İngiltere'de AB'den çıkış krizi: Dört bakan istifa etti

İngiltere hükümeti, İngiltere Başbakanı Theresa May tarafından önerilen Avrupa Birliği'nden çıkış anlaşmasını kabul etti. Buna karşın anlaşma ne AB'den ayrılmak isteyenleri, ne de birlikte kalmayı savunanları tatmin ediyor. Taslak metin sebebiyle dört bakan istifa etti.

Dış Haberler

İngiltere Başbakanı Theresa May, Avrupa Birliği'nden çıkışta varılan taslak planı hükümetine kabul ettirdi. İngiltere hükümetinin planı kabul etmesiyle birlikte AB'den çıkışa bir adım daha yaklaşılmış oldu.

The Guardian'ın haberine göre May, bakanlara çıkış anlaşmasını okuma fırsatı tanımadı. Bakanlara anlaşmanın detayları yerine "kendilerinin neden önemli olduğu" anlatıldı.

May'in açıklamasına karşın dört bakan taslak anlaşma sebebiyle istifa etti. Mecliste taslak metni savunan May, bunun henüz "nihai anlaşma olmadığını" öne sürdü.

ANLAŞMA KİMSEYİ MEMNUN ETMEDİ

Taslak anlaşma İngiltere'nin AB'den "yumuşak çıkışını" öngörmesi sebebiyle hem çıkış taraftarlarının hem de birlikte kalmak isteyenlerin tepkisini çekiyor. Anlaşmada tarafların İngiltere'nin birlikten ayrılmasından sonra altı ay içerisinde yeni bir ticaret anlaşması yapmasını öngörüyor.

Eğer verilen süre içerisinde ticaret anlaşması yapılamazsa, İngiltere'nin çıkışı için "geçiş dönemi" belirsiz bir süre boyunca uzatılabilecek.

Bu durumda AB-İngiltere anlaşması sağlanana kadar İngiltere kimi kuralları kabul etmeye zorlanmış olacak. Bu durum birlikten tamamen kopmayı savunanlar tarafından kabul edilemez olarak görülüyor. Eski İngiltere Dışişleri Bakanı Boris Johnson, taslağa karşı çıkarak "İngiltere halkı sömürge statüsü için oy kullanmadı" ifadelerini kullandı.

İRLANDA KONUSU NASIL ÇÖZÜLECEK?

İngiltere'nin AB'den ayrılmasında en zorlu konularda biri Kuzey İrlanda'nın yeni statüsüydü. İrlanda'ya olası sonuçları sebebiyle yeniden sınır koymak istemeyen İngiltere, yeni bir anlaşma sağlanana kadar AB ile İngiltere'nin tek bir gümrük bölgesi olmasını kabul etti.

Anlaşmaya göre bu gümrük bölgesi "balık ürünleri hariç" her şeyi kapsayacak. Kuzey İrlanda'nın, İngiltere'de kalmayı savunan partisi Demokratik Birlikçi Parti (DUP), Kuzey İrlanda'yı İngiltere'nin geri kalanından farklı gören hiçbir anlaşmayı kabul etmeyeceğini bildiriyor.

Bu sebeple DUP vekillerinin mecliste yapılacak bir oylamada taslak anlaşmaya karşı oy kullanabileceği aktarılıyor. Taslak anlaşmaya göre Kuzey İrlanda ile İngiltere'nin geri kalanı arasında "gümrük dışı kontroller" yapılarak kimi malların geçişi denetim altına alınacak.

İNGİLTERE AB'NİN TİCARET TALEPLERİNİ KABUL ETTİ

Taslak anlaşmayla birlikte İngiltere, ticaret konusunda AB'nin kimi taleplerini kabul etmiş oldu. Anlaşmaya göre İngiltere rekabet, devlet yardımları, istihdam, çevre standartları ve vergiler konusunda belirli kriterlere uyacak.

Bu sayede İngiliz şirketler, AB endüstrisiyle "haksız rekabet edemeyecek". AB ülkelerinin bu konularda sıkı denetim kurallarına sahip olduğu, bu durumun birliğin olağan koşullarda rekabet etmesini güçleştirdiği biliniyor. 

İngiltere'nin mali konularda da kimi tavizler verdiği aktarılıyor. Verilen tavizler, May'in Muhafazakar Partisi'nin bir bölümünün anlaşmaya karşı olmasına sebep oluyor.

MECLİS OYLAMAK İSTİYOR

Anlaşmanın bakanlara aceleyle kabul ettirilmesine karşın, İngiltere Meclisi'nin de anlaşmayı oylamak istediği belirtiliyor. 

May'in mecliste anlaşmayı olduğu gibi kabul ettirecek bir çoğunluğa sahip olmadığı, ancak meclisin anlaşmayı değiştirme yetkisine sahip olup olmadığının da belirsiz olduğu söyleniyor.

Muhafazakar Parti içerisindeki 80 kadar vekil, anlaşmanın şimdiki haline karşı oy kullanmayı planlıyor. Bu durumda May'in diğer partilerden destek bulması gerekecek.

Meclisin anlaşmayı onaylamaması durumunda İngiltere'nin AB'den anlaşmasız çıkışı yeniden tartışılmaya başlanacak.

İŞÇİ PARTİSİ'NDEN 'REFERANDUM' TALEBİ

İşçi Partisi içerisinden pek çok isim AB'den çıkışın yapılıp yapılmayacağına dair ikinci bir halk oylaması istiyor.

İşçi Partisi lideri Jeremy Corbyn'e sunmak üzere dilekçe hazırlayan İşçi Partisi üyesi vekiller AB'den çıkışın tüm biçimlerinin İngiltere'ye zarar vereceğini savunarak bu sebeple yeni bir referandum yapılmasını istiyor.

Corbyn'in bu öneriye sıcak bakmadığı biliniyor.

25 KASIM'DA ZİRVE YAPILACAK

İngiltere içinde anlaşmaya dair tartışmalar sürerken, Avrupa Komisyonu Başkanı Donald Tusk, AB liderlerinin 25 Kasım'da toplanarak anlaşmayı tartışacaklarını açıkladı.

Tusk, Brüksel'de yaptığı açıklamada İngiltere'nin birlikten ayrılmasının tüm tarafların kaybettiği bir durum olduğunu savunarak, "hasar kontrolü" yapmaya çalıştıklarını söyledi.

Avrupa Komisyonu Başkanı, varılabilecek en iyi anlaşmada uzlaştıklarını ve birliğin çıkarlarını savunduklarını söyleyerek, AB liderlerinden taslak anlaşmayla ilgili "çok fazla yorum yapmamalarını" istedi.

DÖRT BAKAN İSTİFA ETTİ

Taslak anlaşmanın koşulları sebebiyle hükümette üç istifa yaşandı. Avrupa Birliği'nden Çıkış'tan Sorumlu Bakan Dominic Raab ve Kuzey İrlanda'dan Sorumlu Bakan Shailesh Vara istifalarını verdi.

Raab, anlaşmaya destek veremeyeceğini söylerken, hükümet içerisinde başka isimlerin de anlaşmadan memnun olmadığı söyleniyor. 

İstifa eden isimlere çalışma ve emeklilikten sorumlu bakan Esther McVey de eklendi. Suella Braverman'ın da istifasıyla istifa eden bakanların sayısı dörde yükseldi.

MAY 'ANLAŞMA NİHAİ DEĞİL' DEDİ

İngiltere Başbakanı Theresa May, bakanlarıyla 5 saatlik toplantının ardından hükümetin desteğine sahip olduğunu öne sürmüştü. Ancak istifalar bunun doğru olmadığını gösterdi.

İstifalar yaşanırken mecliste konuşmakta olan May, taslak metnin "nihai olmadığını" ve değişebileceğini söyledi.

'AB'DEN ÇIKMAMAK BİR ALTERNATİF'

May anlaşmada bahsedilen geçiş döneminin uzatılmasıyla ilgili tepki çeken bölüme de atıfta bulunarak, geçiş dönemini uzatmaya "gerek olmayacağını" savundu.

İngiltere Başbakanı, mecliste yaptığı konuşmada "AB'den çıkmamanın" da taslak anlaşmaya bir alternatif olduğunu söyledi.