Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan’ın Londra ziyaretinde bir araya geldiği fon yöneticileri, toplantının arka planını Reuters ajansına anlattı. İsim vermeden konuşan bir dizi yatırımcı, Erdoğan’ın yabancı yatırımcılara güven vermeyi hedefleyen toplantıda enflasyon ile faiz oranları arasında kurduğu ilişki karşısında "şoke olduklarını" ve "inanamadıklarını" söyledi.
Duvar'ın aktardığına göre söz konusu toplantıya, aralarında Citigroup, Credit Suisse, Deutsche Bank, Goldman Sachs, JP Morgan, Morgan Stanley, Rabobank, BlackRock International, Bluebay Asset Management ve Fidelity International’ın da bulunduğu, küresel piyasalara yön veren 18 trilyon doları yöneten yatırımcılar katılmıştı.
‘KAFA KARIŞIKLIĞI YARATTI’
Habere göre, “Pazartesi günü Londra’da Erdoğan ve heyetiyle görüşen fon yöneticileri, Erdoğan’ın artan enflasyonu ve TL’deki başaşağı düşüşü, aynı anda düşük faiz oranları isterken nasıl dizginlemeyi planladığı konusunda kafa karışıklığı yaşadı” ifadelerini kullandı. Toplantıya katılan yatırımcılardan biri ise Erdoğan’ın "piyasalarla savaş halinde olduğunu" öne sürdü.
Büyük bir şirketin fon yöneticisi olduğu belirtilen bu kişi Reuters’a demecinde, “Herkesle savaşlar çıkarıyor… Muhalefetle savaşıyor, Gülen’le savaşıyor, aşırılıkçılarla savaşıyor, başarısız darbe girişimiyle savaşıyor – şimdi piyasalarla da savaşıyor ve bu tehlikeli. İstediğiniz kadar iç düşman bulabilirsiniz ama finans piyasalarıyla kavga ederseniz, bu, kazanamayacağınız bir savaş olur” dedi.
‘FAİZ ENFLASYONA YOL AÇMAZ, KATILMIYORUM’
Toplantıya katılan bir diğer yönetici ise Erdoğan’ın kendileriyle toplantıda, "24 Haziran seçimlerini kazanması halinde faiz oranlarının düşeceği konusunda çok net olduğunu" söyleyip, “Yüksek faizin yükse enflasyona yol açtığı görüşünde. Ben buna katıldığımdan emin değilim” diye konuştu.
Bir diğer varlık fonu yöneticisi ise “Piyasanın bir avuç spekülatörden ibaret olduğunu ve kendisinin hedef kitlesinin bu olmadığını düşünüyor. Hedef kitlesi, Türkiye’deki sıradan halk ve onların düşük faiz oranlarına ihtiyacı var” dedi.