İngiliz basınında 'Kaşıkçı' hesaplaması: Suudi Arabistan ne kadar ekonomik zarar verebilir?

İngiliz yayını The Guardian, Batı ile Suudi Arabistan arasında Cemal Kaşıkçı olayı sebebiyle yaşanabilecek gerilimi ele alarak, Suudi Arabistan'ın 'küresel ekonomiye verebileceği zararı' hesaplamaya çalıştı. Yazıda Suudi Arabistan'ın ABD'de istihdam yarattığı ve ABD'nin siyasi olarak da Suudi yönetimine gereksinim duyduğu söylendi.

Dış Haberler

Suudi gazeteci Cemal Kaşıkçı'nın İstanbul'daki Suudi Arabistan konsolosluğuna girdikten sonra kaybolması üzerine Suudi Arabistan'a verilecek "yanıtın" ne olacağı tartışılmaya devam ediyor.

ABD Başkanı Donald Trump, Suudi Arabistan'la ekonomik ilişkilerinin önemine işaret etmiş, olası yaptırımların maaliyeti masaya yatırılmıştı. Bunun üzerine Suudi Arabistan, yaptırımlara daha sert biçimde karşılık verileceğini söyleyerek tehdidi yanıtlamıştı.

'SUUDİ ARABİSTAN'IN ÖZEL BİR KONUMU VAR'

İngiliz yayını The Guardian, "Suudi Arabistan küresel ekonomiye ne kadar zarar verebilir?" başlıklı bir analizle, gerilimin artması durumunda olabilecekleri değerlendirdi.

Rob Davies imzalı yazıda, Suudi Arabistan'ın "jeopolitik ve ekonomik bakımdan özel bir konumu olduğu" ve karşılıklı yaptırımlar getirilmesi durumunda "elinin güçlü olacağı" söylendi.

'260 MİLYAR VARİL PETROL REZERVİ VAR'

Davies, Suudi Arabistan'ın halen 260 milyar varillik petrol rezervi olduğunu, bunun büyük bir avantaj anlamına geldiğini ifade etti.

Suudi Arabistan'ın günde 7 milyon varil satışla en büyük petrol ihracatçısı olduğunu aktaran Davies, Suudi Arabistan'ın küresel petrol fiyatlarını yukarı çekme gücüne sahip olduğunu vurguladı.

'SUUDİ ARABİSTAN 30 ÖNLEMİ DEĞERLENDİRİYOR'

Arab News'e yazan Turki Aldhakhil, Suudi Arabistan'ın 30 önlemi değerlendirdiğini, bu önlemlerin hedefinde ABD'ye baskı uygulamak olacağını aktardı.

Değerlendirilen önlemler arasında petrol üretiminin azaltılması, petrol fiyatlarının varil başına 80 dolardan 400 doların üzerine çekilmesi bulunuyor.

Suudi Arabistan'ın bu fiyat artışını gerçekleştirebilmesi durumunda, petrol tarihin en yüksek değerine ulaşacak. Şimdiye kadar bu rakam 2008 yılında ulaşılan varil başına 147.27 dolardı.

Petrol fiyatlarının artması durumunda taşıma maliyetleri dolayısıyla tüm ürünlerin maliyeti artacak.

'ABD'DE BİNLERCE İSTİHDAM YARATIYOR'

The Guardian'a göre Suudi Arabistan yapılan silah anlaşmalarıyla ABD'de binlerce iş yaratıyor.

Hindistan'dan sonra en büyük silah ithalatçısı olan Suudi Arabistan, ithalatının yüzde 61'ini ABD'den yapıyor.

Geçtiğimiz yıl ABD ile 17,5 milyar dolarlık silah anlaşması imzalayan Suudi yönetimi, Trump yönetimiyle görüşmelerde toplamda 110 milyar dolarlık silah anlaşması imzalamıştı.

Lockheed Martin, Boeing, General Electric ve ExxonMobil gibi büyük şirketler bu silah anlaşmalarından büyük fayda sağlıyor.

'SUUDİLER ALTYAPI YATIRIMI YAPACAK'

Trump'ın geçtiğimiz yıl yaptığı ziyaretlerde, Suudi Arabistan'ın Kamu Yatırım Fonu ile ABD altyapı programlarına yatırım yapması kararlaştırılmıştı.

Henüz bu konuda ciddi adımlar atılmasa da fon aracılığıyla 20 milyar dolar ile 40 milyar dolar arasında yatırımın ABD'ye getirilebileceği söyleniyor.

Yazıda Suudi Arabistan'ın geçmişte büyük yatırımlar yaparak "eşsiz siyasi ve ekonomik konumunu kullandığı" ifade ediliyor. 

İngiliz yayını, 2006'da Tony Blair hükümeti sırasında İngiliz savunma şirketi BAE System'a dair rüşvet soruşturmasını hatırlatıyor. Yazıya göre Blair, Suudi Arabistan'ın istihbarat işbirliğini kesme tehdidinde bulunduğunu, bunun İngiltere'de "terörist saldırı riskini artıracağını" açıklamıştı.

'İRAN'A KARŞI ABD İTTİFAKININ PARÇASI'

ABD merkezli Middle East Center for Reporting and Analysis'in yönetici direktörü Seth Frantzman ise, Suudi Arabistan'ın Körfez'deki ABD stratejisinde büyük önem taşıdığını ifade ediyor.

"İran etkisine" karşı oluşturulan ABD-Suudi Arabistan-Birleşik Arap Emirlikleri ittifakında, Suudi yönetiminin kilit rol oynadığı bildiriliyor. 

Trump yönetimi, dış politikada İran'ı izole etmeye ve İran üzerinde baskı kurmaya özel önem veriyor.

Yazıya göre Suudi Arabistan'ın yalnızca "imajı" zarar görecek. Ülkenin borsasında da düşüş yaşandığı aktarılan yazıda, Kaşıkçı olayı sebebiyle şirketlerin Suudi Arabistan'la anılmak istemediğine işaret ediliyor.