Müslim: IŞİD-Türkiye ilişkisini araştıracak komisyon kurulsun

PYD lideri Salih Müslim, IŞİD ile Türkiye arasındaki ilişkiyi incelemek için uluslararası bir komisyon kurulmasını talep etti. Müslim, Kürtlerin diplomatik alanda da atak yapacağını söyledi.

PYD Eşbaşkanı Salih Muslim, Türkiye Başbakanı Ahmet Davutoğlu'nun DAİŞ'i desteklemedikleri yönündeki sözlerine sert tepki gösterdi. Muslim, konunun araştırılması için uluslararası bağımsız bir komisyon önerisinde bulundu.

ANF'ye konuşan Müslim'in mülakatından ilgili bölümler şöyle:

Peki sizce DAİŞ'in arkasında hangi güçler var?
ABD Başkan Yardımcısı Joe Biden bunu açık bir dile açıkladı. Bütün dünya bunların kim oldğunu biliyor.

DAİŞ geçtiğimiz günlerde Türkiye tarafından Kobanê'ye saldırdı. Ardından yapılan tartışmalara, Türkiye Başbakanı Ahmet Davutoğlu “Kimse bizim İŞİD'i desteklediğimizi söyleyemez?“ diyerek tepki gösterdi. Siz bunu nasıl değerlendiriyorsunuz?
Biz Türkiye'nin DAİŞ'i desteklediğini iddia ediyoruz. Böyle bir kuşkumuz var. Eğer Ahmet Davutoğlu, doğru söylüyorsa ve kendilerinden eminseler, yaşananları incelemesi için uluslararası bağımsız bir komisyon kurulma önerisinde bulunuyoruz.

Bir araştırma komisyonu kurulma çağrısında mı bulunuyorsunuz?
Evet gelip Türkiye'de, Rojava ve sınır bölgelerde araştırma yapsınlar. Kimin DAİŞ'i desteklediği veya desteklemediği ortaya çıkar. Ve bu tartışmada son bulur.

Suriye içerisindeki muhalefet ile ilişkileriniz nasıl?

Başlangıçta bize karşı kara bir propaganda yapıyorlardı. Bazı kesimler bizi PKK ile ilişkilendirerek, karşı çıkıyor, bazıları da rejimle işbirliği içerisinde olduğumuzu söylüyordu. Ondan dolayı uluslararası çevrelerde bizimle ilişkiye girmeye yanaşmıyordu. Ancak Kobanê herşeyi ortaya çıkardı. Kimin terörist olduğu ve kimin terörizmle savaştığını açıkça gün yüzüne çıktı. Bununla birlikte gerek batı ülkeleri gerek ise Ortadoğu'daki güçler, buna göre davranmaya başladı. Çünkü bizim Ortadoğu'da ciddi bir aktör olduğumuzu herkes gördü.

'2015 YILINDA KÜRT DİPLOMASİSİNİ GELİŞTİRECEĞİZ'

Daha önce Kürtler aktör olarak görülmüyor muydu?
Daha önce uluslararası çevreler daha çok Türkiye, İran, Irak ve benzeri devletler aracılığıyla Kürtleri muhatap alıyorlardı. Bu tarzda ilişkiler geliştiriliyordu. Ancak Kobanê ile birlikte Kürtler direk olarak muhatap alınmaya başlandı. Örneğin Amerika, İngiltere, Fransa gibi devletler, bizi en üst düzeyde kabul etmeleri, oturmaları bunun sonucudur. Bu önemli bir noktadır. Buda kuşkusuz Kürtlerin Kobanê'de yürüttüğü bir mücadelenin kazanımıdır. 3 aydır 40 milyon Kürdün kalbi, yüreği Kobanê'de atıyor. Bundan dolayı Kobanê gerek ulusal gerek ise uluslararası alanda bir patlama yaptı. Yüzbinlerce insan dünyanın birçok yerinde sokaklara döküldü. Buda kendisiyle birlikte birçok kapıyı açtı.

2015 yılına girerken açılan bu kapıların Rojava diplomasisi için nasıl bir işleve sahip olacak? Ne gibi girişimlerde bulunacaksınız?
Biz hareket olarak diplomasi ve uluslararası ilişkilerde yeniyiz. Bundan dolayı birçok eksiğimiz var. Kadro, ilişki, kurumsal çalışma olmak üzere birçok alanda yetersiziz. Eğer bugün yeterli derecede kurumsal çalışmamız olsaydı bu dönemde, her ülkede birçok şeyi başarabilirdik. Bu vesileyle dünyanın çeşitli ülkelerinde okuyan, akademik alanda çalışan dil bilen gençlere bizimle ilişki kurması çağrısında bulunuyorum. Biz her yere gidemiyoruz, yetiştiremiyoruz. Bundan dolayı da birçok işi yapamadık.

Ancak her şeye rağmen bu dönemde birçok engeli aştık. Dünyanın çeşitli devlet, kurum ve çevrelerle ilişkiler geliştirdik. Bu önemli bir başlangıç oldu. 2015 yılında da bu daha da devam edecek. Diplomasi alanda önemli sonuçlar elde edeceğimizi düşünüyoruz. Çünkü DAİŞ ve Ortadoğu'daki bu kaos ortamının öyle çabuk sona ereceğini tahmin etmiyoruz. Uzun yıllar alacak bir sorun. Bizde buna göre hazırlıklarımızı yapıyoruz. Ortadoğu bütün eksiklik, yetersizliklerimizle gerçek bir gücüz. Kimse bizsiz bir hesap yapamaz. Bunu ispatladık. Bugün Rojava'da ciddi bir sistem kurma aşamasındayız. Her gün bize onlarca delegasyon Rojava'ya gitmek için başvuru yapıyor. Ortadoğu gibi bir yerde yeni ve özgürlükçü bir sistem kuruyoruz. Kadınların esas olduğu bir model. Bu dünyanın ilgisini çekiyor.