oylaması sonucunda Dilma’nın azledilmesiyle birlikte siyasi bir darbeyle iktidardan indirilmişti. 

LULA’NIN SEÇİME GİRMESİ NASIL ENGELLENDİ?

Seçimlere İşçi Partisi'nin adayı olarak girmeye hazırlanan Lula hakkında, Curitiba yetkili savcısı Sergio Moro tarafından adına kayıtlı olmayan bir tripleks villa üzerinden rüşvet aldığı iddiasıyla soruşturma açıldı ve kısa süre sonra Lula tutuklanma emriyle hapse atıldı. Yolsuzluk karşıtı gibi görünen, ancak üçüncü şirketlerin ihale tutanaklarına, şirket yöneticilerinin sözlü ifadelerine ve imzasız belgelere dayandırılan tutuklama girişiminin alelacele gerçekleştirilmek istenmesinin nedeni Lula'nın adaylığının engellenmek istenmesiydi. ​

KARŞI HAMLE VE MEDYA MANİPÜLASYONU

Lula ve PT zaman kaybetmeden eski São Paulo Belediye Başkanı ve Lula hükümetinde Eğitim Bakanlığı yapmış olan Fernando Haddad ile Brezilya Komünist Partisi’nin (PCdoB) başkan adayı Manuela D’avila’nın ittifakını devreye soktu. Ancak Lula’nın yüzde 45’e varan oy oranının, mahkemenin adaylığını yasaklamasıyla Haddad’a çevrilmediği, çevrilse bile PT’nin onu kapsayamayacağı gibi öngörüler ilk tur sonuçlarına bakınca doğrulanmış oldu. Buna rağmen seçimler Bolsonaro ve Haddad arasında yapılacak ikinci tura taşındı. 

İKİNCİ TUR VE KOMÜNİSTLERİN TUTUMU

İkinci tur seçimlerde solun, Bolsonaro karşısındaki adayı desteklemesi bekleniyor.

Ülkedeki iki komünist parti de safını iki farklı ittifakta belirledi. PCdoB (Partido Comunista do Brasil - Brezilya Komünist Partisi) İşçi Partisi ile, PCB (Partido Comunista Brasileiro - Brezilya Komünist Partisi) ise PSOL (Partido Socialismo e Liberdade - Sosyalizm ve Özgürlük Partisi) ile ittifaka girdi.

PCdoB adayı Manuela D’avila’nın, ittifak öncesinde Bolsonaro ve destekçilerine karşı kamuoyunda verdiği mücadele geniş yankı bulmuştu. Bolsonaro ve onu izleyen ve destekleyen çevrelerin kadın ve komünist düşmanı söylem ve tutumlarına karşı BANDNEWS’taki konuşması büyük destek toplayan D’avila, Lula’nın tecrit edildiği Federal Polis Kampüsü’nde saldırıya uğramış, görüntüler büyük tepki toplamıştı.

Diğer bir sol ittifakın, PSOL’un adayı ise, Guillerme Boulos. Boulos MST, yani ülkedeki en örgütlü barınma hakkı hareketi “Çatısız İşçiler Hareketi”nin lideri. MST ve PT özellikle São Paulo yoksul mahallelerinde ve kırsalında yoksulların barınma sorunlarına çözüm yaratan işgal hareketine öncülük etmişti.

Ülkenin en köklü Komünist Partisi olan PCB'nin PSOL’u desteklemesi Boulos'un sivil toplumcu ve liberal öğeleri baskın bir politikacı olması nedeniyle bir sorun olarak görünüyor. PCB’nin geçtiğimiz yıllara oranla nitelik açısından çok daha etkili olduğunu söylemek gerekir. İşçi ve öğrenci örgütleriyle, alternatif sendika ve toplumsal örgütlenme girişimleriyle, kitle eylemleriyle ilişkisini güçlendiren PCB'nin pozisyonu tartışılmaya devam edecek.