Kıbrıs'ta 'çözüm' için kritik hafta başlıyor

Kıbrıs müzakerelerinde "çözüm ihtimali" belirmesi durumunda, İngiliz, Yunan ve Türk liderlerin de görüşmelere katılabileceği söyleniyor.

Dış Haberler

Kıbrıs'ta 3 günlük kritik müzakere maratonu Cenevre'de başlıyor.

Kıbrıs Cumhuriyeti lideri Nicos Anastasiades ile Kuzey Kıbrıs lideri Mustafa Akıncı, bugün BM temsilcisi Espen Barth Eide ile birlikte müzakerelere başlayacak.

Eide, 2017 yılının Kıbrıslılar için "sayfayı çevirecekleri" bir yıl olma ihtimaline sahip olduğunu kaydetti.

Tarafların umut dolu açıklamalarına rağmen, mülkiyet, sınırlar ve güvenlik gibi konularda derin ayrılıklar bulunuyor. Dahası, yabancı askeri varlıkların geleceğine ilişkin de belirsizlik sürüyor.

Örneğin Cenevre'de yalnızca BM, Kıbrıs ve Türk tarafları yer almayacak. Britanya'yı da Dışişleri Bakanı Boris Johnson'ın liderlik edeceği bir heyet temsil edecek.

Britanya, müzakerelerin sonucu ne olursa olsun, kendi varlığı için güvenlik garantileri istiyor.

Britanya Başbakanı Theresa May'in de, bir anlaşmaya etki etmesi ihtimalinde, Cenevre'ye Aleksis Çipras ve Tayyip Erdoğan'la birlikte gidebileceği konuşuluyor.

Bu Perşembe günü nihai karar açıklanmasa da, Britanya, AB ve BM'nin Yunan ve Türk taraflarına en azından anlaşma çerçevesinde bir birlik referandumu için baskı yapacağı söyleniyor.

Britanyalı yetkililer, Kıbrıs'taki büyük askeri ve istihbarat üssünün müzakerelerde gündeme gelmeyeceğinden emin görünüyorlar.

Ancak Britanya'nın Ada'nın geleceğindeki garantör rolünün, müzakerelerin merkezinde yer alacağı tahmin ediliyor.

Kıbrıs tarafı, garantörlüğün AB'ye devredilmesi gerektiğini söylerken, Türk tarafı Türkiye'nin garantörlüğünün devam etmesini istiyor. 

Rusya ise, Ada'daki tüm yabancı garantörlerin (Britanya, Türkiye, Yunanistan) geri çekilmesi gerektiğini ileri sürüyor.

Türkiye'nin ise garantörlüğü bırakma karşılığında toprak transferi, tazminat, siyasi eşitlik ve AB fonları konusunda pazarlık yapacağı tahmin ediliyor.

Başbakan Binali Yıldırım, geçen ay yaptığı bir açıklamada Kıbrıs için uygun yönetimin "rotasyon usulü" olacağını söylemişti.