Fisk: Suudi polisi havaalanında Hariri'nin telefonuna el koydu

Independent muhabiri Robert Fisk, Lübnan Başbakanı Hariri'nin telefonuna havaalanında el konulduğunu ve istifasını Suudilerin istediğini söyledi.

Dış Haberler

Suudi Arabistan'ın başkenti Riyad'da istifa ederek herkesi şaşkına çeviren Lübnan Başbakanı Saad Hariri hakkındaki "rehine" iddialarına bir yenisi daha eklendi.

Independent'ın deneyimli Ortadoğu muhabiri Robert Fisk'in aktarımına göre, Hariri 3 Kasım'da Beyrut'taki kabine toplantısı sırasında bir telefon aldı ve Suudi Kralı Selman tarafından görüşmeye çağırıldı.

Birkaç gün önce görüşmüş olmasına rağmen, Hariri, Selman'ın davetini kabul etti ve Riyad'a uçtu. Ancak havaalanında, Suudi polisi Hariri'nin uçağının etrafını sardı ve Hariri inince, Başbakan'ın ve korumalarının telefonlarına el koydu.

Fisk, Hariri'yi iyi tanıyan birisinin, "Bu Hariri'nin konuşması değil" dediğini aktarıyor ve istifa metninin Hariri tarafından değil, Suudiler tarafından yazıldığını tahmin ediyor.

İstifa açıklamasında Hariri, Hizbullah ve İran'ı suçlamış ve Hizbullah'ın silahsızlandırılmasını istemişti.

Fisk, Suudilerin bu hamleyle Lübnan hükümetini yok etmeyi, Hizbullah'ı hükümetten çıkartmayı ve Lübnan'da bir iç savaş çıkartmayı hedeflediğini, ancak "Lübnanlıların Suudilerden daha akıllı olduğunu" savunuyor.

Hariri'nin eşinin ve ailesinin de Riyad'da olduğunu ekleyen Fisk, Başbakan'ın Lübnan'a dönmesi halinde dahi, eşinin ve ailesinin Suudiler tarafından rehin tutulacağını vurguladı.

Riyad'da kaldığı eve ulaşarak Saad ile görüşmeye başaran birkaç kişi, ondan yalnızca "Döneceğim" ya da "İyiyim" sözcüklerini duyduklarını ve bunun "Ona hiç benzemediğini" söyledi.

Hariri'nin Riyad'a giderken Suudiler tarafından alıkonulacağını tahmin etmediğini ya da istifa etmeye niyetinin olmadığını belirten Fisk, Başbakan'ın ertesi güne IMF ve Dünya Bankası temsilcileri ile görüşme koyduğunu hatırlattı.

Fisk, Hariri'nin istifa metninin, Veliaht Prens Muhammed bin Selman ve ABD'nin "akıl hastası" Başkanı Donald Trump ile aynı çizgide olduğunu savundu.

Fisk'e göre, Muhammen din Selman'ın Suudi Arabistan'da yaptıkları, ülkedeki kraliyet ailesi, ruhban ve aşiretler arasındaki uzlaşmayı yok etti.