Polonya’daki sağcı Hukuk ve Adalet Partisi iktidarının AB’yle ilişkileri Macaristan, Çekya ve İtalya’daki hükümetlerde olduğu gibi AB yasaları ve göçmen krizi üzerinden gerginliğini koruyor. Polonya lideri Andrzej Duda, Almanya’nın Polonya’ya savaş tazminatı ödemesi gerektiğini sıklıkla gündeme getirirken Avrupa’nın kendilerini "1945’te Rusların merhametine terkettiği için" Polonya’ya çok şey borçlu olduğunu söylüyor.

AB tarafından gittikçe otokratlaşmakla suçlanan Polonya’ya ABD Başkanı 2017 yazında bir gezi düzenlemişti. Trump gezisi sırasında Polonya’nın ‘demokratik olamayan’ politikalarına müdahale etmek yerine Polonya’lı yetkililerle "radikal İslam terörü" üzerine görüşmesi üzerinden Demokratlar tarafından eleştirilmişti. Polonya lideri Duda Washington’a düzenleyeceği ilk resmi ziyaret yaklaşırken gündeme AB’nin Polonya’ya uyguladığı yaptırımlar ve ABD’nin buna yaklaşımının ne olduğu da geldi. Polonya’da yapılan bir düzenlemeyle Anayasa Mahkemesi’nin yetkileri kısıtlanırken bu adım AB tarafından yargıyı iktidar partisinin kontrolü altına almak olarak yorumlanmıştı. Anayasa Mahkemesi’ne yönelik müdahaleye karşı başlatılan AB yaptırımları Polonya’nın elinden AB içerisinde oy kullanabilme yetkisinin alınmasını da gündeme getirdi. AB aynı zamanda milyonlarca avrodan oluşan Polonya’ya verilen sübvansiyonları durdurma tehdidinde de bulundu.

YARGI BAĞIMSIZLIĞINI ORTADAN KALDIRMAYI ANTİ KOMÜNİZMLE MEŞRULAŞTIRIYOR

Polonya hükümeti mahkemelerin bağımsızlığına yönelik müdahalesini ‘Komünist dönemin kalıntılarını ortadan kaldırmak’ olarak yorumluyor. Hükümet AB’nin yaptırımlarına karşı geri adım atmayacağını birden fazla kere dile getirmiş bulunuyor.

Polonya hükümeti AB tarafından sıkıştırıldıkça ABD’yle olan ilişkilerini daha da ilerletme çabasına girmiş durumda. ABD’yse Polonya’yla ilişkilerin iyi tutulması için elinden geleni yapıyor, iddiaya göre ABD’nin Varşova’daki eski elçisi hukuka olan müdahalenin bahsedilmemesi gereken bir konu olduğunu söylemişti.

‘POLEXİT’ İHTİMALİ

Polonya’daki yargıya müdahaleye yönelik yorumda bulunan yargıç Bartlomiej Przymusinski, Anayasa Mahkemesi’nden yargıçların atılmasıyla beraber açılan kadrolara yeni yargıçların baş vurmasını bir güzellik yarışmasına benzetirken AB’nin Polonya’ya yönelik müdahalelerinin İngiltere’deki Brexit sürecine benzer bir süreç doğurabileceğini söylemişti.

Polonya’nın AB ve Almanya’yla ilişkileri sallantı halindeyken Polonya liderinin Washington ziyaretine dair New York Times’ta çıkan bir yazıda "Polonya kendisine müttefik olarak Trump’ı buldu" yorumu yer aldı. Polonya’nınsa AB’nin yaptırımları karşısında geri adım atmaması ise bu ihtimali güçlendiriyor fakat bu konuya dair Polonyalı yetkilerden resmi bir açıklama gelmiş değil.