İsveç'te sosyal devlet çürüyor: Eşitsizlikler büyüyor...

Ülkemizde, özellikle sosyal demokrat kesimlerde özlemle anılan İsveç'te sosyal devletin kalbi çürüyor...

İlker Belek

İsveç’te 1990’larda ciddi bir ekonomik kriz ortaya çıktı. 1991’de yüzde 2 olan işsizlik oranı 1993’te yüzde 12.5’e fırladı.

Krize hükümetlerin yanıtı, sosyal sektörlerin piyasalaştırılması biçiminde oldu.

Örneğin işsizlik ücreti, ücretin yüzde 90’ı seviyesinden yüzde 80’ine düşürüldü. Böylece Avrupa yoksulluk sınırının altında kazanan işsiz oranı yüzde 5’ten (1995) yüzde 30’a (2013) çıktı.

Sağlıkta katkı payı uygulaması 1970’te başlatılmıştı, ama miktarı yalnızca 7 İsveç Kronu idi. Yeni politikalar çerçevesinde birinci basamak muayenesi için 100-350 Kron, uzman hekim muayenesi için ise 450 Kron para alınmaya başlandı.

Son olarak emeklilik sisteminde radikal bir değişiklik yapıldı. Standart emeklilik maaşı uygulaması kaldırıldı. Kişinin sigorta fonuna ödemiş olduğu parayı ve fonun piyasadaki karlılığını dikkate alan bir sisteme geçildi.

Bu piyasacı müdahalenin sağlık üzerindeki etkilerini incelemek üzere yapılan bir araştırma Nisan 2017 tarihli Scandinavian Journal of Public Health dergisinde yayımlandı. Araştırmacılar İsveç ulusal veri tabanını kullanıyorlar.

Bu çalışma sosyal devletin kalbi olarak görülen İsveç’i değerlendirdiği için oldukça önemli.

Aşağıdaki grafikler kriz yıllarını konu alıyor. İlki emeklilik ve işsizlik ücretlerinin, sonraki de sağlıktaki katkı paylarının değişimini gösteriyor. Ücretler azalırken, sağlık katkı payları tırmanıyor. Her ikisi bakımından da esas dramatik değişimin 2000’den sonra ortaya çıktığı görülüyor.

Peki değişiklikler sağlıktaki eşitsizlikleri nasıl etkiliyor, araştırmacıların odaklandıkları ilişki bu:

1- Çalışanlar ile işsizler arasındaki sağlık düzeyi farklılığı işsizler aleyhine açılıyor.

2- Sağlığı kötü (yani sağlık hizmetine ihtiyacı fazla) olanlar arasında, eğitim düzeyi düşük (yani daha fazla sosyoekonomik desteğe ihtiyacı) olanlar, katkı payları nedeniyle daha az hekim kullanabiliyor.

Dolayısıyla, kriz işsizliği artırıyor, işsizlerin sağlığı bozuluyor, eğitim düzeyi düşük bireyler sağlıkları kötü olsa bile hekime daha az ulaşabiliyor. Sorunun katmerlisi diye tanımlanabilecek bir durum söz konusu.

Bizde hep Avrupa, hele hele İsveç özlemle anılır ya; işte hali bu!


Kaynak:

http://journals.sagepub.com/doi/abs/10.1177/1403494817709191?journalCode...