Obama ve Merkel 'Ukrayna savaşı'nı görüştü

Geçtiğimiz Cuma Putin’le bir araya gelerek Ukrayna’daki durumu görüşen Merkel, bugün de Obama’yla görüştü. Tartışılan konu Ukrayna’da barışın nasıl sağlanacağından çok, savaşın nasıl sürdürüleceği.

Alper Birdal

Cuma günü François Hollande’la birlikte Rusya’ya giderek Putin’le Ukrayna’da olası bir ateşkesin nasıl yapılabileceği üzerine görüşen Angela Merkel, bugün de Obama’yla görüştü. Görüşme sonrasında ikilinin yaptığı basın toplantısında ABD Başkanı, Ukrayna’ya silah yardımı yapılmasının güvenlik ekibi tarafından değerlendirilen seçeneklerden bir tanesi olduğunu söyledi. Obama, “Savunma amaçlı öldürücü silahların verilmesi, göz önünde bulundurulan olasılıklardan bir tanesi. Ancak henüz kararımı vermiş değilim” dedi.

KÖTÜ POLİS

ABD Senatosu ve Temsilciler Meclisi Aralık ayında Obama’ya Ukrayna’ya silah gönderme izni veren bir yasayı kabul etmişti. Yetkiyi kullanıp kullanmamak Başkan’a bağlı olsa da geçtiğimiz hafta ABD Senatosu Obama’dan silah göndermesini istedi. Ayrıca Cuma günü yapılan üçlü zirve öncesinde ABD’li senatörlerin saldırgan demeçlerindeki artış da dikkat çekti.

Merkel-Hollande-Putin görüşmesinden hemen önce Rus basınına konuşan Senatör John McCain, “Ukrayna’ya silah vermiş olsaydık onlar da misket bombası kullanmak zorunda kalmazlardı. Dolayısıyla misket bombası kullanmaları biraz da bizim suçumuz” diye konuşmuştu.

İYİ POLİS

Almanya ve Fransa, ABD’ye göre ateşkes ilan edilmesine ve silahlı çatışmaları daha fazla tırmandırmadan bir çözüm bulunmasına daha yakın görünüyor. Zira Merkel bugün yapılan görüşmenin ardından bir kez daha Ukrayna’ya “ölümcül silahlar” gönderilmesine karşı olduğunu yineledi. Obama’nın verdiği mesajlar ABD’nin olası bir “çözümü” pek de kolaylaştırmayacağını gösterse de, Merkel ve Hollande’ın niyetinin ne olduğu da bir tartışma konusu olmaya devam ediyor.

AB Maliye Bakanları bugün Rusya’ya ilişkin yeni yaptırımların görüşüleceği oturumu, Çarşamba günü yapılacak üçlü zirve toplantısının sonrasına erteledi. Ancak AB yeni yaptırım tehdidini gündemden tamamen çıkartarak harareti ciddi ölçüde düşürmek yerine Putin, Merkel ve Hollande’ın görüşmesinden bir gün sonra toplanma kararı alarak Rusya’ya üstü örtülü bir tehdit savurmuş oldu.

Diğer yandan Cuma günü yapılan görüşmenin ardından François Hollande’ın basına, “Bu insanlar birbirleriyle savaşıyorlar. Tekrar birlikte yaşamaları hiç kolay değil” demesi, özerk bir “Yeni Rusya iktidarını” tanıyabileceği mesajı olarak yorumlanmıştı.

İlk bakışta ABD ile Almanya ve Fransa’nın Ukrayna ve Rusya’ya ilişkin tavırlarında bir farklılık var gibi görünse de bu durumun esasa ilişkin ayrımları ne düzeyde yansıttığını söylemek için henüz erken. Nitekim Obama da bugünkü basın toplantısında Avrupalı ortaklarıyla taktik farklılıkları olsa da aynı bir cephede yer aldıklarını ve bunun kesinlikle değişmeyeceğini söyleyerek belki de bir anlamda esasa ilişkin bu duruma işaret etmiş oldu.

ABD ve AB arasındaki “taktik farklılıkların” derinliğini anlamak için Minsk’teki görüşmenin sonuçlarını beklemek gerekecek. Ancak Minsk’ten çıkacak sonucun Ukrayna’ya kalıcı bir barış getireceğini ummak hayli iyimser olur.