Rusya’yı kuşatma politikasında gaz kartı masada: ABD Katar’da 'sondaj' yapıyor

ABD, Katar’daki görüşmelerde Katar’ı yanına alıp Rusya ve İran’la ilişkilerine son vermek istiyor. ABD, Katar’ı bölgedeki siyasi gerilimlerde ABD’nin yanında tereddütsüz bir tutum almaya zorluyor. Ama bu tutum Rusya ve İran’la karşı karşıya gelmek anlamına gelecek.

Haber Merkezi

Reuters’e göre, "ABD, ihtiyacının yüzde 60'ını Moskova'dan karşılayan Almanya dâhil, Avrupa'ya gaz ihracatında Rusya'nın yerini alması için Katar ile görüşmeler gerçekleştiriyor." ABD, Katar gazını devreye sokup Rus gazının Avrupa’ya akışını engelleyebilirse Rusya karşısından önemli bir zafer kazanmış olacak.

Ancak ABD geçen yıl da bu yönde adımlar atmış, 2018 yazında bir araya gelen Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin ve Almanya Başbakanı Angela Merkel, görüşmeden sonra gaz ticaretinin devamı yönünde karar aldıklarını açıklamıştı.

ABD, hem sıvılaştırılmış doğalgaz (LNG) ihracatını artırarak uluslararası piyasalarda hâkimiyet kurmak hem de Avrupa ile Rusya'nın yakınlaşmasını önlemek için Avrupa'nın enerji politikalarına siyasi müdahalede bulunmayı hedefliyor. Washington'un Rus doğal gazını Baltık Denizi'nden Almanya'ya taşıması planlanan Kuzey Akım-2 doğal gaz projesine yönelik ikincil yaptırımlara hazırlandığına yönelik işaretler ise hem Moskova’da hem de Berlin'de endişe oluşturuyor.

ABD İLE RUSYA ARASINDA GAZ SAVAŞLARI

ABD Başkanı Donald Trump, Temmuz 2018’de NATO Zirvesi için bulunduğu Brüksel'de Almanya'nın Rusya ile petrol ve doğal gaz anlaşmaları yapmasını yakışıksız olarak niteleyerek, "Almanya enerji için Rusya'ya yüksek düzeyde ödemeler yapıyor. Bu nedenle Almanya, Rusya'nın esiri" değerlendirmesinde bulunmuştu. ABD Enerji Bakanı Rick Perry de geçen yıl kasımda Washington'un, Kuzey Akım-2 boru hattında yer alan şirketlere yaptırım uygulama seçeneğini elinde tuttuğunu açıklamıştı. ABD Temsilciler Meclisi ise geçen yılın Aralık ayında proje nedeniyle çeşitli şirket, kuruluş ve şahıslara yaptırım uygulanmasını öngören kararı kabul etmişti.

Almanya Dışişleri Bakanı Heiko Maas ise ABD'nin Avrupa'nın enerji politikalarına müdahalede bulunmaması gerektiğini belirterek, "Avrupa'nın enerji sorunları ABD'de değil, Avrupa'da çözülmeli. Yaptırımlar hedef değil, politik araçtır" ifadesini kullanmıştı.

Amerikan yaptırımların amacı Kuzey Akım-2 boru hattının inşasında Gazprom'u yalnız bırakmak. Baltık denizinden geçerek Avrupa'ya gaz sağlayacak Kuzey Akım-2 doğal gaz projesinin toplam uzunluğu bin 220 kilometre olarak hesaplanıyor. Bu yılın sonunda bitirilmesi planlanan projede bugüne kadar sadece 400 kilometrelik boru hattı döşendi.

Almanya, ABD'nin söz konusu doğal gaz projesini üç nedenle sonlandırmak istediğini belirtiyor. Washington'da Rusya ile bütün ilişkileri kesmek isteyen çevreler var ve Avrupa'daki ortaklarla olan ilişkilere zarar verse bile bu hedefe ulaşmak istiyorlar. Trump da projeyi daha büyük bir ticaret anlaşmasında Almanya ile pazarlık için kullanıyor. Ayrıca ABD, Avrupa'ya gaz satmak istiyor ve burada Rusya'yı bir rakip olarak görüyor.

Global danışmanlık şirketi CF International'a göre, ABD LNG ihracat terminallerinden elde edilen toplam kümülatif değer 2050'ye kadar 716 milyar dolara ulaşacak. ABD'nin ürettiği LNG, boru hatları üzerinden aktarılan Rus doğal gazına göre daha pahalıya mal oluyor.

SUUDİ ARABİSTAN VE KATAR İLE KARŞI KARŞIYA

Kavganın diğer ayağında ise Suudi Arabistan ve Katar var. Bu kavganın uzantısı olarak 2017 yılında bazı Arap ülkeleri “teröre destek verdiği” gerekçesiyle Katar’la diplomatik ilişkileri askıya almış, ABD de bu ülkelere destek vermişti.

Suudi Arabistan ve Katar arasındaki gerilim 1995’te başladı. Katar’ın bugünkü Emiri olan Şeyh Tamim bin Hamad el Thani, Suudi Arabistan yanlısı babasını devirerek iktidara geldi. Katar sıvılaştırılmış doğalgaz ihracatına da aynı yıl başladı. 2.5 milyon nüfusu bulunan Katar, bugün dünyanın en büyük sıvılaştırılmış doğalgaz ihracatçısı ve dünyada en büyük kişi başı Gayrisafi Milli Hasıla’ya sahip ülke. Yıllık ortalama gelir 130 bin doları buluyor. Ülke en büyük doğalgaz rezervine sahip kuzey bölgesini, Suudi Arabistan’ın başlıca rakibi olan İran’la paylaşıyor.

1990’lı yıllarda diğer Körfez ülkeleri LNG’nin enerji alanındaki rolünü fazla önemsememişti ancak Katar’ın Dolphin boru hattıyla doğalgazı Birleşik Arap Emirlikleri ve Umman’a göndermesi, bölgede dengeleri değiştirdi. Katar daha sonra Asya ve Avrupa’ya da doğalgaz satmaya başladı. Doha’nın 2005’te kuzeydeki doğalgaz sahasını genişletme planı da komşularını kızdıracak bir adım oldu.

Katar'da 2000 yılında düzenlenen darbe girişiminin arkasında da, Katar’ın enerji alanındaki yükselişinden rahatsız olan Suudi Arabistan ve Bahreyn'in olduğu iddia edilmişti.

Enerji alanında Suudi Arabistan’la yarışan Katar, diplomatik alanda da diğer Körfez ülkelerinden bağımsız bir politika izliyor. Bir ABD üssüne ev sahipliği yapan Katar, Rusya, İran ve ABD ile ilişkilerde Suudi Arabistan öncülüğündeki Körfez ittifakı dışında politikalar izlediği için komşuları tarafından sık sık eleştiriliyor.

ABD, Katar’daki görüşmelerde Katar’ın yanına alıp Rusya ve İran’la ilişkilerine son vermek istiyor.

Aslında ABD ile Katar arasında görüşmeler 2018 Kasımında başlamıştı. ABD Dışişleri Bakanı Mike Pompeo ile Katar Savunma Bakanı Halid Bin Muhammed el-Atiyye arasında Washington'da yapılan görüşmede ikili ve bölgesel ilişkilerin ele alındığı bildirilmişti. Görüşmede, Körfez İşbirliği Konseyi (KİK) uhdesinde bir Orta Doğu ittifakına ulaşabilmek için çalışmanın önemine vurgu yapıldığı da belirtilmişti. Görüşmede ayrıca ABD'nin Katar’daki El-Udeyd Hava Üssünü genişletme çalışmaları ve ABD’nin Katar’daki askeri varlığını arttırması görüşülmüştü.

ABD, Katar’ı bölgedeki siyasi gerilimlerde ABD’nin yanında tereddütsüz bir tutum almaya zorluyor. Ama bu tutum Rusya ve İran’la karşı karşıya gelmek anlamına gelecek.