"Sol" ve çevreci partilerin desteğine rağmen 26 ilde başarısız olan ve 35 il genel meclisinde çoğunluğu elde edebilen iktidar partisi Sosyalist Parti (PS), bir önceki seçimlerde 61 ilde yönetimi kazanmıştı. Başbakan Manuel Valls’in ve Cumhurbaşkanı François Hollande'ın daha önce yönetici oldukları iller de sağ partilerin kontrolüne geçti.
İlk turda oyların yaklaşık yüzde 26’sını elde eden ırkçı parti Milli Cephe (FN) iki turlu seçim sistemi nedeniyle hiçbir il genel meclisinde yönetimi kazanamadı. PS, ilk tur sonunda yaptığı açıklamada, adaylarının ikinci tura kalamadığı illerde FN adaylarını seçtirmemek için merkez sağ adayları destekleme kararı almıştı. FN, bu sonuca rağmen yüzde 26 oy ile Fransa’da bir seçimde ulusal düzeyde elde ettiği en yüksek oyu elde etmeyi başardı.
Bu gelişmelerin ardından hükümetin "siyasi müttefikleri" olarak değerlendirilen Sol Cephe (Komünist Parti ve Sol Parti) ile Yeşiller iktidara “rota değiştirme” çağrısında bulundu.
Nicolas Sarkozy ise seçim sonrası yaptığı açıklamada, 2017’de yapılacak cumhurbaşkanlığı seçimini ima ederek, “Değişim yolda, artık hiçbir şey bunu değiştiremez” dedi.
Marine Le Pen liderliğindeki FN ise hiçbir il genel meclis yönetimini kazanamamasına rağmen, partilerin oy oranları tek tek ele alındığında ülkenin birinci siyasi hareketi oldu.