Fransa Cumhurbaşkanı Emmanuel Macron tarafından, bu yılın başlarında Toplumsal Cinsiyet Eşitliği Bakanlığı'na atanan yazar Marlene Schiappa, Fransız hükümetinin beş yıl önce geçirdiği cinsel taciz yasasında, kadınların sokakta uğradığı cinsel tacize yönelik bir ceza olmadığına dikkat çekti. 

2012’de yürürlüğe giren yasa, işyerinde cinsel tacize maruz kalmak veya 15 yaş altı çocukların cinsel tacize uğramasına dönük ağır para cezaları ya da cezai şartlar getiriyor. Bununla birlikte, Fransa’da (ve diğer pek çok ülkede) kadınların yaygın olarak sokakta uğradığı cinsel tacize dönük bir yaptırım bulunmuyor.

Macron kabinesinin en genç üyesi olan Schiappa, sokaktaki olası cinsel taciz suçlularına karşı cesur bir planı olduğunu, sadece cinsel tacizin cezalandırılması değil olası taciz vakalarına karşı da caydırıcı ağır para cezalarının uygulanması gerektiğini belirtti. Schiappa, NPR Weekend Edition’dan Joanna Kakissis’e verdiği demeçte, “Bu tacizciler, sokakta gördükleri kadınları takip eder, 20-30 kez telefon numaralarını ister, sorduğunuzda ise bunun normal olduğunu, sadece sohbet etmek istediğini, iltifat ettiğini söyler ve anlamazlar" dedi.

Bunun kendisi için kişisel bir yanı olduğunu da söyleyen Schiappa, 10 yaşında bir kız çocuğuna sahip bir anne olarak kendi kızı ve Fransa’da büyüyen diğer kız çocukları için de güvenli sokaklar istediğini belirtti. Kendisinin de bu tacizlere maruz kaldığını, ıslıklandığını ve hatta elle tacize uğradığını anlatan Schiappa, “ Her zaman kullandığımız yollar dışında yeni yollar bularak bu tacizlerden korunmaya çalışıyoruz” dedi. 

Bu problemin büyük oranda, bu davranışın uygunsuz olduğunu kabul etmeyen erkeklerden kaynaklandığını söyleyen bakan: “ Bedenimiz bize aittir, erkeklere ait değil. Ve biz bunu daha yüksek sesle söylemek zorundayız: Bizim bedenimiz, bizim kurallarımız” ifadelerini kullandı.

Schiappa’nın bu önerisi genç kadınlar arasında kabul görmüş görünüyor.

21 yaşındaki bir hukuk öğrencisi olan Philippine Laprade öneriyi desteklediğini belirterek şunları söyledi: “Açıkçası, bir erkeğin bir kadının yanına gelerek, kendisini beğendiğini, bir şeyler içmek istediğini söylemesinin yanlış olduğunu düşünmüyorum. Bu bir saldırı değil. Asıl problem olan, bir erkeğin genç bir kadının arkasından bağırıp yakışıksız sözler söylemeyi kendinde hak olarak görmesinde.”