İşçi sınıfından kadınlar, daha az sağlıklı

ABD'de yapılan bir çalışma, kırsal ve kentsel alanda, beyazlar ya da Latinler ve Afro-Amerikanlar için sağlığın temel belirleyeninin, işçi sınıfının mensubu olmak olduğunu gösteriyor. Bu kesimde ise kadınlar, en sağlıksız olanları temsil ediyor.

Haber Merkezi

ABD’de yapılan bir çalışma, ülkedeki sağlık hizmeti politikasının işçi sınıfından kadınların hızla sağlığını yitirmesi sonucunu doğurduğunu gösteriyor.

Families USA'nin desteğiyle yapılan çalışmadaki veriler, 2011-2013 yılları arasında üniversite eğitimi almayan işçi kadınlar arasındaki ciddi fiziksel ve zihinsel sağlık sorunlarının, üniversite mezunu erkeklerden 3,5 kat fazla olduğuna işaret ediyor.

Buna göre her 6 işçi kadından biri, ayın en az 14 gününü fiziksel sağlık durumu açısından yoksunlukla geçiriyor. Üniversite mezunu erkeklerde ise bu sayı 20’de 1 şeklinde bildiriliyor. Zihinsel sağlık parametreleri için de durum daha parlak sayılmaz. Her 5 işçi kadından biri ayın 14 gününde zihinsel olarak sağlıksız hissederken, erkeklerde sayı 18’de 1.

Çalışmanın handikaplarından biri, üniversite mezunu olma durumunun sınıfsal bir pozisyona işaret edecek şekilde kurgulanmış olması. Bu veri tek başına sınıf gerçekliğine işaret etmese de, Forbes'te yazan Nick Morrison, ABD'de üniversite eğitimi almanın işçi sınıfı çocukları açısından 8,5 kat daha az olası olduğunu bildiriyor.

EMEKÇİ KADINLAR HEKİME DAHA ZOR ULAŞIYOR

1999-2001’den 2011-2013 yılları aralığına dek, kadın popülasyonu içinde ayın en az 14 günü sağlıksızlık hali fiziksel olarak yüzde 32, zihinsel olarak ise yüzde 27 oranında arttı.

Emekçi kadınlarının yaşadığı büyük sağlık sorunları, etnisite ve coğrafya hattında da geniş bir biçimde paylaşılıyor.

 Tabloda 65 yaş altındaki yetişkinlerin ayda 14 gün ve daha fazla zayıf sağlık hali gösterme oranları sunuluyor. Kırmızı düz çizgiler en fazla lise eğitimi almış, kesikli çizgiler ise üniversite mezunu kadınları;        mavi çizgiler ise erkekleri niteliyor. Tablonun solunda zayıf fiziksel sağlık, sağında ise zihinsel sağlık oranları paylaşılmış.

Beyazlar arasında ciddi fiziksel sağlık sorunları hem kırsal hem de kentsel alanlarda üniversite mezunu erkeklere göre, üniversite eğitimi almayan kadınlarda 3,5 kat daha yaygın. Afro-Amerikanlar içinse bu fark, 2,5 kat hattında seyrediyor.

İşçi kadınlar hekime ulaşma konusunda da 3 kat daha fazla sorun yaşıyor. Sağlık hizmetinin merkezi bir planlama dahilinde, kamusal bir hak olarak sunulmaması, beraberinde her 4 kadından 1’inin hekime ulaşamamasını getiriyor.. Bu rakam üniversite mezunu erkekler için 12’de 1.

SORUN MEKAN DEĞİL, SINIF

ABD’li emekçilerin yüzde 87,1’i, kırsal alan ve banliyölerde yaşıyor. Kırsal bölgelerde yaşayan insanların sağlık sorunları yaşama olasılığı daha yüksek ve sağlık hizmetlerine ulaşımı daha güç. Ancak sağlılık hali için esas belirleyen faktörün “sınıf” olduğu vurgusu yapılıyor. Araştırma sonuçları, ciddi sağlık sorununa maruz kalma olasılığındaki sınıf temelli farklılıkların, ikamet yeri ile ilgili farklılıklardan önemli ölçüde daha büyük olduğuna işaret ediyor.

Sınıfsal pozisyonun kötü sağlık tablosuna etkisini daha fazla yansıtan kesimin kadınlar olması ise, daha düşük ücretlerle, daha esnek iş rejimleri ve güvencesiz koşullarla çalışan kadınların, piyasa ilişkilerinin daha fazla hedefinde olduğunu gösteriyor.