Küba sağlık sistemine çirkin saldırı hazırlığı

Geçtiğimiz aylarda Küba'nın kanser aşılarının Türkiye'de yetkisiz şekilde pazarlanması konusunda Küba Cumhuriyeti Ankara Büyükelçiliği tarafından yapılan uyarıların ardından çıkarları zedelenen kesimlerin Küba sağlık sistemine yönelik çirkin bir saldırı hazırlığına giriştiği anlaşılıyor.

Ali Ufuk Arikan

Küba'nın kanser aşılarının Türkiye'de yetkisiz şekilde pazarlanma girişimine Küba Cumhuriyeti Ankara Büyükelçiliği bir açıklama yaparak tepki göstermişti. Bu açıklama sonrası kişisel çıkarları zarar gören kesimler şimdi Küba sağlık sistemini hedef alan çirkin bir saldırı hazırlığında.

Elimize ulaşan bir yazı, elçilik tarafından yapılan uyarının ardından Küba'dan sağlık hizmeti alamayarak mağdur olduğunu iddia eden sözde hasta yakınlarının imzasıyla bir karalama kampanyasına hazırlanıldığını gösteriyor.

Küba sağlık sisteminin 'Türk hastalara sağlık ambargosu uyguladığı' imasını taşıyan yazıda Küba'nın sağlık sistemi ve Türkiye'deki büyükelçiliği zan altında bırakılmaya çalışılıyor. 

Tüm dünyaya ve özellikle de yoksul ülkelere on binlerce sağlık personeli, ilaç ve aşılarıyla yardıma koşan Küba devletinin, ürettiği ilaç ve aşıların kâr konusu haline getirilmeden ve mutlaka yetkili kurumlar aracılığıyla halka ulaştırılmasını amaçladığı biliniyor. Hal böyleyken Küba'ya gayrı resmi yollardan ve kâr amaçlı 'sağlık turizmi' düzenleyen bazı kuruluşların, elçilik tarafından yapılan uyarıdan rahatsızlık duyduğu ve Küba halkının onurunu lekelemek pahasına yalan ithamlarla dolu bir saldırı hazırlığına girdiği anlaşılıyor. 

Elimize ulaşan yazı iki bölümden oluşuyor. 'Mağdur hasta yakınlarının' ağzından kim olduğu bilinmeyen bir vekile hitaben yazılmış olan birinci bölüm bir şikayet dilekçesi taslağı. Bu taslakta Küba sağlık sisteminin Türk hastaları mağdur ettiği ve buna Küba Büyükelçiliğinin neden olduğu iddia ediliyor.

İkinci bölüm daha da ilginç ve saldırı girişiminin şaibesini kanıtlar nitelikte. Yazının bu bölümü, hitap edilen vekilin ağzından bir 'soru önergesi' formatında yazılmış ve mesele bu kez vekil ağzından bir soruşturma konusu haline getiriliyor. 

Bu dilekçenin kimler tarafından imzalanacağı, hangi vekile hitaben gönderileceği ve 'çoktan hazırlanmış halde' sunulan önergenin hangi vekil tarafından nerede sunulacağı büyük merak konusu. 

Onurlu Küba halkının sağlık alanında gerçekleştirdiği özverili çabaların ülkemizde böyle bir çirkin saldırıyla karalanmaya çalışılmasının Türkiye'deki duyarlı kamuoyundan gereken cevabı alacağı kesin. Halka doğruların söylenmesi gerektiği düsturuyla hareket eden soL konuyu takip etmeye devam edecek.

Elimize ulaşan metnin Türkçesi, metnin Türkçe'yi sonradan öğrenmiş birisi tarafından kaleme alındığını düşündürtüyor. Bu nedenle, metinden parçaları Türkçesi'ne hiç dokunmadan paylaşıyoruz:

"Aşağıda imzası bulunan bizler Küba Büyükelçiliği'nin son bir aydır tarafımızca 'anlaşılamayan' tutumu nedeniyle Küba'da sağlık hizmeti alamadığımız için mağdur olduk.
... 

Sayın Vekilim;  sizlerin aracılığıyla sormak istiyoruz:

1-Küba, kendi vatandaşlarına bir hak ve tüm Dünya vatandaşlarına eşit sunduğunu açıkladığı bu değerli yöntemi, neden Türk hastalarının çok inandığımız Kanser aşısı seçeneğini bizimle paylaşmıyor. 

2-Birçok ülkeden Küba'ya sağlık turizmi yollayan şirketler var iken, .... çok iyi tanınmış Türk turizm şirketi 27 Eylül 2016 tarihinden itibaren hangi sebeple Küba'ya hasta yollayamıyor.

3-Madem Küba Büyükelçisi özel talimatla SMC sözleşmesini ilgili şirketle fesh etmişse neden bu aşamadan sonra bizlere sorunu çözecek 'açık' yanıtlar veremiyor ya da farklı bir seçenek sunmuyor.

4-Birçok ülkenin (İtalya, İspanya, Meksika v.s) vatandaşları isterlerse, ülkelerinde hizmet veren bir sağlık turizmi şirketi aracılığı ile Küba'ya gidebilir ve o şirketin tanımladığı sağlık paketinin içinde yer aldığı seyahat organizasyonu kolaylığından yararlanabilir. Bizler neden diğer ülkelerin yararlandığı bu kolaylıklardan yararlanamıyoruz. Türkiye'de sağlık paketi olarak bugüne kadar yararlanılan 'ön bilgiler, Küba'dan cevap gelmesi için takipleri, vize, uçak bileti, seyahat sigortası, tercümanlık ve diğer yerel asistanlık hizmetleri" gibi konularda diledikçe hizmet almak yerine Türk hastalar neden bugüne kadar Türkiye'de güvenilir ve yüksek itibar gören bu deneymli Türk turizm şirketinden hizmet veremez hale getirilmiştir.

Kısacası: Küba'nın diğer ülkelere izin verdiği sağlık turizmi aracılığı ile sağlık hizmetinden bizler neden yararlanamıyor, Küba'ya neden yalnız gitmek zorunda bırakılıyoruz. Tüm bu yaşanan 'belirsizlikler' Küba, Türk hastalarına bir 'sağlık ambargosu uygulanılıyor' anlamına mı geliyor."