İtalya’da hükümet krizi: Erken seçim yapılabilir

İtalya'da hükümetteki çatlak derinleşiyor. İçişleri Bakanı ve Lig Partisi lideri Salvini'nin erken seçim çağrısıyla ortaya çıkan krizin nedeninin Salvini'nin AP seçimlerinde aldığı yüksek oy oranına güvenerek tek başına iktidarı zorlaması olduğu düşünülüyor. Olası bir erken seçim ise Cumhurbaşkanının vereceği karara bağlı.

Nükhet A. Bordignon

İtalya’da bir yılı aşkın süredir çalışan hükümetteki çatlak derinleşiyor. Cumhurbaşkanının vereceği karara göre erken seçime gidilebilir. Yaşanan krizin asıl nedeninin Salvini’nin AP seçimlerinde aldığı yüksek oy oranına güvenerek tek başına iktidar olabileceği bir erken seçimi zorlaması olduğu düşünülüyor.

İtalya’da koalisyon hükümetinin ortakları 5 Yıldız Hareketi ile Matteo Salvini önderliğindeki Lig Partisi, Senatoda görüşülen Torino-Lyon Yüksek Hızlı Tren Projesi'ne ilişkin oylamada fikir birliği sağlayamayınca İçişleri Bakanı Salvini erken seçim çağrısında bulunarak hükümet krizine neden olmuştu. 4 Mart 2018 seçimlerinden sonra hükümeti oluşturan iki parti göreve başladıkları 1 Haziran 2018 tarihinden sonra birçok kez görüş ayrılıkları yaşasa da asıl kırılma 7 Ağustos 2019 tarihinde Senatoda tartışılan Torino-Lyon Yüksek Hızlı Tren Projesi yüzünden gerçekleşmiş oldu.

İki haftalık bir belirsizlik sonrasında 20 Ağustos 2019’da herkesin beklediği Senato Genel Kurul Toplantısı gerçekleşti. Saat 15’te başlayan kurul toplantısında ilk sözü İtalya Başbakanı Giuseppe Conte aldı. Alkışlarla salona giren Conte konuşmasında İçişleri bakanı Matteo Salvini’ye ağır eleştiriler getirerek başbakanlık görevinden istifa edeceğini belirtti.

HÜKÜMET ORTAĞINDAN LAİKLİK UYARISI

Giuseppe Conte, Salvini’yi kendi çıkarlarını düşünmekle itham ederken böyle bir hükümet krizine neden olduğu için İçişleri Bakanı’nın İtalya halkının önünde çok büyük bir sorumluluğu olduğunu dile getirdi. Konuşmasına devam eden Conte, Salvini’nin tam yetki isteyerek insanları kendi lehine meydanlara davet etmesini endişe verici bulduğunu, ülkenin ihtiyacı olan şeyin büyük yetkilere sahip şahıslar değil kurumsal ve siyasi kültüre sahip, sorumluluk sahibi kişiler olduğunu söyledi. Salvini’yi ayrıca siyasi sloganlar ile dini sembolleri yakınlaştırmaması konusunda uyaran Conte, bu üslubun laiklik ilkesine gölge düşürdüğünü belirtti. 

'BİR YILDIR KATLANDIĞI İÇİN ÜZGÜNÜM'

Başbakan Giuseppe Conte’den sonra söz alan Matteo Salvini konuşmasında şunları söyledi:

“Başbakanın bir yılı aşkın süre içinde bana katlanmış olmasından dolayı üzgünüm. Benim tehlikeli ve otoriter olduğumu söylediniz. Bu hakaretleri işitmek için Saviano, Travaglio ve Matteo Renzi yeterliydi. Bir de Başbakan’dan duymama gerek yoktu. Saygılı ve eğitimli biri olarak bu hakaretlere cevap vermeyeceğim. Ben İtalyan halkının yargısından korkmuyorum. İtalyan halkının yargısından korkanların özgür bireyler olduğu kabul edilemez.”

Konuşmasına Beş Yıldız Hareketine yönelik devam eden Salvini şunları ekledi:

“Eğer birileri ittifak değiştirmeyi, başbelası Lig partisinden kurtulup Demokrat Partiyi içine almayı düşündüyse bunu baştan söylemeliydi. Bizim hiçbir şeyden korkumuz yok. Doğru yol seçimleri yenilemektir. Biz yola devam etmekten korkmuyoruz. Milletvekillerinin sayısını düşürmek ve sonra seçime gitmek isterseniz biz varız. Ekonomi için cesur bir hamle yapıp seçime mi gitmek istiyoruz? Biz varız. Ama eğer Renzi, Boschi ve Lotti ile hükümet kurmak istiyorsanız, bol şans!”

Demokrat Parti’den söz alan Matteo Renzi konuşmasında Lig Partisi lideri Salvini’yi eleştirerek İçişleri Bakanını toplumda nefreti körüklemekle suçladı. İtalyan vatandaşlığına sahip olduğu halde bir siyahinin İtalya’nın kuzeydoğu sahillerine gidememesinin 2020’lerin İtalya’sında değil ancak 50’li yılların Alabama’sında yaşanabileceğini belirtti.

Senato Genel Kurul Toplantısı’ndan sonra Lig Partisi birkaç gün önce Senato’ya sunmuş olduğu Giuseppe Conte’ye karşı güven oylamasını geri çekti. Parlamentoda konuşulanlara göre Lig Partisinin güvenoyu talebini geri çekmesinin nedeni Senato Kurul Toplantısında Başbakan Giuseppe Conte’nin istifa edeceğini belirtmesi olarak görülüyor. Yine aynı kaynaklara göre güven oylaması talebinin geri çekilmesinin diğer bir nedeni, Matteo Salvini’nin Beş Yıldız Hareketine son reformlarla ilgili olarak yaptığı çağrının güven oylaması olduğu takdirde anlamsız bir hal alacak olması.

SALVİNİ’NİN ARTAN ÖZGÜVENİ

Matteo Salvini’nin Senatoda tartışılan Torino-Lyon Yüksek Hızlı Tren Projesi ile ortaya çıkan fikir ayrılığı üzerine erken seçim talep etmesinin nedeni 26 Mayıs 2019 tarihinde gerçekleşen Avrupa Parlamentosu seçimlerinde elde ettiği başarı olarak kabul ediliyor. 4 Mart 2018 genel seçimlerinde Lig Partisinin yüzde 17 civarındaki oyu Avrupa Parlamentosu seçimlerinde yüzde 34’e ulaşırken hükümet ortaklarından Beş Yıldız Hareketi’nin oyları yüzde 32,7’den yüzde 17’ye gerilemişti. Lig Partisinin bu hızlı yükselişi haliyle hükümet içindeki dengelerin değişmesine neden oldu. İçişleri Bakanlığı gibi önemli bir göreve gelen Matteo Salvini göçmen karşıtı söylemleriyle, çıkarttığı yeni güvenlik yasalarıyla, ülkenin limanlarını kapatması ve göç ile ilgili yarattığı suni krizlerle hem kendisinin hem de partisinin propagandasını kolay bir şekilde yapabilme fırsatı yakaladı. Bu sert hamleler de ne yazık ki zaten göçmen korkusuyla yıllarca manipüle edilmiş olan İtalyan halkında karşılık buldu. Son yapılan anketlere göre Lig Partisi’nin oy oranı yüzde 38 bandında gözüküyor. Haliyle Salvini bugün seçim olduğunda tek başına iktidar olacağından emin.

GÖZLER CUMHURBAŞKANINDA

20 Ağustos 2019’da gerçekleşen Senato Genel Kurul Toplantısı sonrasında artık gözler Cumhurbaşkanı Sergio Mattarella’da. Tüm taraflarla ve partilerle görüşen Cumhurbaşkanının alacağı karar herkes tarafından merak ediliyor.

Demokrat Parti ve Beş Yıldız Hareketi’nin ortaklığından oluşan bir hükümetin kurulması en olası seçeneklerden biri. Demokrat Parti Genel Sekreteri Nicola Zingaretti’nin bu işbirliğine sıcak baktığı söylenebilir. Ancak böyle bir hükümeti yeni seçimlerden sonra kurmayı tercih ettiği düşünülüyor. Böylece Matteo Renzi’nin seçtiği isimler değil de kendine bağlı yeni milletvekilleriyle çalışma şansı yakalayacağını düşündüğü konuşuluyor.

Bir diğer olasılık ise Lig Partisi ile Beş Yıldız Hareketi’nin anlaşmazlıkları bir kenara bırakıp yeni bir program üzerinde anlaşması ile hükümetin devam etmesi olarak görülüyor. Şimdilik erken seçimden ümidini kesen Matteo Salvini’nin hükümette kalmasını sağlayacak olan bu birlikteliğe sıcak baktığı söyleniyor.

Forza İtalia, Demokrat Parti ve Beş Yıldız Hareketi’nden oluşacak bir hükümet de konuşulan diğer seçenekler arasında. Üç partinin de Avrupa Komisyonu Başkanlığı için Ursula von der Leyen’e oy vermesi nedeniyle oluşum aynı zamanda Ursula Koalisyonu olarak da adlandırılıyor. Demokrat Parti ve Beş Yıldız Hareketi’nin anlaşması halinde Forza Italia’ya ihtiyaç duymayacak olmaları ve son Senato Genel Kurul toplantısında Forza Italia’nın Lig Partisine ve Matteo Salvini’ye karşı koruyucu tutumu bu seçeneği tartışmalı hale getiriyor.

SEÇİMİ YÜRÜTECEK BAKANLIK SALVİNİ’NİN ELİNDE

Ekim ayında yapılacak bir seçimin yıl sonuna yetiştirilmesi gereken yeni bütçe kanunun onaylanmasını zora sokacağı düşünülse de erken seçimin uzak bir ihtimal olmadığı konuşuluyor. Eğer istişareler sonucunda yeni bir hükümet oluşturulamazsa Cumhurbaşkanı Sergio Mattarella meclisi feshetmek ve seçimlerin yenilenmesiyle ilgili süreci başlatmak zorunda kalabilir. Bu noktada Mattarella Başbakanlık için güven oyu almayacak yalnızca kurumsal işleyişin devam etmesini sağlayacak yeni bir isim ortaya atabilir. Böylelikle olası bir seçim sürecinin istifasını sunmuş bir hükümet tarafından yürütülmesine engel olmuş olacak. Gazetelere göre seçim sürecini yürütecek olan İçişleri Bakanlığında Salvini’nin olması Mattarella’yı fazlasıyla endişelendiriyor. Ayrıca Cumhurbaşkanı Mattarella için önemli olan yeni bütçe kanununun bir an önce onaylanması. Bu nedenle sorunlu bir hükümetle yol almaktansa idari düzeni sağlayacak yeni bir hükümeti tercih edebilir.